Hatay'da yaşayan ve 17 yaşından bu yana konjenital böbrek yetmezliği tedavisi gören Gülşah Kaba'ya (34), doktorların nakil kararının ardından ağabeyi Alper Kaba (37) böbrek bağışında bulundu. Nakil ameliyatına son derece mutlu giren iki kardeş "Biz iyiyiz. Hiçbir sıkıntı yok. Bekliyoruz. Sizi çok seviyoruz" dediler. Nakille sağlığına kavuşan ve yıllardır hastalığı nedeniyle tuz tüketemeyen Kaba, "Tuzun tadı şimdi bana garip geliyor" dedi.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde oturan diş teknisyeni Gülşah Kaba'ya 17 yıl önce önce konjenital böbrek yetmezliği teşhisi koyuldu. 17 yıldır ilaç tedavisi gören Kaba’ya geçen ay doktorları böbreklerinin iflas ettiğini ve artık nakil olması gerektiğini söyledi.
Hatay'da bir bankada çalışan ağabeyi Alper Kaba ise kardeşi için böbreğini bağışlamaya karar verdi. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra Medical Park Antalya Hastanesi’nden Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından nakil süreci başlatıldı. İki kardeş yapılan tetkiklerin ardından "Biz iyiyiz. Hiçbir sıkıntı yok. Bekliyoruz. Sizi çok seviyoruz" diye el sallayıp, öpücük göndererek ameliyathaneye" girdi. Gülşah Kaba, hastanenin Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından gerçekleştirilen böbrek nakli ameliyatıyla sağlığına kavuştu.
"Beklemek istedim"
Gülşah Kaba, diyalize hiç girmediğini, ancak yediklerine, içtiklerine ve hayatına hep çok dikkat ederek bugüne kadar geldiğini söyledi. Yaşadığı Hatay Dörtyol'daki doktorlarının artık böbrek nakli olması gerektiğini söylediklerinde kadavra listesine yazılmak istemediğini anlatan Gülşah Kaba, "Beklemek istemedim. Prof. Dr. Alper Demirbaş hocamı duymuştum. Hemen Antalya'ya gelerek kendisiyle görüştük" dedi.
Gözyaşlarını tutamadı
Ağabeyi Alper Kaba'nın kendisine böbrek verdiğini belirten Gülşah Kaba ise ameliyat sonrası mutluluk gözyaşlarına hakim olamazken, "Hissettiklerimi kelimelerle tarif edemem. Çok güzel bir duygu bu. O bana ikinci hayatı verdi. Çok teşekkür ediyorum. İyi ki var" dedi. Hastalığı süresince annesinin, babasının ve teyzesinin hep yanında olduklarını söyleyen Gülşah Kaba, "Onlara minnettarım. Çok seviyorum hepsini" diye konuştu.
"Tuzun tadı garip geliyor"
Hastalığı nedeniyle yıllarca hiç tuz tüketemediğini anlatan Kaba, "Bir süre sonra alıştım tabii. Şu an tuzlu yemeye başladım. Bana garip geliyor bu tat. Öğle yemeklerimi dışarıda yiyemiyordum. Evden getiriyordum. Şimdi artık iyiyim. İyice iyileştikten sonra hayatı dolu dolu yaşamak istiyorum. O yüzden böbrek naklini ertelemek istemedim" diye konuştu.
"Bir evladım diğerine çare oldu"
Gülşah Kaba'nın annesi emekli öğretmen Rahile Kaba (60) da kızının ve tüm ailenin bu süreçte çok zorlu günler yaşadığını belirterek, "Evladım elimizden gidiyordu. Çaresiz bir durumdaydık. Ama diğer evladım kızımıza çare oldu. Her zaman yavrumuzun arkasındayız. Evladım yeniden doğmuş gibi hissediyorum" dedi. Gülşah ile Alper’in babası, emekli öğretmen Musa Kaba (62) ise kızını hayata döndüren Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibine teşekkür etti. (DHA)