İçişleri Bakanı Muammer Güler, Uluslararası Af Örgütü'nün 'Türkiye'ye biber gazı ve zırhlı araçlar satılmaması' çağrısına yanıt verdi: "Biber gazını, kullanılması gerektiği yerde kullanırız. Polisimizin fiziki imkanlarını elbette güçlendiririz..." dedi.
Doğan Haber Ajansı'nda yer alan hebere göre İçişleri Bakanı Muammer Güler, Uluslararası Af Örgütü'nün diğer ülkelere yaptığı ‘ Türkiye 'ye biber gazı ve zırhlı araçlar satılması’ çağrısıyla ilgili olarak, ‘örgütün kanuni gösteriler ile kanunsuz gösteriler arasındaki farkı gözetmediğini’ belirterek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de bu konuda kararları var. Ama serbest ticaret kuralları içerisinde biz biber gazının da kullanılması gerektiği yerde kullanırız. Polisimizin fiziki imkanlarını elbette güçlendiririz" dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te Valiliği ziyaret eden ve burada gazetecilere bir açıklama yapan Bakan Muammer Güler, özgürlüklerin başkalarının özgürlüklerini engellemediği sürece her yerde serbest olduğunu belirterek, "Uluslararası kuruluşların bu konuda ne söylediğini bilmem. Ama biz ülkemizin egemenlik hakları çerçevesinde ülkedeki emniyet ve asayiş hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu bir bakan olarak, hükumetin bir üyesi olarak; ülkemizin güvenliği için her türlü kanunun verdiği yetkileri tamamıyla kullanırız. Türkiye, hukuk devleti; Türkiye demokratik ülke. Türkiye'de çoğulcu parlamenter rejimin bütün argümanları işletiliyor. Özgürlükler, başkalarının özgürlüklerini engellemediği ve kanunda ön görülen sınırlamaları da aşmadığı sürece her yerde serbesttir. Ancak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıyla kanunsuz gösterileri, aynı seviyede tutmak ve aynı seviyede göstermekte hatalıdır. Gösteri başka, kanunsuz gösteri başka" dedi.
'Kolluk yetkililerinde düzenlemelere ihtiyaç var'
Avrupa ülkeleri arasında polisin kolluk gücünün en az olduğu ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Bakan Güler, kolluk yetkilerinde yeti düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“11 yıllık AK Parti hükumetleri döneminde özgürlüklerin nerelere geldiğini, demokratik hakların kullanımlarının ne kadar çok geliştirildiği malumunuzdur. Şimdi şunu ayırmak lazım, polisin zor kullanma gücü; biber gazı ve zırhlı araç bunun bir argümanıdır. Bugün Avrupa'daki birçok ülkede, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında polisin önleyici yetkileri karşılaştırıldığında en az yetki Türkiye'deki güvenlik güçlerinde olduğunu görüyoruz. Bunu mukayeseli çalışmalardaki tespitlerimizde de gördük. Türkiye'de şu anda gerekli olan polisin önleyici kolluk yetkilerindeki yeni düzenlemelere de ihtiyaç vardır. Biz Avrupa'da bunları görüyoruz. Önemli olan polisi zor kullanma seviyesine getirmeden, kuvvet kullanma seviyesine getirmeden bu toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yapabilmektir."
'Biber gazını gerektiği yerde kullanırız'
Kanuni gösteriler adı altında polise taş, Molotof ve havai fişek atıldığına değinen Bakan Muammer Güler, biber gazının gerektiği yerde kullanılacağını ifade ederek, şöyle konuştu: “Polise son zamanlarda olduğu gibi kanuni gösteriler adı altında taş, sopa, Molotof kokteyli ve havai fişeklerle yapılan saldırıları da görmezden gelmek, işte asıl sorun buradadır. Bence Uluslararası AF Örgütü kanuni gösteriler ile kanunsuz gösteriler arasındaki farkı gözetmemiş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de bu konuda kararları var. Ama serbest ticaret kuralları içerisinde biz biber gazının da kullanılması gerektiği yerde kullanırız. Polisimizin fiziki imkanlarını elbette güçlendiririz. Bu hükumet meselesi değil, bu devletin işidir. Kolluk, devletin emrindeki kolluktur. Bugün de hangi hükumette olursa olsun; bu güvenlik işini hem önleyici kuvvet olarak hem de adli polis olarak yerine getirmeye devam edecektir. Söylenen araçları Türkiye'de de karşılama yoluna gidiyoruz. Güvenlik güçlerimiz güçlü olduğu sürece ülkemizin harici savunması olarak Türk Silahlı Kuvvetleri güçlü olduğu sürece ülkemizin bekası açısından herhangi bir sorun olmayacaktır."
'Birileri terörü ve şiddeti meşrulaştırma çabasında'
Bakan Muammer Güler, çözüm süreciyle ilgili birilerinin terörü ve şiddeti meşrulaştırma çabasında olduğunu söyledi. Gözyaşının durması ve huzurun yeniden gelmesinin millet nezlinde değerini bildiklerini belirten Bakan Güler, "Aylardan beri sürdürülmekte olan bu çatışmasızlık ortamında çözüm sürecinin uygulamaya girdiği anda kanın, gözyaşının durması; huzurun yeniden gelmesinin milletimiz nezdindeki değerini ve önemini biliyoruz. Biz milli birlik ve kardeşlikten bahsederken birilerinin terörü ve şiddeti meşrulaştırma çabalarını görüyoruz. Maalesef üzüntü verici olan budur. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Kimse konjonktür fırsatçılığı yapmasın. Bu çözüm süreci bütün milletimiz, huzur ve birlik ve kardeşliğimiz için gerekli olan bir husustur. Bunun gereklerini yerine getirmeyen, bunu provoke edende bunun sorumluluğuna katlanır. AK Parti hükumetlerinin son 11 yılda her alanda getirdiği yeni düzenlemeler ve bunun toplumsal değişme anlamındaki görüntülerini hepiniz biliyorsunuz. 11 sene, 15, 20 sene önce bırakın konuşulmasını hayal bile edilemeyecek birçok konunun bugün hayata geçmiş olmasını herkes görüyor. Ama Türkiye, daha da ötesini hak ediyor" diye konuştu.
'Göz yummamız mümkün değil'
Yasadışı gösterilere asla müsamaha göstermeyeceklerini ifade eden Bakan Muammer Güler, "Eylemlere bizim göz yummamız mümkün değildir. Bu süreci bahane ederek kimse bizden kanunsuz şiddet eylemlerine, teröre müsamaha içinde olmamızı beklemesin. Bunu da tekrar burada ifade ediyorum. Bir alternatif yapılanma içerisinde olanları da biliyoruz. Ama terörle şiddetle hiç kimse hiçbir talebini gerçekleştiremez. Bunun meşru zemini siyasettir. Bunun platformu siyaset alanıdır. Yeri Türkiye Büyük Millet Meclisidir, argümanları siyasi partilerdir" dedi.