Son dönemlerde iç ve dış hatlarda birçok sefer sayısını azaltan İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), 1 Aralık itibariyle İstanbul’daki iç hat seferlerini tamamen kapatıyor. Şirket kaynak elde edebilmek için filosundaki bazı gemileri de satışa çıkarıyor.
Özelleştirilen İDO’nun iç hat seferlerini durdurması vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanırken bu kararın geri planında yatan sebepler de merak ediliyor.
Hürriyet’ten Jale Özgentürk, konu hakkında “İDO'da seferler neden durdu” başlıklı köşesinde şu bilgilere yer verdi:
“- Ambarlı liman arsası özelleştirme sözleşmesinde yer almasına rağmen bugüne kadar İDO’ya teslim edilmedi. Böylece İDO’nun Ambarlı’dan Yalova, Mudanya, Bandırma Ro-Ro projesi hayata geçirilmedi.
- Eskihisar Topçular arasında Negmar isimli şirketin yan kuruluşlarına İzmit Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile iskele tahsis edildi. Şirket bir gelir kaybına uğradı.
- Sirkeci Harem Hattı İDO’nun kârlı hatlarından biri olmasına karşılık UKOME kararı ile 3.5 ton üzeri araçların geçişi engellendi. Burada gelir kaybı meydana geldi.
İDO’yu sıkıntıya sokan kararlardan biri de Kabataş’ta yaşanmış. Şirket için en önemli iskele olan Kabataş’ın bugünlerde iptal edilen Martı projesi sebebiyle kapatılması sonrasında yolcu sayısında yüzde 80 kayıp yaşanmış ve bu zarar da telafi edilememiş. Aldığım bilgilere göre yüzde 85’e uzanan ciddi kur ve maliyet artışları UKOME kararları nedeniyle bilet ücretlerine yansıtılamamış ve yüzde 22 zam yapıldığı için iç hatlarda seferler sürdürülemez duruma gelmiş.”
“İDO’nun Osmangazi Köprüsü’nü öngöremediği eleştirileri ile ilgili olarak da şu bilgilere ulaştım” diyen Özgentürk, şunları yazdı:
“Osmangazi Köprü ihalesi İDO ihalesinden önce yapılmıştı. İDO ihalesine girmeden önce Osmangazi’nin 2016 yılında açılacağı, geçiş fiyatlarının ise 2016 için 41 dolar artı yüzde 18 KDV olduğu belirtilmişti. Bu fiyatın Karayolları tarafından Osmangazi’nin yapımcı firmalarına garanti edildiğini Otoyol AŞ ve Karayolları arasındaki sözleşmede yer alıyordu. Fizibiliteler buna göre hazırlandı ancak geçiş ücretleri düşürüldü.
İDO’yu alan grup yabancı sermayeyle bu işe girmiş. Ancak öngörülemeyen kararlarla bu noktaya gelmiş. İDO’ya göre bu kararlar Karayolları’nın yani devletin İDO ile rekabeti anlamına geliyor. Bu kararların adil olmadığı ve haksız rekabete yol açtığını düşünülüyor. İDO işi nasıl çözülür bilinmez ama tüketiciler olarak bizlerin zarar görmeyeceği bir formül bulunmalı. Özelleştirmelere de bu açıdan bakmakta büyük fayda var.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.