Gündem

Huseynisevda.com: Öcalan dayılarından gaz alıp çatışma emri veriyor

Hizbullah'ın internet sitesi olan 'hüseynisevda.com'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarına söyledikleri eleştirildi.

11 Ocak 2011 02:00

T24- Hizbullah sanıklarının tahliye edilmelerine tepki gösteren Abdullah Öcalan'ın avukat görüşmelerinde, "Eğer eski tarzda devam edeceklerse o zaman meşru savunma, öz savunma devreye girer, onlara Diyarbakır'da yer verilmez" sözleri, Hizbullah tarafından sert şekilde eleştirildi. Hizbullah'ın internet sitesi olan 'hüseynisevda.com'da Öcalan'ın "Eski tarzda devam edeceklerse meşru savunma devreye girer"  sözleri üzerine "Ergekoncu ’Derin Dayıları’ gaz vermesiyle, Hizbullah camiasına çatışmayı dayatan Öcalan, adeta yeniden çatışma emri verdi" yorumu yapıldı. 

Ramazan Yavuz'un Radikal gazetesinde yayımlanan haberi (10 Aralık 2011) şöyle:


Hizbullah sanıklarının tahliye edilmelerine tepki gösteren Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmelerinde "eğer eski tarzda devam edeceklerse o zaman meşru savunma, öz savunma devreye girer, onlara Diyarbakır’da yer verilmez" sözleri, Hizbullah tarafından sert şekilde eleştirildi. Hizbullah’ın internet sitesinde yer alan yorumda, geçmişte yaşanan PKK- Hizbullah çatışmasının sorumlusu olarak Abdullah Öcalan olarak gösterilerek, Öcalan’ın ’Derin dayıları’ nın gaz vermesiyle bir kez daha çatışma kışkırtıcılığı yaptığı belirtildi.

Hizbullah’ın internet sitesi olan ’hüseynisevda.com’da Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmelerinde Hizbullah ile ilgili sözlerine, örgüt tarafından "Öcalan suçüstü yakalandı" başlığıyla cevap verildi. Geçmişte yaşanan PKK-Hizbullah çatışmasının baş sorumlusunun Abdullah Öcalan olduğunun belirtildiği yorumda, Öcalan’ın avukatları aracılığıyla bir kez daha çatışma kışkırtıcılığı yaptığı dile getirildi.


"Öcalan bize çatışmayı diretiyor" 


Hizbullah Cemaati ile ilgili her defasında "Kürt yurtseverleri" vurdular diye Abdullah Öcalan’ın yaygara kopardığının kaydedildiği yorumda şu ifadeler yer aldı:

"Ancak herkesin de bildiği gibi Ergekoncu ’Derin Dayıları’ gaz vermesiyle, (birkaç sofiktir, bir tehditle dağılıp giderler) diyerek, Hizbullah camiasına çatışmayı dayatan Öcalan, hızını alamamış olacak ki adeta yeniden çatışma emri verdi. Kürt halkının büyük bir zarar gördüğü çatışmaları unutmuşçasına yapılan bu yorumlar, Öcalan’ın Kürt sorununda kaybeden taraf olduğunun açıkça göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak ilginç olan, bir taraftan kendi yandaşlarına (Buna nasıl müsade edersiniz, neden tepki vermiyorsunuz?) diye fırça atan Öcalan’ın, öte yandan (gidin konuşun, gelip çatımız altında siyaset yapsınlar) çağrısı arasındaki çelişki. Demek ki, (caniler) çatıları altına girince bir anda (melek) oluveriyorlar. Demek ki, düşmanımdır dediği (sistemin adamı) diye suçlananlar, çatısı altına girince en ala (yurtsever) oluveriyorlar."


Kendileri ne kadar legal


Bir diğer ilginç nokta ise, Öcalan’ın kendi geçmişini unutmuşçasına, (eğer eski tarzlarında devam etmeyeceklerse, özeleştirilerini yapmışlarsa, hatalarından ders çıkarmışlarsa, bundan sonra kendilerini legal olarak ifade edeceklerse) çağrısı olduğu belirtilen yorumda şöyle denildi:

"Bilmeyen, Öcalan’ın karıncayı bile incitmeyen en büyük insan hakları savunucusu zanneder. Kendilerinin ne kadar legal olduğu ortada iken Kani Yılmaz, imam Aziz Tan, Hikmet Fidan, Özdemir kardeşler vukuatları binlerce olaydan sadece bir kaçı olarak hafızalarda yer edinmiş iken, bu çağrıyı yapması gülünç bir komedi filminden dahi daha gülünç. Ancak işin asıl can alıcı noktası ise Öcalan’ın; (Eğer eski tarzda devam edeceklerse o zaman meşru savunma, öz savunma devreye girer, onlara Diyarbakır’da yer verilmez" sözlerinde saklı."


Hizbullah, PKK ile bir arada olamaz 


Hizbullah’ın ne ideolojik olarak, ne de başka açıdan PKK ile bir arada olmasının imkânsız olduğu vurgulanan yorumda şöyle devam edildi: "Hizbullah’ın hiçbir zaman PKK politikalarına teveccüh etmediği ortada iken, kendi başına özellikle Müslüman Kürt Halkı içinde bir güç iken, daha 90’lı yıllarda (geliniz çatımız altında çalışın) teklifine tüm bu acıların yaşanacağını bile bile değerlerinden ödün vermemek adına yanaşmayan Hizbullah’a, bu saatten sonra bu çağrının yapılması ve ardından bu tehdidin yapılması savaş kışkırtıcılığından başka ne anlam ifade eder?

"Tüm bunca kışkırtmalara rağmen yeni bir çatışmanın yaşanılmaması için sürekli itidalli davranan ve 2003 yılından beridir tüm kışkırtma, taciz ve hakaretlere rağmen bu çizgisini koruyan Hizbullah’ın, yeni bir çatışmaya niyeti olmadığı bilinmesine ve kendisini toplumda cehalet, fakirlik ve ahlaki yozlaşmanın ortadan kaldırılmasına adadığını deklere etmesine rağmen, yine de itidal çizgisini koruyan kesim olması tüm kesimler için en hayırlı sonuç olacaktır."