Emekli Büyükelçi İnal Batu, bir dönem dış politika danışmanlığını yaptığı CHP'yi 'Solun önünü tıkayan parti' olarak tanımladı. 2005'teki Dedeman Otel toplantısını örnek veren Batu, 'Tüm Türk solu toplanmıştı. Herkes yeni bir parti istemişti. Ama kanına CHP virüsü girenler, o hareketin büyümesine izin vermedi' diye konuştu. Batu, CHP'nin darbe dönemlerinde de sol çizgisinde hareket etmediğini kaydederek "12 Eylül ile çok mu mücadele ettiler? Hayır. Çünkü sol değillerdi. Sol olsalardı askeri darbeye karşı çok daha soylu güçlü bir tepki ortaya koyarlardı" dedi. Batu, CHP'nin sol parti olması durumunda merhum Başbakan Adnan Menderes'in asılamayacağını anlattı.
Batu bu açıklamaları Yeni Şafak gazetesinden Burcu Bulut'a yaptı. İşte o söyleşi:
'Halk solda aradığını sağda buluyor'
Sol neden Türkiye'de çoğunluğun sandıkta tercih ettiği talep siyasi akım olamadı?
Türkiye'de neyin sol olduğu konusunda tam bir kavram kargaşası var. Sol nedir? Bana sorarsanız CHP bir sol parti değildir, tam tersine solun önünü tıkayan bir partidir. Bu nedenle normalde sola oy verecek olan milyonlarca insan 'Demek sol buymuş' deyip, oy vermekten vazgeçiyor, sağ partilerde hakkını aramayı tercih ediyor. Türkiye'nin siyasi yelpazesinde büyük boşluklar var. En büyük eksiklik de gerçek bir sol partisinin olmayışıdır.
Türkiye'de solun neye ihtiyacı var?
En başta kendisini temsil edecek doğru dürüst bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı var. Ama bu CHP değil ve hiçbir zaman da olamayacak! Yönetim kurulu, genel başkanı da değişse, CHP gerçek bir sosyal demokrat parti olamaz. Çünkü doğası, tabanı, tarihi müsait değil! CHP sol tarihten gelen bir parti değil! Kurtuluş Savaşı'nı kazanan İttihatçı geleneğe sahip Osmanlı askerleri ve zamanın muhafazakâr devlet kadrolarıyla birlikte tek parti olarak doğmuş. Yoluna öyle de devam etmiş. Hiçbir zaman sol olmak iddiasında da olmamış ta ki İsmet İnönü meşhur 'ortanın solu' lafını kullanana kadar! Bu bir icattır! CHP ne soldur ne de ortanın soludur. Bugün 'AK Parti mi yoksa CHP mi ortanın solunda' diye sorun bir Avrupalıya, size hemen CHP diyemez! Çünkü CHP'nin uygulamalarına baktığınızda AK Parti daha solda gözüküyor.
'CHP'nin zamanı doldu'
Sol tabanını nasıl tanımlarsınız?
Mesela CHP'ye oy veren taban karmakarışık! Laik, Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı ama demokrat değil, liberal hiç değil! Tutucu bir taban var. CHP'nin çıkmazı da bu zaten. Sol reformlar yapabilmesi için tabanının bunu desteklemesi gerekir. Ama taban öyle bir taban değil! Bunun tek çaresi var o da aynı İttihat Terakki gibi artık CHP'nin de zamanın dolduğunun kabul edilmesidir. Tarihi misyonunu tamamladığını düşünüyorum. Var olan sistemleri ile ne evrim gerçekleştirebilecek bir lider çıkarabiliyorlar ne de tabanı yeni ideallere taşıyacak bir yapıya dönüştürebiliyorlar. CHP kaskatı yaşlı bir parti.
Bu yeni sol partiyi çekip çevirecek güçlü bir lider adayınız var mı?
