İlahiyatçı ve antikapitalist müslüman İhsan Eliaçık'a, Kayseri Kitap Fuarı’nda saldranların kimliklerinin belli olduğu iddia edildi.
Kayseriyenihaber.com yazarı Recep Bulut'un, "Bu saldırganlar kimin personeli?" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Kim ne derse desin ortada bir rezalet var! Ama maalesef Kayseri basını bu rezalet karşısında sus-pus kaldığı gibi ha bire peş peşe attıkları manşetlerle rezaleti başarı gibi göstermeye gayret ediyorlar…Niye?
Niyesini bilmeyen yok! Adama ihalesiz, şartsız-koşulsuz her ay ortalama 40 bin TL para kazandıran bilboard verirsen tabii ki hergün Kitap Fuarını göklere çıkaran boy boy manşetler atacak! Onu yadırgamıyorum…
O gazetecilik değil menfaatinin gereği neyse onu yapıyor…Kayseri Türkiye kamuoyunda rezil-rüsva olmuş!
Kayseri’nin adı “yobaz-saldırgana” çıkmış hiç önemli değil! O ve onun gibileri için gelsin paracıklar-gitsin paracıklar!
Peki ya gazetecilik meslek ilkeleri, memleket sevgisi, memleket menfaati, milliyetçilik! Geçin onları efendim geçin!
Neyse sözü uzatmadan gelelim sadede…Kayserili yazar İhsan Eliaçık’ı tanımam… Bu saldırı olayı öncesine kadar sadece ismen tanırdım! Bire bir özel bir dostluğum yoktu!) Fikirlerine de katılmam…Kayseri Gündem Gazetesi’nde yazarken keskin-radikal yazı ve yorumlarından dolayı da tenkit ettiğim olmuştur… 28 Şubat dönemin de
radikal yorum ve çıkışlarından dolayı 2 yıl cezaevinde de yatmış! Fikri-zikri her ne olursa olsun sadece fikrinden dolayı yargılanıp, mahkum edilmesine de şiddetle karşıyım…İşte bu yazar bağlı olduğu Tekin Yayınevi tarafından
Kayseri’de düzenlenen Kayseri 1. Kitap Fuarı’na davet edilmiş…Git o fuarda okuyucularınla buluş ve kitaplarını
imzala demişler! O da geleceğini duyurmuş! Ancak her ne olmuşsa olmuş, Büyükşehir Belediye Başkanı gelme demiş, gelirsen polis zoruyla seni kapının önüne koydururum demiş. Yazar İhsan Eliaçık’ta ben geleyim de sen de polis zoruyla kapının önüne koydur da görelim demiş! Yani karşılıklı bu şekilde bir zıtlaşmaları olmuş! Bunu
nereden çıkarıyoruz, karşılıklı twettır mesajlarından… Nihayet böylesi bir gerginlik için de yazar İhsan
Eliaçık, kalkıp fuara gelmiş…Kitap Fuarının girişin de ki kapıya geldiğin de bir an da bir grup tarafından önce sözlü saldırıya maruz kaldı. Sonra da peşinden ağır hakaretler ve fiili saldırı…Bir süre karşılıklı itiş-kakış oluyor ve daha sonra yazar İhsan Eliaçık, “Olay daha fazla büyümesin!” diye Anadolu Fuarının önünü terk edip gitmiş…
Sonra? Sonrası malum… Kıyamet koptu! Sosyal paylaşım siteleri ve televizyonlardan en ağır hakaretler gelmeye başladı…Kayseri’de kitap fuarı düzenlenirse olacağı buydu! Kitap Fuarı kim Kayseri kim? Yobaz şehir!
Falan-filan! Bu şehir ne butür ağır hakaretleri hak ediyor, ne de fikri-zikri farklı da olsa bir kitap fuarının kapısından ağır hakaret ve küfürlerle bir yazarın geri çevrilmesini! Kitap Fuarı düzenleyenler ve bu uğurda bütçelerinden
milyonlar ayıranlar hoşgörülü olmalı, tahammüllü olmalı, her düşünceye açık olmalı… Sen sen gelebilirsin, sen sen gelemezsin diye bir ayrımcılığa he hele bir yasak anlayışa sahip olmamalı…Netice itibariyle Kayseri Türkiye’ye rezil oldu! Peki bu rezaleti kimler yaşattı dersiniz? Yazar İhsan Eliaçık’a önce sözlü saldırı sonra da türlü türlü hakaretler de bulunan bu kişiler kim dersiniz? Kayseri’nin adını “yoz-yobaza, cahil-cühelaya” çıkaran bu saldırganlar kim ya da kimler dersiniz? Kayseri’nin adını kötü çıkarma hakkını kim ya da kimlerden bulmuşlardı? İlk günden beri bunun izini sürüyoruz…Dün bu saldırganların fotoğraflarını, “Kim bu saldırganlar?” diye yayınladık… İlginç ihbarlar aldık…
İlk dikkat çeken isim eli telsizli kişi… Yani ilk sözlü saldırıyı başlatan kişi… Adı Mehmet Yangın! Peki, kim bu Mehmet Yangın? Mehmet Yangın daha önce Kocasinan Belediyesi’nde idi… Park-Bahçeler Şefliği yapıyordu…
Ayrıca, Başkan Ahmet Çolakbayrakdar’ın “adeta koruması” gibi yanında görev yapıyordu…Her ne olmuşsa olmuş (Bazı iddialar var, onları netleştirince sizlerle paylaşacağım!) Kocasinan Belediyesi’nden ilişiği kesilmiş…
Yazının tamamı için tıklayın