T24
– Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile “Madde 4”
görüşmeleri ve program sonrası izlemeye ilişkin görüşlerini
açıkladı. IMF değerlendirmesinde, “Merkez Bankası'nın para
politikası çıkış stratejisinin zamanlaması uygundur. Ancak,
enflasyon beklentilerindeki yükselme ve banka kredilerindeki hızlı
büyüme dikkate alınarak parasal sıkılaştırma
hızlandırılmalıdır. Eş zamanlı olarak döviz alımlarının
artırılması rezerv birikimini daha da hızlandıracak ve döviz
kuru üzerindeki aşırı baskının hafifletilebilmesine yardımcı
olacaktır” dendi. IMF, Türkiye'nin “dengesiz ve sürdürülemez
bir büyüme patikası oluşmasının engellenmesi için krize karşı
alınan politika önlemlerini geri çekmesi ve çıkış planlarına
hız vermesi gerektiğini” vurguladı.
IMF'nin
üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol göstermek, uluslararası
finansal sisteme ilişkin gözetim sorumluluğunu yerine getirmek
amacıyla genellikle yılda bir kez yaptığı “kolsültasyon
çalışması” Türkiye için geçen hafta tamamlandı. Fon, IMF
Anlaşması'nda yer aldığı bölüm nedeniyle “4. Madde
görüşmeleri” denilen konsültasyon çalışmalarından sonra bir
rapor hazırlıyor.
Hazine
Müsteşarlığı'nın internet sitesinde yer alan rapora göre,
IMF'nin Türkiye ekonomisi hakkında 4. madde kapsamında yaptığı
değerlendirme ve tavsiyeler şöyle:
'Türkiye
güçlü başlangıç noktasında kararlı davrandı'
-
Türkiye’nin oldukça güçlü bir başlangıç noktasında olması,
küresel kaldıraç azaltma
eğilimi
ve eşlik eden ekonomik daralmaya karşı zamanında, iyi hedeflenmiş
ve büyüklük
anlamında
genel olarak yeterli bir önlemler paketi ile kararlı bir şekilde
tepki
verilmesine
imkan tanımıştır
Yetkililer,
mali ve parasal genişleme politikalarından kapsamlı çıkış
stratejilerini kademeli olarak uygulamaya başlamışlardır.
'Dengesiz
ve sürdürülemez büyüme patikasına karşı önlemler geri
çekilmeli'
-
Halihazırdaki karşı döngüsel enflasyon hedefleme çerçevesi
Türkiye’nin önemli bir güçlü yönüdür. 2011 yılından
itibaren buna ihtiyatlı mali açık tavanları getiren kapsamlı bir
mali kural eşlik edecektir.
-
Dengesiz ve sürdürülemez bir büyüme patikası oluşmasının
engellenmesi için, krize
karşı
uygulanan politika önlemleri geri çekilmeli ve çıkış planlarına
hız verilmelidir.
-
Baz senaryoya ilişkin riskler büyük ölçüde dengeli, ancak
önemli boyutta olup,
gerçekleşmeleri
durumunda aşağıdaki bölümlerde belirtilen politika
uygulamalarında
değişiklik
yapılmasını gerektirebilir.
Maliye
Politikası
-
2010 yılında maliye politikası hızlı büyüme kapsamında
2010-2012 Orta Vadeli
Programında
öngörülen döngüsel ayarlamaları korumalı ve böylece mali
kural için uygun
bir
başlangıç noktası oluşturulmalıdır.
-
Gelir ve harcama politikaları mali kural çerçevesinde kamu
maliyesinde öngörülen
iyileşmeyi
desteklemelidir.
Para
Politikası
-
TCMB’nin para politikası çıkış stratejisinin
zamanlaması uygundur.
-
Ancak, enflasyon beklentilerindeki yükselme ve banka kredilerindeki
hızlı büyüme
dikkate
alınarak parasal sıkılaştırma hızlandırılmalıdır.
-
Eş zamanlı olarak döviz alımlarının artırılması rezerv
birikimini daha da
hızlandıracak
ve döviz kuru üzerindeki aşırı baskının hafifletilebilmesine
yardımcı
olacaktır.
Finansal
Politikalar
-
Bazı ek adımlara ihtiyaç olsa da, finansal sektörün gücünün
korunması için önemli
tedbirler
alınmıştır.
-
İktisadi faaliyetlerdeki güçlü toparlanmaya karşı verilecek
para ve finansal sektör
politikası
tepkisinin uyumlu olmasını teminen gevşetilmiş finansal sektör
ihtiyati
düzenlemelerinin
mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerekmektedir.
-
Türk Bankacılık sektörünün güçlü uluslararası bağları
dikkate alındığında, finansal
sektör
düzenlemelerine ilişkin değişiklik çalışmaları ilgili
ülkelerle yakın
koordinasyon
halinde yapılmalı ve Türkiye’ye özel koşullar dikkate
alınmalıdır.
Yapısal
Politikalar
-
Rekabet gücünün geliştirilmesi ve istihdam artırıcı büyümenin
sağlanabilmesi için
yapısal
reformların çok boyutlu olarak ele alınması gerekmektedir.