İsimler önemli değil. Önemli olan Türkiye'deki siyaset yelpazesinde o büyük boşluğu dolduracak bir kitle hareketinin başlaması. Bunu tek bir kişi de zaten başlatamaz! Biliyorsunuz birkaç deneme oldu zamanında ama maalesef CHP onların hepsini mahvetti. Örneğin Dedeman Otel'de 10 Aralık 2005'te, tüm Türk solu toplanmıştı ve herkes yeni bir parti istemişti. Ama kanına CHP virüsü girenlerden kimisi CHP'den milletvekili olmak, kimisi yönetimi ele geçirmek, kimisi de CHP'ye bir şans daha verelim hevesiyle o hareketin büyümesine izin vermedi.
'Partide sadece lider sultası var'
Baykal dönemindeki sol tabanıyla Kılıçdaroğlu dönemindeki taban arasında fark var mı?
Hiçbir fark yok! Parti içi iktidar kavgasının alıp başını gittiği bir partide taban nasıl değişebilir ki? Baykal'ın bir takımı vardı. Kılıçdaroğlu o takımı aday göstermedi bir kenara itti. Ama şimdi ne oldu? Baykal'ın adamları pusuda beklemeye başladılar. En ufak bir fırsatta başa geçme, liderliği ele geçirme hevesindeler. Denemelerini de yaptılar. Şu kısacık süre içinde kaç tane kurultay kavgası yaşandı. Önder Sav parti içinde iktidarı ele geçirmeye çalıştı ama olmadı. Ülke iktidarı umurlarında değil! Delege seçimlerinden başlayarak milletvekili adaylıklarına kadar parti içindeki görevler adil bir şekilde dağıtılmadı. Görevlendirmede sosyal demokrat olmak, yetenek, birikim önemli değil! CHP'de sadece liderin ve yandaşlarının sultası geçerli. Parti içi demokrasinin olmadığı bir ülkede gerçek bir demokrasinin varlığından söz etmek mümkün mü?
Yeni sol arayışında olanlara ne tavsiye edersiniz?
İlk önce Türk halkının daha doğrusu kendini sosyal demokrat görenlerin bu ülkede sol bir parti olmadığını -ki böyle yüzde 30'luk bir kesim var- kabul etmeleri gerekir. Bu insanların 'bizim de sosyal demokrat bir partimiz olsun' diye ortaya çıkmaları şart! Bu da ne zaman olur bilemem! Düşünün CHP'yi az daha Sosyalist Enternasyonal'den atıyorlardı. Çünkü sol parti olduklarını düşünmüyorlardı. Ben o dönemleri yaşadım. AB, Kıbrıs, İnsan Hakları, Kürt meselesi konusunda parti politikalarının, liderin söylemlerinin sosyal demokrasi ile ilgisi yoktu. O yüzden 'Bunları atalım' dediler. Paçayı son anda kıl payı kurtardılar.
'CHP sol olsaydı Menderes asılmazdı'
12 Eylül'ün sola neler yaptığı malum, peki sol, sola neler yaptı?
12 Eylül komünizmin etkisiyle CHP'yi sol kabul ederek ezmeye çalıştı. Hâlbuki CHP sol parti değildi ki! Emeklerini boşuna harcadılar. Sonra 12 Eylül'e yakınlık açısından CHP'lilerin diğer partilerden ne farkı vardı? 12 Eylül ile çok mu mücadele ettiler? Hayır! Çünkü sol değillerdi. Sol olsalardı askeri darbeye karşı çok daha soylu güçlü bir tepki ortaya koyarlardı. 'Menderes' diyoruz. Alkışlarla başa getirilen bir Başbakan! Ama bu Başbakan idam edilirken çıt çıkmıyor memleketten! Tepki yok! Çünkü ideolojik kökü olan bir parti yok! Olsaydı darbeler de yaşanmazdı. Güçlü bir sosyal demokrat hareket olsaydı askerler iktidar yapabilirler miydi? Birbirini yiyen, çapsız sivil liderlerin darbelerin önünü açmasına izin verilir miydi?
