‘Türkiye Orta ve Güney Amerika Dış Ticaret Köprüsü’ programıyla Mayaların ülkesine 5 yılda 20 milyarlık ihracat yapılması hedefleniyor.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenecek "Türkiye Orta ve Güney Amerika Dış Ticaret Köprüsü" programı ile 5 yılda 20 milyar dolarlık yeni ticaret hacmine imza atılması hedefleniyor.
TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, birkaç yıl önce "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü"nü hayata geçirdiklerini anımsatarak, Türkiye'nin Afrika'ya yaptığı ihracatın hızla arttığını, 2007'de bu bölgeye yönelik yüzde 88 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının geçen yıl yüzde 106'ya çıktığını, Türkiye'nin "belki de tarihinde ilk defa" Afrika'ya aldığından fazla mal satabilir hale geldiğini ifade etti.
Meral, "Türkiye olarak çok fazla coğrafya ile dış ticaret fazlası vermiyoruz. Afrika'dan daha da umutluyuz. Sadece ticaret noktasında değil, Afrika'daki yatırımlar noktasında da çok umutluyuz. Özellikle iç pazarın daraldığı şu günlerde Türk sanayicileri, tüccarları, madencileri ve müteahhitleri Afrika'da yeni iş imkânları oluşturmaya başladı. Orada üretim imkânları da var ve şu anda hızla başladı" diye konuştu.
Afrika'nın, üretim için çok önemli bir coğrafya olduğunu, Afrika'da yerinde üretmenin ve satmanın birçok konuda avantaj sağladığını kaydeden Meral, bölgede üretim için tarımsal ürün, mobilya, madencilik ve tekstil alanında çok büyük imkânlar bulunduğunu, bu bölgede üretim için özellikle ham maddenin olduğu alanlarda seçim yapmanın önemli olduğunu söyledi.
Şu anda Afrika'da çok ciddi özelleştirme imkânları olduğunu dile getiren Meral, "Afrika'da birçok devlet kuruluşu işletilemediği için şu anda atıl durumda ve bunlar özelleştiriliyor. Uygun sanayiler var. Bunlar alınabilir. Şu anda Türkiye'de üretemeyenlere, tesislerini oraya taşımalarını tavsiye ediyoruz. Böyle gidenler de var. Mobilyacılardan çok oluyor. Gıda için de giden var. Örneğin, Türk yatırımcılar tarafından şu anda Kenya'da bir özel hastane kuruluyor" şeklinde konuştu.
Geçen yılın ocak-kasım döneminde Türkiye'nin ihracatının yüzde 54 artış sağladığı Afrika dışında Avrasya, Orta ve Doğu Avrupa, Uzak Doğu ve Pasifik'le de ilgili çalışmalar yaptıklarını ve buralardan ciddi dönüşler aldıklarını ifade eden Meral, krizden çıkışın yollarından birisinin ihracat ve uluslararası ilişkiler olduğunu düşündüklerini, bu noktada çalışmalarını hızla sürdürdüklerini kaydetti.
‘Bizi de ihracatçı yapın’
Rızanur Meral, hayata geçirdikleri ticaret köprüleri ile ihracatta sağlanan gelişmelerin ardından krizde TUSKON'un ilgi odağı haline geldiğini, Türkiye'nin dört bir yanından iş adamlarının konfederasyonu arayarak kendilerine "bizi de ihracatçı yapın" dediğini, başvuru ve danışma noktası haline geldiklerini, iş adamlarına, yer aldıkları sektöre ve sermaye yapılarına bağlı olarak, ham maddenin bulunduğu, alım gücünün yüksek ve nüfusun fazla olduğu ülkeleri tavsiye ettikleri anlattı.
