CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Nevşehir mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu AKP'lilerin öncel, yıllarda Fethullah Gülen ile ilgili pozitif ifadeler sarf ettiği konuşmaların görüntülerini izletti. İnce, görüntülerin izlenmesi sonrasında, "Film güzel mi? Bunların filmlerini arada seyrettireyim mi size? Mitinge gelirken, yanınıza bir Ak Partili kardeşimizi de alın, onlar da seyretsin" dedi.
Kendisini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini alkışlayan 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’i de sert ifadelerle eleştiren İnce, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Temel'i görevden alacağını bir kez daha tekrarladı. "Senin apoletlerini sökmezsem ben de Muharrem İnce değilim" diyen İnce, şöyle devam etti:
"Türk ordusunun düştüğü duruma bakın. 3'te biriniz gitmişsiniz, ilkokulu bile bitirmeyen FETÖ'nün önünde diz çökmüşsünüz, bir kısmınız Erdoğan'ın yanına gitmişsiniz. Kimsiniz siz! Siz Türk milletinin askerisiniz!"
"Kazanacağıma Binali Yıldırım da inanmış"
Seçim çalışmaları sırasında kendisini en çok 'eğlendiren, güldüren' ismin Başbakan Yıldırım olduğunu söyleyen İnce, "Uçağa giderken diyorum ki bana konuşmasını açın. Her eve bir Binali lazım. Dün, 'Muharrem İnce, sen FETÖ'yü getirecek misin, getirmeyecek misin' demiş, demek ki o da kazanacağıma inanmış. Sayın Binali Yıldırım, sizinle benim aramda bir fark var. Siz FETÖ'nün ayağına gidersiniz, ben ayağıma getiririm" diye konuştu.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmalarına devam ediyor. Nevşehir'de konuşan İnce'nin açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
-Bu yoğun kampanya sürecinde beni güldüren, eğlendiren isim Binali Yıldırım. Uçağa giderken diyorum ki bana konuşmasını açın. Her eve bir Binali lazım. Dün, "Muharrem İnce, sen FETÖ'yü getirecek misin, getirmeyecek misin" demiş, demek ki o da kazanacağıma inanmış. Sayın Binali Yıldırım, sizinle benim aramda bir fark var. Siz FETÖ'nün ayağına gidersiniz, ben ayağıma getiririm.
"Gülümsemekle komiklik yapmak arasındaki çizgiyi anlamak için ‘ince’ zekaya ihtiyaç var"
-Erdoğan bana komik adam diyor. Ben gülümsüyorum. Gülümsemekle komiklik yapmak arasında bir çizgi vardır ama onu anlayabilmek için ‘ince’ zekaya ihtiyaç var. O ince zeka yoksa anlayamazsın, devlete de ince ayar lazım.
-Ben Cerrrahpaşa’yı ziyaret etim diye dekanı görevden aldılar. Bir siyasi faaliyete katılırsa subay ihraç edilir diyor kural. Sayın Erdoğan, o generali ihraç edecek misin? Cumhurbaşkanı olduğumda, 30 Ağustos’ta ilk emekliye ayıracağım general o general olacaktır. Sizin huzurunuzda söylüyorum, senin apoletlerini sökmezsem ben de Muharrem İnce değilim. Türk ordusunun düştüğü duruma bakın. 3'te biriniz gitmişsiniz, ilkokulu bile bitirmeyen FETÖ'nün önünde diz çökmüşsünüz, bir kısmınız Erdoğan'ın yanına gitmişsiniz. Kimsiniz siz! Siz Türk milletinin askerisiniz!
-AK Partililere sesleniyorum. Ben cumhurbaşkanı olduğumda konuşma yapacağım, general de beni alkışlayacak. Böyle general olur mu? Bu doğru değil. Batar bu ülke batar. Korkmayın kurtaracağız.
"Diplomayı ben istemiyorum, ne yapacağım diplomanı ben!"
-Türkiye'de 39 yaşındakinden cumhurbaşkanı olmaz. Anayasa, 40'ı geçeceksin diyor. 40 yaşında ama lise mezunuysan senden de olmaz. Çünkü Anayasa hem 40'ı geçeceksin, hem de üniversite bitireceksin diyor. Bitirememek ne suç ne ayıp. Ama 4 yıllık üniversiteyi bitirmeden bitirdim deyip yalan söylemeye benim itirazım. Diplomayı ben istemiyorum, ne yapacağım diplomanı ben! Anayasa istiyor!
-Aleyhimde konuşuyorsun, ben diyorum ki kavga etmeyelim, geleceği konuşalım. Gençleri konuşalım, mazotu konuşalım.
"Bunun apoletlerini sökmeyeceğim de ne yapacağım!"
