İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Fethullah Gülen için, “İsrail bizden özür diledi. Şimdi Hocaefendi’nin de bizden özür dilemesini bekliyoruz. Özür ve tövbe erdemdir” ifadesini kullandı. İsrail ve Amerika’nın cemaati tasfiye edeceğini söyleyen Yıldırım, “Bu devleti yöneteceğim diye bürokrasiye girilmez. Bu devletin sahibi halktır. Yeni bir derin devlet oluşturmaya gerek yoktur. Amerika ve İsrail cemaatin içinde bir gruptan Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzeltilmesini ve bağımsız sermayenin Türkiye’den çıkarılmasını istedi. Eğer bu darbeyi başaramazlarsa, 'siz bu görevi yapamadınız' diyecekler” dedi.
17 Aralık operasyonu kapsamında “El Kaide” suçlamasıyla haklarında dava açılacağı iddia edilen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Eren Eğilmez ve Fadime Özkan’ın “Kayda Geçsin” programına konuk oldu.
Cemaat içinde bulunan dürüst ve ahlâklı kişilerle, darbe girişiminde bulunan insanları birbirinden ayırmak gerektiğini savunan Yıldırım, “Cemaat, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkinin düzeltilmesi için çalışmalar yaptılar. Başkonsolosla yapılmış görüşmelerin yer ve zamanları var. Hocaefendi Mavi Marmara’da BM’nin karar vereceğini söyledi. İnsan Hakları Komisyonu bizi haklı buldu. İsrail bizden özür diledi. Şimdi Hocaefendi’nin de bizden özür dilemesini bekliyoruz. Özür ve tövbe erdemdir” diyerek, cemaatten beklentisini dile getirdi.
İsrail ve Amerika cemaati tasfiye edecek
İsrail ve Amerika’nın cemaati tasfiye edeceğini öne süren Bülent Yıldırım, “Bu devleti yöneteceğim diye bürokrasiye girilmez. Bu devletin sahibi halktır. Yeni bir derin devlet oluşturmaya gerek yoktur. Amerika ve İsrail cemaatin içinde bir gruptan Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzeltilmesini ve bağımsız sermayenin Türkiye’den çıkarılmasını istedi. Eğer bu darbeyi başaramazlarsa, 'siz bu görevi yapamadınız' diyecekler” dedi.
Uluslararası darbe ilk defa bu kadar açıktan görüldü
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım 17 Aralık sürecinin darbe olup olmadığını değerlendirirken, “17 Aralık tam bir darbe girişimidir. Yolsuzluk söylemiyle üstü kapatılmaya çalışılıyor. Türkiye’de ilk defa uluslararası darbe girişimi bu kadar açıktan görüldü. Bu darbe İsrail, Amerika, uluslararası sermaye ve içimizdeki lejyonlar tarafından yürütülüyor. Mavi Marmara olayından sonra Türkiye’ye bağımsız sermaye girmeye başladı. Ülkeleri sermaye üzerinden yönetmeye çalışan güçler Türkiye’nin bağımsızlığa giden yolunu gördüler” ifadelerini kullandı.
El Kaide dosyasını bize yamayan Tuncay Opçin
El Kaide’yle ilişkilendirilmeye çalışıldıklarını iddia eden Yıldırım, “17 Aralık operasyonunun devamı olarak, 'El Kaide operasyonu' diyerek bize operasyon yapacaklardı. Ama isimimizi veremediler. İlk El Kaide dosyasını bize yamayan Tuncay Opçin’dir. Kendisine dava açtık ve davadan zarar gördü. Bir de, 'operasyona başbakan izin vermedi' diyerek bizi İsrail ve Amerika’ya şikayet ediyorlar. Dışarda bizi El Kaideci, içerde ise İrancı olarak lanse ediyorlar“ dedi. Yıldırım, Suriye’de çalışma yaptıkları için El Kaide hakkında kanaat bildiremeyeceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye'deki kaosun bir nedeni de Filistin doğalgazı
Türkiye’de yaşanan kaosun bir nedeninin de Filistin açıklarında çıkarılan doğalgaz olduğunu öne süren Yıldırım, “Filistin açıklarında çıkarılan doğalgazın Batı'ya aktarılması için İsrail, Mısır ve Türkiye’ye teklifte bulundu. Mısır ve Türkiye çıkan doğalgazın yüzde 20’sinin Filistinlilere verilmesini ve ambargonun kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Mısır’da darbe yapıldı ve başarıya ulaştı. Bugün, Mısır’da Mursi’ye yapılanlar, Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmak isteniyor” dedi.
