Alman TAZ gazetesi, Doğan Yayın Holding’e kesilen 826 milyon TL’lik rekor vergi cezasının, Almanya’daki Deniz Feneri ve AKP etrafındaki diğer yolsuzlukların ortaya çıkartılmasının bedeli olduğunu yazdı.
TAZ'ın başlığı ne anlatıyor?Gazete, "Talep edilen sözüm ona vergi cezasının Türkiye’nin basın özgürlüğüne yönelik şiddetli bir saldırıdan başka bir şey olmadığını söyleyenler haksız değiller" dedi.
AKP hükümetinin Doğan Yayın Holding’e (DYH) çıkarttığı rekor vergi cezası, dünya basınından da tepki topluyor. Almanya’nın başkenti Berlin’de yayınlanan Die Tages Zeitung (TAZ), başta Deniz Feneri olmak üzere, Doğan Grubu’nun AKP etrafında gelişen çok sayıda yolsuzluk olayının üzerine gittiğini hatırlatarak, vergi cezasının da bunun bedeli olduğu imasını yaptı.
Hürriyet'teki habere göre gazete, AKP hükümetinin yolsuzlukların üzerine giden Doğan Grubu’nu vergi cezaları ile çökertmeye çalıştığını, bu operasyonun arkasında da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bulunduğunu yazdı. Gazetenin İstanbul muhabiri Jürgen Gottschlich imzasıyla yayınlanan haberde, şöyle denildi:
Basın özgürlüğüne saldırı "Hürriyet gazetesi, maliyeye astronomik ceza ödemek suretiyle iflasa sürüklenmek isteniyor. Bunun arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan var. Böyle bir darbe bekleniyordu, ancak boyutu yine de şaşırttı. Doğan Holding’in maliyeye sözüm ona vergi borcu cezası olarak 400 milyon Euro, yani 826.3 milyon TL ödemesi öngörülüyor. Bu, içinde bulunduğumuz günlerde büyük bir holdingi bile iflasa sürükleyecek bir miktar ve Doğan Holding’in yetkilileri de, talep edilen sözüm ona vergi cezasının Türkiye’nin basın özgürlüğüne yönelik şiddetli bir saldırıdan başka şey olmadığını söylerken haksız değiller."
Yolsuzlukları çıkarttı
Doğan Holding’in uzun süredir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin gözüne batan bir diken olduğunu belirten gazete, "Holdingin, başta Hürriyet, Milliyet ve İngilizce çıkan Daily News gibi gazeteleri ile Doğan’a ait televizyon Kanal D, son yıllarda özellikle de hükümet içindeki yolsuzluk olaylarının açığa çıkarılması ve toplumdaki İslamlaşma eğilimi konusunda iktidardaki AKP’nin en büyük muhalifine dönüştü. Doğan Holding, açık bir şekilde laik toplumun safında yer aldı ve bu yüzden de sürekli olarak AKP’nin ve herşeyden önce de Tayyip Erdoğan’ın öfkesini üzerine çekti."
Vergi cezasının açıklanmasıyla ilgili zamanlamanın da tesadüf olmadığını belirten TAZ, haberinde şöyle devam etti: "Mart sonunda ülke genelinde çok önemli olan yerel seçimler yapılacak ve tam da yolsuzluk skandallarıyla ilgili haberler özellikle baş ağrıtıcı. Doğan medyasındaki haberler de olmasa artık hiç kimsenin kulak vermeyeceği kadar zayıflayan muhalefet partisi CHP, birkaç gün önce, daha geçtiğimiz yıl Erdoğan ile Aydın Doğan arasında sert bir ihtilafa neden olan bir skandalı yeniden gündeme getirdi.
Erdoğan bizzat saldırdı Almanya’da güya hayır yapmak amacıyla 30 milyon Euro toplayan (Deniz Feneri’nden söz ediliyor), ancak bunun yarısından çoğunun amaç dışı kullanılarak, sahiplerinin Erdoğan’ın yakın yoldaşları olduğu AKP dostu şirketlerin hesaplarına aktarıldığı iddiaları söz konusu. Hürriyet, bu skandalın üzerine gittiği için Erdoğan, Aydın Doğan’a bizzat saldırarak, Doğan gazetelerini boykot etme çağrısında bulunmaktan çekinmedi. Vergi cezasına gerekçe olarak ise, Doğan’ın 2006’da yüzde 25’ini Axel Springer’e sattığı hisse senetleriyle ilgili vergi borcunu Aralık 2006 yerine, Ocak 2007’de ödemesi gösteriliyor."
AKP'nin medya kuşatmasıTAZ haberinde, AKP ve medya ilişkilerini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: "Yedi yıl önce iktidara gelen AKP, daha şimdiden basın ve televizyonun büyük bir kısmını ele geçirmiş durumda. Piyasanın neredeyse yarısını oluşturan İslamcı medya, AKP’yi en başta ideolojik nedenlerden destekliyor. Hükümet, iki yıl önce Doğan’dan sonra ikinci büyük medya grubu olan, mali sorunları olan Sabah Grubu’nun da, AKP yanlısı holdinglere satışını sağlamıştı."