15 Temmuz Darbe Girişimi

İddianameden: Darbe şüphelisi polis silah dolabını kilitleyip "Ferdi hareket yok, çay için" emri verdi

Darbeye karşı direnmek isteyenleri engelleyen polisler hakkında iddianame düzenlendi

14 Mart 2017 11:42

Darbe girişimi sırasında Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki eylemlere ilişkin 7 polis hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin darbeye karşı direnmek isteyen polis memurlarına çeşitli eylemleriyle engel oldukları belirtildi. İddianamede, silah dolabı kilitlenerek uzun namlulu silah ve çelik yelek dağıtılmasının engellendiği, dağıtılan uzun namlulu silahların da toplatıldığı, bu şekilde oluşabilecek bir asker saldırısına karşı polislerin direnmelerinin engellenmeye çalışıldığı kaydediliyor. Şüpheli eski Haymana İlçe Emniyet Müdürü Serdal Bilgin'in, Emniyet Genel Müdürlüğü telsizinden "darbeye karşı silahlanın" emri gelmesi üzerine silahlanmak isteyen polisleri engellemek için dolapları kilitlettiği, karşı çıkanları "Ferdi hareket yok, çay demleyin, çay için" diyerek durdurduğu iddia edildi.

Hürriyet'te yer alan habere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, darbe girişimi gecesi Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğünde yaşananlara ilişkin hazırlanan iddianame tamamlandı.

Emniyet Genel Müdürlüğü ile 65. Hükümetin mağdur olarak yer aldığı iddianamede, şüpheli polisler Eyüp Sami Duran, Hacı Ülger, İhsan Taha Demirci, Serdal Bilgin, Talip Çolak, Tuncay Avcı ve Seyit Ahmet Duman, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak"la suçlanıyor. Şüphelilerden 6'sı tutuklu, eski komiser yardımcısı firari Seyit Ahmet Duman hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.

İddianamede, olay tarihinde Haymana İlçe Emniyet Müdürü olan Serdal Bilgin ile diğer şüphelilerin, darbeye karşı direnmek isteyen polisleri nasıl engelledikleri anlatıldı.

İddianamede, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yer alan ve sivil bağlantıları da bulunan 'FETÖ' mensupları tarafından, mevcut anayasal düzenin değiştirilmesi, seçilmiş meşru Meclis'in lağvedilmesi, seçimle gelmiş meşru 65. hükümetin devrilmesi, halkın oylarıyla seçilmiş meşru Cumhurbaşkanının öldürülmesi amacıyla darbeye teşebbüs eyleminde bulunulduğu" anlatıldı. 

İddianamede, silah dolabı kilitlenerek, uzun namlulu silah ve çelik yelek dağıtılmasının engellendiği, dağıtılan uzun namlulu silahların da toplatıldığı, bu şekilde oluşabilecek bir asker saldırısına karşı direnmelerinin engellenmeye çalışıldığı, şüphelilerin darbe eylemine iştirak ettiklerinin belirlendiği kaydedildi.

"Ferdi hareket yok, çay demleyin, çay için"

İddianamede, ilçe emniyet müdürlüğünde görevli polislerin tanık olarak alınan ifadelerine de yer verildi. Buna göre, Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Murat Karakaya, ifadesinde darbe girişiminin olduğu saatlerde Ankara İl Emniyet Müdürünün telsizden, "uzun namlulu silahlarla darbecilere misliyle karşılık verilmesi" talimatı geldiğini, bunun üzerine silahları almak için gittiklerinde dolap kapısının kilitli olduğunu gördüklerini söyledi.

Bu durumdan rahatsız olmaları ve itiraz etmeleri üzerine, İlçe Emniyet Müdürü Serdar Bilgin'in, brifing salonunda toplantı düzenlediğini belirten Karakaya, "Bilgin, burada gülerek ve laubali bir şekilde bize 'Arkadaşlar kimse ferdi hareket etmeyecek, hepimizin çoluğu çocuğu var, çayınızı için sabahleyin sağ salim evimize gidelim' dedi. Bu şekilde darbeyi destekleyici yüz ifadesiyle bize neredeyse 'teslim olun' çağrısı yaptı" diye konuştu.

