CHP’nin 24 Haziran’daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, parti içindeki olağanüstü kurultay tartışmalarıyla ilgili konuştu. İnce, genel merkeze 630 delegenin imza verdiğini söylerken "369 olsa bile bu kurultay toplanmalıdır” dedi. Genel merkezin açıkladığı gibi 569 imzanın dahi az olmadığını belirten İnce, "Bir takım Ali Cengiz oyunlarıyla koltukta kalabilirsin. Ancak tabanın kaydığının farkında değiller. Seçmeni ne yapacaklar? Seçmeni de mi disipline verecekler?” diye sordu.
İnce, son günlerde ortaya atılan belediye başkan adaylığı iddiası hakkında da "Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Gündemimde belediye başkanlığı adaylığı yok" açıklamasında bulundu.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan İnce’nin açıklamaları şöyle:
Türkiye'de yeni bir durum var. Başbakanlık makamı yok. Cumhurbaşkanlığı makamı var. Bir siyasi partinin amacı iktidar olmaktır. Genel başkanının amacı da cumhurbaşkanı olmaktır.
"13 ile gidemedim"
Böyle olmuyorsa bir hata, eksiklik vardır. Ben 51 günlük bir adaylık yaşadım. 51 günde bir şeyleri başarabildik. Ancak amacımıza ulaşamadık. Hazırlanmak için daha uzun süreye ihtiyacımız var. 13 vilayete zaman olmadığı için gidemedim.
"Aday olmak istiyorum"
Beklentimi merak edenlere açıklıyorum: Önümüzdeki seçimde cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum. Kazanacağıma yürekten inanıyorum. İddialı söylüyorum: Kazanamazsam çekilirim.
"Seçim daha erken olacak"
Bu hazırlığı uzun vadede yapabilmem için CHP'nin genel başkanı olup partiyi de buna hazırlamam lazım. Beklentim bu. Ama ben önümüzdeki seçimin 5 yıl sonra değil, daha erken olacağına inanıyorum.
"Aday olmayacaksa koltukta kalmakta ısrar etmenin anlamı yok"
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığına aday olacaksa, devam etmelidir görevine. Olmayacaksa koltukta kalmakta ısrar etmesinin bir anlamı yok. Zaman kaybına gerek yok. Benim beklentim cumhurbaşkanı adayı olmak. Onun için parti bana bu görevi verirse kendimi de partiyi de buna hazırlarım. Koltuk derdinde değilim.
Şunu da yaparım: CHP Genel Başkanı olarak cumhurbaşkanı aday adayı olurum, başka arkadaşlarımın da önünü kapamam. Yani, örgütün önüne sandığı koyarım. Bu parti üyesi ya da başkası olur. En yüksek oyu alan iki kişiden birisini meclis grubu aday gösterir.
Yerel seçimde ne yapacak?
Yerel seçimde Muharrem İnce ne yapacak? Ne yapağım. Cumhurbaşkanlığı adaylığımdan daha fazla çalışacağım kazanmamız için. Çünkü ben partiliyim. Genel merkez imkanlarını kullandırırsa onun imkanlarıyla, kullandırmazsa kendi imkanlarımla çalışacağım.
"Genel merkezin Türkiye derdi yok"
Ama bu genel merkez yapısının Türkiye derdi olmadığını düşünüyorum. Yerel adayları belirlerken de yine objektif olacaklarına inanmıyorum ve bunu görüyorum.
15 yaşından beri bu partide mücadele ediyorum. Bir adaya karşı çıkarım ama aday olduktan sonra bütün eleştirileri bir kenara atarım. Şimdiden kimleri aday yapacaklarının bazılarını biliyorum. Yanlış yapıyorlar.
"Belediye başkan adaylığım diye bir konu yok"
Son olarak şunu söylüyorum: Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Gündemimde belediye başkanlığı adaylığı yok. Belediye başkan adaylığım diye bir konum yok.
CHP Genel Başkanı'na göre kurultay konusu kapanmış olabilir ama milletin yüreğine sormak lazım ‘kapanmış mıdır?' diye. Önümüzde yerel seçimler var.
"Kurultay toplanmalıdır"
Bize göre 630, genel merkeze göre 569 imza var. Yani bu 369 olsa bile bu kurultay toplanmalıdır.
Diyelim ki 569. Az mı yani? Bir takım Ali Cengiz oyunlarıyla koltukta kalabilirsin. İmza verenlerin bazılarını disipline gönderebilirsin. Ancak tabanın kaydığının farkında değiller. Seçmeni ne yapacaklar? Seçmeni de mi disipline verecekler?
"Gelinen noktaya üzülüyorum"
Gelinen noktaya üzülüyorum. İstifa etmek isteyenlere ‘Sakın yapmayın' diyorum. ‘Partiyi hırpalamayın' diyorum. Partiyi yönetenler kiracılardır.
Partinin gerçek sahibi halktır, millettir. Hep şu örneği verdim: Kiracı evi tahliye etmiyorsa, hıncını evden almayalım. Camını, çerçevesini kırmayalım. Ev sizindir.
"Cesur adımlar atmak zorundayız"
Gelinen noktada, CHP'nin umut olabilmesi için sıra dışı işler yapması lazım. Cesur adımlar atması lazım. Yoksa başarısız olur. Sonuna kadar demokrasi demesi lazım.
Türkiye'de demokrasi diyebilmesi için önce kendi içinde demokrasiyi yaşatması lazım. Özgüveni yüksek bir parti olması lazım.
CHP'nin yeniden umut olması mümkün. Bir milyon genci üye yapmak mümkün. Bütün bunlar mümkünken ne yazık ki akıl tutulması yaşıyorlar.