TUSKON üyelerinin Afrika'ya ihracatının 3 yılda 3 milyar dolardan 9 milyar dolara yükseldiğini, 6 bin yeni ihracatçı kazandırdıklarını tahmin ettiklerini belirten Meral, yeni ticaret köprüsü planlarının Orta ve Güney Amerika olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünyada şu anda krizden en az etkilenen coğrafya Güney Amerika. O bölge Türkiye'yi, Türkiye de orayı tanımıyor. Tamamen yeni bir iş alanı, mevcutlara alternatif değil. Türkiye ihracatta pazar çeşitlemesine gitmek mecburiyetinde. Eğer geniş coğrafyalara ihracat yaparsak belli coğrafyalardaki sıkıntılar bizi çok etkilemez. Çünkü diğerlerine yaptığımız satışla ayakta kalırız, yüzeriz. Pazar çeşitlemesine büyük önem veriyoruz. Bu pazar çeşitlemesini Orta ve Güney Amerika ile de artırmak istiyoruz. Türkiye'nin dış ticaretini büyük ve dengeli bir hale getirmek, ihracatta Avrupa ve ABD'ye olan bağımlılığı da azaltmak istiyoruz."
Meral, çok az ihracat yaptıkları Orta ve Güney Amerika'ya 5 yılda 20 milyar dolar ihracat hedeflediklerini, Türkiye'nin bu bölgeye makine, gıda ve otomotiv yan sanayi ürünleri satabileceğini bildirdi.
Güney Amerikalıların gündeminde olmak istiyoruz
Türkiye Orta ve Güney Amerika Dış Ticaret Köprüsü Zirvesi'nin haziran ayında yapılacağını, zirveden önce bölgeye heyetler göndermeyi planladıklarını, sonbahardan itibaren de ticari heyetlerin gideceğini düşündüklerini ifade eden Meral, "Kısa süre içinde Türkiye'yi Güney Amerika'nın, Güney Amerika'yı da Türkiye'nin gündemine taşımak istiyoruz. Mayalar'ı Türkiye'ye getireceğiz. Yeni hedef Latin Amerika" dedi.
Rızanur Meral, krizin TUSKON'un hızını kesmeyeceğini, başka ticaret köprüleri de gerçekleştireceklerini, dış ticaret köprülerini ilgili coğrafyalarda yapmayı düşündüklerini, bu toplantılar ile fuar, ikili görüşme ve çevre coğrafyayı da o ülkeye toplamayı istediklerini kaydetti.
‘Türk ve Avrupalı firmalar arasında hisse değiş tokuşları olacaktır’
TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Meral, krizin Türkiye'ye çok büyük fırsatlar getireceğini ifade ederek, kriz nedeniyle diğer ülkelerde şirket satın almayı düşünen Türk iş adamları bulunduğunu ve şu anda güzel fırsatlar olduğunu söyledi.
Türk firmalarının, bu aralar Avrupa'da marka ve firma satın alabileceğini, alacaklarına da inandığını kaydeden Meral, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak o firmanın üretim tesislerini kullanmayacak, firmaların bünyesindeki markaların ürünlerini Türkiye'de üreteceklerdir. Marka, isim hakkı ve belki firmanın dağıtım, pazarlama teşkilatlarının Türk firmalarınca satın alınması imkanı doğacaktır.
Firmalar arasında hisse değiş tokuşları olacaktır. Yani Avrupalı firmalar 'gelin, biz sizin fabrikalarınıza ortak olalım, karşılığında da bizim dağıtım ve marka haklarımızın bir kısmını size satalım' diyecek. Yani para olmadan alışverişler olacak.
Avrupalılar'ın üretim tesisine, Türkler'in de markaya, teknolojiye ve dağıtım zincirlerine ihtiyacı var. Avrupalılarla kriz döneminde böyle parasız, bu tür ortaklıklar olacak. Kazan-kazan olacak. Bu öneriler daha çok Avrupalılar'dan geliyor. Makine, hür türlü tüketim malı, beyaz ve kahverengi eşyada... Örneğin makine sektöründe bir Türk firması, Almanya'da bir şirket satın almak üzere bakıyor. Önümüzdeki günlerde görüşmeye gidecekler."