Tanık Karakaya, Bilgin'e, "Özel Harekat'ta 17 arkadaşımız şehit olmuş, olay yerinde biz de olabilirdik, onların da çoluğu çocuğu var, bu saatten sonra çoluğu çocuğu düşünecek halimiz yok" diyerek tepki gösterdiğini, bunun üzerine Bilgin'in, "Ferdi hareket yok, çay demleyin, çay için" dediğini aktardı.

Karakaya, bulundukları yerlerdeki halkı darbecilere karşı sokağa davet etmeleri için telsizden ikinci bir anons geçildiğini, bunun da şüphelilerden eski Komiser Tuncay Avcı tarafından engellendiğini anlattı.

"Darbe olmuş, keşke dolar alsaydık"

Tanık Ahmet Bağcı da ifadesinde, şüphelilerden eski Başkomiser Eyüp Sami Duran'ın olay gecesi, "Darbe olmuş, keşke dolar alsaydık" şeklinde gülerek yorum yaptığını belirtti.

Telsizden gelen talimat üzerine uzun namlulu silahları almak için gittiklerinde dolapların kilit olduğunu gördüklerini anlatan Bağcı, "Bunun üzerine bağırarak '30 mermim var hepsini sıkarım' dedim. Murat Karakaya da bana destek verdi" şeklinde konuştu.

Tanık olarak ifadesi alınan bir başka polis memuru Dinçer Açıkbaş da olay gecesi sanıklardan eski Başkomiser Eyüp Sami Duran'ın, silah dolabının kilitli olup olmadığını sorduğunu, dolabın açık olduğunu söylemesi üzerine "Dolabı kilitle anahtar sende kalsın" dediğini ancak dolabı kilitledikten sonra Duran'ın anahtarları kendisinden aldığını anlattı.

Şüpheliler hakkında yapılan ByLock sorgulaması

Şüpheliler hakkında yapılan incelemede, firari Seyit Ahmet Duman ile tutuklu şüpheliler Hacı Ülger, Talip Çolak, Serdal Bilgin ve İhsan Taha Demirci'nin 'FETÖ'nün haberleşme programı olduğu ileri sürülen ByLock kullanıcısı oldukları ileri sürüldü.

Adına kayıtlı iki hattında da ByLock tespit edilen Bilgin'in evinde yapılan aramalarda, Fethullah Gülen'in vaaz CD'leri ele geçirildi. Şüpheliler hakkında hazırlanan MASAK Mali Analiz Raporuna göre şüphelilerin 'FETÖ'nün finans temini için kurduğu Bank Asya'da işlem yaptıkları da tespit edildi.

İddianamede, yasal mevzuat ve olaylar dikkate alındığında çeşitli düzeylerde emniyet görevlileri oldukları anlaşılan şüphelilerin, ihmal niteliğinde bir eylemlerinden değil, doğrudan doğruya, aktif olarak, önlemekle görevli oldukları "darbe teşebbüsü" eyleminin başarılı şekilde sonuçlanması için eylem ve etkinliklerde bulundukları, eylemlerinin örgütsel çağrı doğrultusunda gerçekleştirildiği yönünde kanaate ulaşıldığı ileri sürüldü.

Olay tarihinde, kanunen yapılması gereken bir emrin yerine getirilmemesinin ötesine geçen, darbeye karşı oluşturulacak direniş eylemlerinin önünü kesmek amacıyla görevli bulundukları Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğünde, diğer polis memurları üzerinde baskı oluşturmak suretiyle, darbenin gerçekleştirilmesi için aktif eylemde bulundukları anlaşılan şüphelilerin yargılamalarının yapılarak yüklenilen suçtan dolayı eylemlerine uyan sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.