CHP'nin yürüttüğü politika üzerinde askerin etkisi ne kadar?
27 Nisan E-muhtırasının ve ondan önce de Türk siyasi tarihinde kara leke olan, 367 rezaletinin CHP-asker ittifakı ile gerçekleştirildiğini bilmeyen var mı? Üstelik CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal Anayasa Mahkemesi'ni tehdit etti. Yargıyı tehdit eden o sivil politikacılar sonra da e-muhtırayı alkışladılar! 'Noktasından virgülüne kadar katılıyoruz' dediler. Bunlar Türk siyasi tarihinin büyük ayıplarıdır. Şimdi çok şükür geride kaldı. Askerle el ele verip politika yapmanın bir kazanç sağlamadığını artık CHP de anladı.
'Halk Kılıçdaroğlu'nu başbakan görmüyor'
Kılıçdaroğlu'nu nasıl görüyorsunuz? CHP'ye taze bir kan getirebildi mi?
Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının partiyi dönüştürme çabası içinde olduklarını biliyorum ama bu yetmiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu'nu bu halk Başbakan olarak görmüyor! '3 sene sonra bu bizim Başbakanımız' dedirtemiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu'nda bir karizma yok! Tutarlılık yok! Çarpıcı, yeni söylemler yok! Ülke gündemini elinde tutmak yok! Halk gözünde AK Parti'nin peşinde sürüklenen bir lider görünümünde. Ama her şeye rağmen Baykal ve arkadaşlarının gitmesinin CHP için çok iyi olduğunu düşünüyorum.
'CHP yüzünden başkanlık sistemi zaten var2
Yeni ve güçlü bir sol iktidar partisini nasıl etkiler?
Bu iktidarın en büyük eksikliklerinden biri Türkiye'de doğru dürüst bir alternatif ana muhalefet partisi olmaması. Olsaydı iktidar yaptığı çıkışlarda daha dikkatli davranırdı. 'Güçlü bir muhalefet var, açık vermemeliyim' diye düşünürlerdi. Bugün Amerikan başkanından daha güçlü bir başbakana sahibiz. Bugünkü sistem örtülü bir başkanlık sistemi. Güçlü bir ana muhalefet partisi olsaydı bu kadar güçlü bir iktidar olabilir miydi? Kuşkularım var.
'Partiden hayal kırıklığıyla ayrıldım'
Siz CHP'den neden koptunuz?
Benim CHP'liliğim 60 yaşından sonra partiye katılan bir bürokrat çizgisinde oldu. Dış politika uzmanı olarak orada bulundum. Büyük bir hayal kırıklığıyla da ayrıldım. Sosyal demokrat bir partinin Türkiye'de Avrupa Birliği bayrağını elinde tutmasını bekleyerek bu partiye girmiştim ama AK Parti'nin o kadar gerisinde kaldılar ki!
Zülfü Livaneli bir yazısında 'CHP'lilerde AK Partililerdeki gibi bir dayanışma yoktur, birbirlerine karşı sevgisizdirler' demişti, doğru mu bu?
Ben AK Partilileri de bir arada tutan şeyin sevgi olduğunu zannetmiyorum. Liderin otoritesinden kaynaklanıyor. Diğer yandan politikacılar birbirlerini sevmezler! Rakip olarak görürler. CHP'liler ise sürekli kavga ederler çünkü parti içi otorite yoktur ve lider adil değildir! Mesela Baykal döne-mini çok iyi bilirim. Görevleri hiçbir zaman adil bir şekilde dağıtmadı.
En büyük adaletsizliği neydi?
Önder Sav ile birlikte parti içi darbeciliği savunmasıydı! Tek amacı parti liderliğini kaptırmamaktı. Ne iktidar olmak amacı ne de umudu vardı. Nasıl olabilirdi ki zaten? Aldığı oylar meydandaydı! Yüzde 19 oy alan bir partinin nasıl bir iddiası olabilir?