Ekonomi

İBB, 4 metro hattı için Eurobond’la 580 milyon dolar borçlandı; İmamoğlu: Kamu bankaları garabet tavrı bırakmalı

04 Aralık 2020 13:06

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eurobond (yabancı para cinsinden tahvil) ihracıyla uluslararası piyasalardan 580 milyon dolarlık kaynak elde etti. Ekrem İmamoğlu, bir basın toplantısıyla elde edilen kaynağın kullanılacağı yerler hakkında bilgi verdi. Kış ortasında açık ve güneşli bir havada, Florya’daki İstanbul Büyükşehir Belediyesi “kampüsünde” düzenlenen toplantıya ağırlıklı olarak “bağımsız medya”nın temsilcileri katıldı. 580 milyon dolar büyük para, haber değeri olmadığı söylenemez, öyleyse diğer gazete ve TV’lerin muhabirleri nerede? İmamoğlu ağzıyla kuş tutsa da onlar için haber olmayı başaramayacak anlaşılan…

Önce izlenimler…

İmamoğlu’nun verdiği bilgilere gelmeden, basın toplantısıyla ilgili birkaç ilginç not… Eurobond ihracında görev alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yöneticileri kürsüye tek tek çağrıldı. Genel sekreter yardımcısı, hukuk müşaviri ve diğer yöneticiler… İBB Genel Sekreter Yardımcısı Turgut Tuncay Önbilgin ile Genel Sekreterlik Hukuk Danışmanı Hande Kayacık, Finans Müdürü Dr. Rezzan Neslihan Vural, Finansal Analist Serra Mandacı, Genel Sekreter Yardımcısı Danışmanı Elif Karabay ve Stratejik Varlık Yönetimi Müdürü Ozan Şakar... Çoğu genç… Birçoğu kadın. (Kürsüye çağrılan 6 yöneticinin dördü.)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, Ziraat Bankası eski Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ı da izleyiciler arasında görüyorum. Ama kürsüye çıkanlar arasında yok. Oysa Eurobond ihracının mimarlarından biri olduğunu tahmin etmek güç değil. Neden kürsüye çağrılmıyor o halde? AKP döneminde atandığı Ziraat Bankası’nda imza attığı bazı kredilerle ilgili tartışmaların, Eurobond başarısını gölgelemesi istenmiyor olabilir mi? Mümkün. Daha önce ben de Can Akın Çağlar’ın Ziraat’teki genel müdürlük dönemiyle ilgili bir yazı yazmıştım. Kürsüye çıksa, bununla ilgili birkaç soru sormak isterdim. Bununla birlikte hakkını teslim edelim, kuvvetle muhtemel ki, 580 milyon dolarlık Eurobond borçlanmasına lokomotiflik eden isimlerden biri o…

Borçlanmanın detayları…

Gelelim İmamoğlu’nun verdiği bilgilere… Önce Eurobond’un detayları: 5 yıl vadeli, yüzde 6.375 faizli, 6 ayda bir kupon ödemeli… Getirisi ise yüzde 6.60… İhraca 4.3 kat, yani 2.5 milyar dolarlık talep gelmiş. Aralarında BlueBay gibi uluslararası yatırımcıların da yer aldığı 248 kuruluş, İBB’nin Eubond’unu satın almış. İmamoğlu’nun verdiği bilgiye göre bu, 33 yıl sonra bir yerel yönetimin imza attığı ilk Eurobond ihracı…

Eurobond ihracı için yaz başında, yani Berat Albayrak döneminde Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan izin alınmış. Ama Ağustos’ta dolar patlayınca beklemeye karar verilmiş. Ve ihraç yıl sonuna kalmış…

Yüzde 6.375 faiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin tahvil faiziyle hemen hemen aynı. Ama yüzde 3-4’le borçlanan Çin, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin çok üzerinde. Bir tür tefeci faizi. Bunun suçu İmamoğlu’nun değil haliyle…

Ekrem İmamoğlu, sağlanan kaynağın AKP döneminde başlanan ama yarım kalan dört metro hattının inşaatında kullanılacağını söylüyor. Biri, İstanbul’un en kalabalık ilçesi Esenyurt’u Mahmutbey’e bağlayacak hat. Bir başkası, Halkalı-Kirazlı (Bağcılar) hattı. Diğerleri Kaynarca-Pendik-Tuzla ve Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli hatları... İmamoğlu’nun yoksullar arasındaki desteğini konsolide etmeye yönelik önemli adımlar… Esenyurt, uzun yıllar AKP’li belediye başkanları tarafından yönetildikten sonra bu dönede CHP’ye geçmişti. Bağcılar AKP’nin kalelerinden biri. Ama yarın ne olacağını kim bilebilir?

İmamoğlu’nun verdiği bilgiye göre inşa edilecek 4 yeni metro hattıyla İstanbul 52.1 kilometrelik raya ve 29 yeni istasyona kavuşacak. Yeni metrolar günde 5 milyon yolcu taşıyacak…

İmamoğlu, “AKP döneminde finansman ihtiyacı çözülmeden metro hatlarıyla ilgili hesapsız kitapsız işlere girilmişti. Geçen yıl 6 hatta birden çalışmalara başlamıştık. Yarım kalan tüm metro inşaatlarına fon bulmak için arayışlara başladık. Ve Eurobond ihracında karar kıldık” diyor.

“Kamu bankaları garabet tavrı bırakmalı”

Söz alıp İmamoğlu’na dış borç yerine neden içeriden, kamu bankalarından uygun faizli TL kredi almadıklarını soruyorum. Şöyle cevap veriyor:

“Kamu bankalarıyla ilişkimiz sıfır düzeyinde. Nereye koştukları, kime borç verdikleriyle ilgili bilgim yok. Geçenlerde 780 milyon TL zarar açıkladılar. (Kamu bankalarının Ekim’de 780 milyon TL zarar açıklamasını kastediyor.) İlişki kurmak için çok çaba gösterdik, olmadı... Düşünsenize, seçimden 1 gün önce var olan bir kredi limitini kullanabiliyorsunuz, -yüz milyonlarca liralık bir kredi limitinden bahsediyorum- seçimden 1 gün sonra, ‘Bunu sana kullandırtmıyorum’ diyen bir yönetim. Yani bu, nerede, hangi ülkede olur, hangi ekonomi anlayışında olur; bunu sizlerin takdirine bırakıyorum.. O kamu bankalarının başındaki yöneticiler ya da iradeler zannetmesinler ki, o bankaların sahibidirler. Kamu bankaları, her şeye rağmen bütün eksilerine, bütün sıkıntılı yönetim biçimlerine rağmen millete aittir. Kurtuluşu mümkündür. Bu garabet tavırlarından vazgeçerler inşallah. Umut ediyorum ki, ilişkimiz bir vücuda gelir; biz de faydalanırız… Bugünkü siyasi ortamda iç finansman yollarından yararlanamadığımız ortada. Dış finansman meraklısı değiliz ama şehrin lehine hangi yol varsa, onu kullanırız…”