İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonları İpek Er'e tecavüz ettikten sonra ölümüne neden olan uzman çavuş Musa Orhan'a verilen cezaya tepki göstererek, "Kabul etmiyoruz" dedi.
İHD Batman Şubesi öncülüğünde düzenlenen “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eylemi için kayıp yakınları 506’ıncı kez bir araya geldi. 2016’dan bu yana eylemleri yasaklanan ve sadece beş kez dışarıda açıklama yapabilen kayıp yakınları, 506’ıncı haftada yaptıkları sessiz yürüyüş sonrası Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.
Kayıp yakınları ve insan hakları savunucularının katıldığı eylemde Tunceli’de 700 gündür kayıp olan Gülistan Doku’nun akıbetini sorarken, İpek Er'e tecavüz ettikten sonra ölümüne neden olan Musa Orhan'a verilen 10 yıllık cezaya tepki gösterdi. Öte yandan İnsan Hakları Derneği'nin Kadın Komisyonları da ortak bir yazılı açıklama yaptı.
"Gülistan Doku'nun bulunması için adli ve idari mekanizmalar hiçbir şey yapmadı”
İHD Batman Şube yöneticilerinden Mahfuz Akgül’ün gerçekleştirdiği açıklamada, Doku’nun 5 Ocak 2020 tarihinden beri kayıp olduğu ve kendisinden 700 gündür haber alınmadığı hatırlatıldı. Doku’nun akıbetini öğrenmek adına arkadaşları ve ailesinin de defalarca açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken Akgül, “Başvurulara rağmen hem adli hem de idari mekanizmalar hiçbir şey yapmadı” dedi. Doku’nun kaybedilmesinde baş şüphelinin Zaynal Abakarov’un tepkiler üzerine sadece ifadesinin alındığına vurgu yapan Akgül, Dersim’de tüm kameralara rağmen Doku’nun bulunamamasının anlaşılır olmadığını söyledi. Doku’nun akıbetinin bulunmasını talep eden Akgül, kayıpların akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması için de mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Akgül’ün konuşmasının ardından yapılan beş dakika oturma eylemi ile açıklama sona erdi.
Öte yandan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkari, Van, Urfa, Adıyaman, Siirt, Ağrı ve Maraş Şubesi Kadın Komisyonları ile Kars Temsilciliği de yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cezasızlık hak ihlallerinin en büyük zırhı oldu"
"Cezasızlık bu coğrafyada başta kadın ve çocukların yaşam hakkı olmak üzere genel hak ihlallerinin en büyük zırhı oldu. Olmaya da devam ediyor. Kamunun gücünü arkasına alarak bu suçları işleyen hiçbir failin etkili bir ceza aldığına şahit olmadık. Dün görülen İpek Er davası da bunun kanıtlarından biri oldu. Mahkeme salonuna kadınların sesini kısmak, kamuoyuna yönelik bilgi paylaşımının engellemek niyetiyle sinyal kesici konulması yargılama sürecinin fotoğrafını da ortaya koymaktadır."
"Şiddetsiz ve özgür bir yaşam hakkımızdır"
"Karara ilişkin mahkeme heyetinden bir şerh düşüldü. Bu şerh tutuklanması için gerekirken beraatini istemeye yönelik bir şerhti. Kamu gücünü kötüye kullanmaya yönelik ise hiçbir cezai yaptırım uygulanmadı ve ceza konusu bile olmadı. Kolluk kuvvetlerinin kamunun gücüne güvenerek özellikle bölgemizde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik olan taciz, tecavüz ve baskısını kabul etmiyoruz. İpek Er ve nice diğer kadınlar için adalet demeye devam edeceğiz. Şiddetsiz ve özgür bir yaşam hakkımızdır."