-Siyasi partinin toplantısında beni eleştiriyor, o da alkışlıyor. Bunun apoletlerini sökmeyeceğim de ne yapacağım! Binali Yıldırım diyor ya, FETÖ'yü getirecek misin, getirmeyecek misin? Benim kazanacağıma inaniyor. Film çok adamlarda, seyret seyret bitmiyor.
"Bunlar zavallı zavallı, nelerden medet umuyorlar"
-Film güzel mi? Bunların filmlerini arada seyrettireyim mi size? Mitinge gelirken, yanınıza bir Ak Partili kardeşimizi de alın, onlar da seyretsin. Samsun'da gençler bisiklet getirdiler, ben de bindim. Geçenlerde cami resmine benim bisikletli fotoğrafımı koymuşlar, sanki camide bisiklete biniyorum. Oğlumun düğününde zeybek oynadığım resmi de fotoşopla caminin içine koymuşlar. Bunlar zavallı zavallı, nelerden medet umuyorlar. Herhalde montaj yöntemlerini FETÖ'den öğrendiler. İnsan bu kadar küçülür mü, bir kere de kaybet, ne olacak! 16 sene olmuş, millet istemiyor ya, zorla mı kalacaksın! Hangi ahlak, hangi vicdan, hangi insanlık,i hangi Müslümanlık zeybek fotoğrafını camiye koyar? Bunlara tek şey söylenebilir: Ahlaksız zavallılar!
-Yıl 2013 Aziz Yıldırım FETÖ'ye karşı mücadele ediyor, kongresi var, ben de başarılar dilemişim. Şimdi rakibi var, Ali Koç; o zamanki tweet'i alıyor, şimdi atmışım gibi yazıyor. Bunlar gerçekten kötü insanlar.
"Parayı fabrika yerine betona gömdüler; neden, çünkü rüşvet almak kolay"
-Bizi dolarla terbiye etmek istiyorlar diyorsun, e sen dolarcılarla ortaksın. Gidip dolarla anlaşma yapmışsın. Türkiye'nin borcu 450 milyar dolar, 320 milar dolarını Erdoğan yaptı. 130'u kucağında buldu. Başbakan olduğunda Türkiye'nin borcu 130 milyar dolardı, şimdi 450 milyar dolar. Bu para ödencek. Bu parayı borç aldılar, topladılar. Bu borcu ödeyeceğiz şimdi. Peki insan bu borcu alır da fabrika yapar, üretime yönelir, sonra öder. Bu parayı fabrika kurmak yerine betona gömdüler. Neden? Çünkü fabrikadan rüşvet almak zor, betondan kolay. Ama paralar gitti.
-Ben diyor, yerli ve milliyim. Soruyorum, o kadar yerli ve millisin de saraydaki mermerler nereden? Hindistan'dan. Senin sarayının mermerleri Hindistan'dan, Anıtkabir'in mermerleri ise Osmaniye, Afyon ve Bilecik'ten. Sende ne yerlilik kalmış ne millilik! Unutmuşsun eski günleri. Otomobil yapacakmış! Onu yapmak için önce markan olacak.
-Dindar nesil yetiştirilmesine hiçbir itirazım yok ama kindar nesil olmamalı! Tweet atabilmeli genç, Wikipedia açık olmalı. Onlar özgür olursa iyi yetişir. Öğrenciler, hiçbirinizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğiz. Her yıl 10 bin öğrenciyi yurtdışına göndereceğiz.
-Şu anda yüz çalışandan 32'si kadın, bunu 50-50 yapmamız lazım. Peki en büyük engel ne? Çocuk. O zaman çocuğun bakımından başlayacağız. Her mahalleye bir kreş açacağız. Çocuk kreşe, kadın işe! Her aileye bir ev, her eve maaş! Derdimiz bu.
-Binali Yıldırım, Erdoğan soruyorlar: Parayı nereden bulacaksın? Bir, saray yapmayacağım 2 milyar dolara; iki, Suriyelilere 40 milyar dolar harcamayacağım. Üç, paranın yarısı Kamu İhale Kanunu'nda. 180 kere değiştirdin. Türkiye'nin 3.5 tarafı denizlerle çevrili ama atıl. Meralar atıl. Sanayinin yüzde 29'u atıl. Hepsini devreye sokacağız. Cumhurbaşkanı olduğumda benim bir sihirli sayım var: 29. Niye? Türkiye'nin yaş ortalaması. İskandinav ülkelerinde 45, Avrupa'da 40. En büyül gücümüz bu 29, bunlarla başaracağız, beraber.
-Cumhurbaşkanı meydanlarda herkesle kavga etmeyecek. Sen kavga ediyorsun, dolar yükseliyor. Bana sataştığı zaman cevabını veririm o ayrı!