T24 - Şike soruşturmasından cezaevine giren İbrahim Akın, 151 gün süren tutukluluğunda yaşadıklarını anlattı.
Futbolda şike davasında tutuksuz yargılanmak üzere 12 Aralık'ta tahliye edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu (İBB Spor) İbrahim Akın, 151 gün süren tutukluluğun ardından evinin kapılarını basına açtı.
Akın, 1 Mayıs'taki İBB Spor-Fenerbahçe (FB), 11 Mayıs'taki Beşiktaş - İBB Spor kupa finali ve 15 Mayıs'taki Trabzonspor-İBB Spor maçlarında teşvik pirimi ve şike iddialarıyla ilgili 13 Temmuz'da tutuklandı.
Şike parası alıp almamak konusunda bir hocadan fetva aldığı ve şike parası yerine kendisine yarış atı verildiği iddia edildi. Tahliye sonrası eşi Melis Akın ve 4 yaşındaki kızı Eylül'le birlikte Sabah Gazetesi'ne konuşan Akın, Metris günlerini anlattı.
CEZAEVİNDE İLK GÜN: Çok zor geçti. Morallerimiz sıfırdı. Cezaevine girişimizde cezaevi müdürü bize çok yardımcı oldu. İnsan gözyaşlarını tutamıyor. Cezaevinde ilk iki hafta hiç uyuyamadım. 50 metrekarelik odada 10 kişi kalıyorduk. Cezaevi müdürüyle gardiyanlar da çok iyiydi. Cezaevine girdikten 20 gün kadar sonra spor yapma imkânı tanındı. Gardiyanlarla voleybol maçı yaptık. Hatta biz kazandık ve gardiyanlar da çok şaşırdı yenmemize. Aziz Yıldırım da zaman zaman izlemeye geldi. Tayfur hoca ile Beşiktaş'ta takım arkadaşıydık. Benim kaptanımdı. Cezaevinde beraber spor yaptık. Spor yapmamız bize inanılmaz moral oldu.
İÇERİSİ İNTİHAR EDİLECEK YER DEĞİL: Gazetelerde yazılanlara çok kızdık. İçerisi kavga edilecek, intihar edilecek bir yer değil. Kuralları var. Gardiyanlar sürekli sizi izliyor. Kavga edemezsiniz. Böyle bir şey olduğunda da cezası var.
BABANIZ ASKERDE: Aileme "Görüşte fazla kalmayalım" dedim. Çünkü aramızda bir cam vardı. Onlara dokunamıyordum. Eşim 4 yaşındaki kızım Eylül'e askerde olduğumu söylemiş. Ümit Karan'ın da küçük oğlu var. Ziyaret sırasında karşılaşmışlar. Kendi aralarında konuşmuşlar ve çocuklarımıza askerde olduğumuzu söylemişler. Kızım tahliyeden 1 ay kadar önce araba şeklinde yatak istedi. "Haftaya geleceğim" dedim. Aradan iki hafta geçti. "Baba hani gelecektin" dedi. Şimdi kızıma ilk işim araba yatak almak olacak. Kızım çikolatayı çok sever. Perşembe günleri beni ziyarete geliyordu. Gardiyanlardan çikolata rica ediyordum. 4 ay aynı marka çikolatayı getirdim. En son aynı çikolatayı getirdiğim için almadı. Buna çok üzüldüm. Kızımın doğum günü 27 Eylül benim için çok buruk geçti. O gece uyuyamadım. Şimdi ocak ayında benim doğum günümü kızımın doğum günüyle birlikte kutlayacağız.
YASA DEĞİŞİKLİĞİ: Odada sadece şike iddiasıyla suçlanan 2-3 kişiydik. Yeni yasanın çıkmasına çok sevindik. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yeni yasayı veto ettiğinde 2 gün uyuyamadık. Vetonun ardından siyasilerin açıklamalarıyla tekrar umutlandık. Yasa tekrar Cumhurbaşkanı'na gönderilince ne zaman imzalar diye beklemeye başladık. Serdal abi koşa koşa geldiğinde yasanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığını sandık. Tahliyeyi perşembe beklerken pazartesi günü geldi.
TAHLİYE HABERİNİ ALDIĞI AN: Tayfur hoca ile yürüyorduk. Yeni şike yasasını konuşuyorduk. Serdal Adalı koşa koşa gelip bize sarıldı. "Tahliyesiniz" diyerek haberi verdi. Birbirimize sarıldık.
GİTAR ÖĞRENECEĞİM: 5 ay sonra özgürlüğüme kavuştum. Özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu anladım. Cezaevi bana çok şey öğretti. Cezaevinden öte ancak ölüm olduğunu düşünüyorsunuz. Hayatta hiçbir şeyin ertelenmeyeceğini öğrendim. Gitar öğrenmeyi 5-6 yıldır çok istiyordum. Geçen yıl başlamıştım. Yarım kaldı. Keşke öğrenmiş olsaydım. İçeride beste yapardım. İlk iş gitar çalmayı öğreneceğim.
TELEFONDA ŞAKA BİLE YAPMAM: Telefonda artık şaka bile yapamayacağım. Açık açık, izah ederek konuşacağım. Hayatta üçüncü şahıslar çok önemliymiş. Onu öğrendim.