Gaziantep'te geçen cumartesi günü, kardeşleri Hayri Azgın tarafından tüfekle vurularak öldürülen Semra Azgın ve kızkardeşi Elif Kınacı ile olay günü Mardin'de oldukları için ölümden kurtulan diğer 2 kız kardeş hakkında, 2015 yılı içerisinde mahkeme tarafından Hayri Azgın'a karşı defalarca koruma kararı verildiği ortaya çıktı.
Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, ölen kız kardeşlerin avukatı Metin Kınacılar, "Mahkemelerin verdiği koruma kararının ne anlama geldiğini çözemiyorum. Şiddet mağduru başvurunca mahkeme koruma kararı veriyor ama bu karar sadece kağıt üzerinde kalıyor, gerisi yok" diyerek tepki gösterdi.
41 yaşındaki Elif Kınacı ile ablası 42 yaşındaki Semra Azgın, geçen cumartesi günü Kolejtepe Mahallesi'nde market alışverişi yaptıktan sonra sokak ortasında 39 yaşındaki kardeşleri Hayri Azgın tarafından tüfekle ateş edilerek öldürüldü. Ablalarını öldürdükten sonra otomobille kaçan Hayri Azgın kısa süre sonra polis tarafından suç aleti tüfekle yakalandı ve sorgulamasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
58 kez birbirlerini şikayet etmişler
'Çantacı' olarak tabir edilen kuyumcular arası altın taşıma işi yapan Hayri Azgın ile 4 kızkardeşi Elif Kınacı, Semra Azgın, Aliye Azgın ve Hatice Katırcıoğlu arasında bu yılın ilk günlerinden itibaren başlayan anlaşmazlıklar 58 kez adliyeye taşındı ve kardeşler birbirinden şikayetçi oldu. İddiaya göre Hayri Azgın'ın evinde bulunan 1 kilo 300 gram ağırlığındaki 135 altın bilezik bu yılın ocak ayında çalındı. Azgın, altınların kızkardeşleri tarafından çalındığını öne sürdü. Annesi ve eşinin de, altınların kızkardeşleri tarafından çalındığını söylemesi üzerine Hayri Azgın, kızkardeşlerinden şikayetçi oldu. Bu olayın ardından Hayri Azgın ile kardeşleri sürekli olarak birbiriyle kavga etti. 4 kız kardeş; tehdit, hakaret, yaralama ve fuhuş yaptırma iddialarıyla Hayri Azgın hakkında suç duyurusunda bulundu. Hayri Azgın da benzer suçlardan ablası ve kız kardeşlerinden şikayetçi oldu.
Mahkeme defalarca koruma kararı verdi
Kardeşlerinin şiddetine maruz kaldıklarını ve tehdit edildiğini belirten kız kardeşler, ocak ayından itibaren kimi zaman bireysel, kimi zaman ise hep birlikte mahkemeye başvurarak koruma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti yapılan başvuruların ardından 9 kez koruma kararı verdi. 1 ile 6 ay arasında değişen süreyle verilen koruma kararlarında şiddetle suçlanan Hayri Azgın'ın kızkardeşlerin bulunduğu konut ve işyerine yaklaşmaması, yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına yaklaşmaması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi, aksi halde zorlama hapsiyle cezalandırılacağı kaydedildi. Kız kardeşlerin şubat ayında yaptığı başvuruda ise mahkeme; Hayri Azgın'ın 1 ay süreyle kardeşlerinin bulunduğu yere 50 metreden fazla yaklaşmaması istenen koruma kararını verdi. Olaydan önce ise yaşamını yitiren Elif Kınacı ile olay günü Mardin'de olan kardeşi Aliye Azgın hakkında hala koruma kararı bulunduğu belirlendi. Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda karakolda görevli polislerin sık sık koruma kararı bulunan şiddet mağdurlarının evlerinin bulunduğu bölgede devriye görevi yaptığı, istek halinde ise gidecekleri yere polislerin eşlik ettiği bildirildi.
Anne oğlunu savundu
Genellikle hep birlikte hareket eden kız kardeşlerden Hatice Katırcıoğlu'nun olay günü açık öğretim sınavı için kardeşi Aliye Azgın ile birlikte Mardin'e gittiği ve böylelikle ölümden kurtulduğu bildirildi. Anne Hadice Azgın ise olayın ardından verdiği ifadede kızlarını suçlayarak, "Dört kızım sürekli oğlumla uğraşıp, haksızlık yaptılar. Semra ve Elif'in tüfekle vurularak öldürülmesi olayı ile ilgili oğlum Hayri'den davacı ve şikayetçi değilim" dedi.
"Beni vurmalarından korkup ateş ettim"
Ablalarını öldürdükten sonra tutuklanan Hayri Azgın ise polise verdiği ifadede cinayeti istemeden işlediği iddiasında bulundu. Kardeşleriyle anlaşamadığını ve birbirleri hakkında sürekli şikayetçi olduklarını, olay günü de ablalarını sokakta tesadüfen gördüğünü anlatan Hayri Azgın, ifadesinde şunları söyledi:
"Sokakta ablalarımı görünce Semra'ya 'altınlarımı ver' diye seslendim, o da bana hakaret etti. Bu sırada Elif, elindeki çantasını karıştırıyordu. Ben de çantasında silah aradığını düşünerek otomobildeki tüfeği çıkararak ateşledim. Bu sırada birden Elif'in önüne geçen Semra vuruldu ve yere düştü. Elif'in bana ateş edeceğini düşünerek bu kez Elif'e ateş ettim, o da vuruldu. Öldürmek için ateş etmedim, yaralamak istiyordum. Pişmanım."
“Koruma kararı sadece kağıt üzerinde”
Öldürülen Elif Kınacı ve Semra Azgın ile olay günü sınav için Mardin'de bulunan Aliye Azgın ve Hatice Katırcıoğlu'nun avukatlığını yapan Metin Kınacılar, koruma kararının kağıt üzerinde kalmasına tepki gösterdi. Ablalarını öldüren Hayri Azgın hakkında kardeşlerinin 58 kez suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Metin Kınacılar, şöyle dedi:
"Hayri Azgın çalışmayı sevmeyen, geçimini kardeşlerinin üzerine kurmuş birisi. Olay günü diğer 2 kız kardeş sınav için Mardin'de olduğu için kurtuldu, yoksa onlar da cinayete kurban gidebilirdi. Tüm kardeşler hakkında mahkemenin verdiği koruma kararları var. Maalesef koruma kararının ne anlama geldiğini bir avukat olarak ben çözemiyorum. Bu koruma kararının uygulanması noktasında çalışma yapılması lazım. Özellikle ölüm tehdidi alan kişinin can güvenliği sağlanmalı. Fakat günümüzde verilen koruma kararı sadece kağıt üzerinde. Gidip mahkemeye başvuruyorsun, sana bir kağıt veriyorlar ve 'korunuyorsun' diyorlar. Kağıt üzerinde kalan bu hikayeyi artık kaldırmamız lazım. Her gün kadınlar öldürülüyor ve neredeyse hepsinin mahkemeden koruma karar aldığını görüyoruz. Bu sistemin artık değişmesi ve canına kast edilen kadınlar için önlem alınması gerekiyor."