Batı’nın İslam dünyasını Şii ve Haricilik üzerinden sembolize etmeye çalıştığını ve Türkiye’nin buna karşı çıktığını söyleyen Yıldırım, “Bütün mesele Sünni dünyanın güçlenmesi ve merkezileşmezi. Çünkü Batı'yla kavga etme yeteneğine sahip olan sadece Sünni dünyadır. Sünni dünya daha önce Haçlı Seferlerini göğüslemiş ve Avrupa’ya kadar ilerlemiştir” ifadesini kullandı.
Davutoğlu Mavi Marmara'nın yola çıkmasını istemedi
Kayda Geçsin programında konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, örgütünün Türk dış politikasının uzantısı bir kurum olmadığını, Mavi Marmara sonrası tazminatlar konusunda hükümetle ayrı düştüklerini ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Mavi Marmara’nın yola çıkmasına karşı çıktığını anlattı.
Mavi Marmara seferine çıkmadan önce cemaatle de görüştüklerini açıklayan Yıldırım, bu görüşmenin Hüseyin Gülerce ile gerçekleştiğini bildirerek, “Gülerce, Mehmet Kamış'tan randevu aldı. Gazeteye gittik. Herşey güllük gülistanlık geçti” dedi.
Baykal kaseti olmasa Mavi Marmara'ya CHP'li bir vekil de binecekti
Bu süreçte siyasi partilerle de görüşüldüğünü anlatan Yıldırım, "Deniz Baykal’ın kaset olayı olmasaydı ismini herkesin bildiği bir CHP’li o gemiye binecekti. Ama CHP’ye operasyon oldu” dedi.
Mavi Marmara Erbakan'ın projesi
Mavi Marmara projesinin Necmettin Erbakan’a ait olduğunu açıklayan Yıldırım, Gazze’deki büyük savaş sonrası bölgeye yardım sokmak istediklerini belirttikten sonra, “Birgün Erbakan Hoca beni aradı ve Filistinli birini bana gönderdi. 'Yapabilirseniz çok sevinirim' dedi. Mavi Marmara Erbakan Hoca’nın öncülüğünde bir projedir” dedi.
Dünyanın kaderinde üç geminin önemli olduğunu savunan Yıldırım, “Nuh’un gemisi insanlığı, Titanik şımarıklığı ve serveti, Mavi Marmara Özgürlüğü temsil eder" ifadesini kullandı ve şöyle devam etti: "Mavi Marmara’dan sonra heryerde Türkiye’nin bayrakları sallanmaya başladı. Bir zamanlar Latin Amerika özgürlüğün sembolüyken, artık özgürlüğü Doğu'dan gelen bir rüzgâr sembolize etmeye başladı.”
Esad'a işbirliği teklif ettik, Esad yanaşmadı
Esad’a işbirliği teklif ettiklerini söyleyen Yıldırım, “Esad’a ‘muhaliflerin olduğu yerlere yardım götürüyoruz, isterseniz sizin bölgelerinizde de yardım dağıtabiliriz’ dediklerini ifade etti. Ancak Esad’ın, "Nuh deyip Peygamber demediği"ni belirten Yıldırım, tutuklu esirler konusunda da arabulucu olmaya hazır olduklarını vurguladı. Fakat Esad’ın kendi adamlarını ölüme terk ettiğini belirtti.
Bünyamin Aygün için devredeyiz
İHH Genel Başkanı Bülent yıldırım Suriye’de kaçırılan Milliyet Gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün’ü kurtarmak için de Aygün’ü kaçıran grupla temasa geçtiklerini açıkladı.
