Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, maden işletmesi istemeyen halk ile polisin karşı karşıya geldiği Artvin Cerattepe için "geri adım atmayacaklarını" söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun açıklamasını “normal” bulduğunu söyledi. Yılmaz, “Normal, çünkü 17-25 Aralık telefon kayıtlarında “milletin anası” ile ilgili çirkin söz eden kişinin şirketinin, bu işten kazanmayı hayal ettiği para, bu iktidar için tabiattan da, bölge halkının ne istediğinden de önemli” dedi.
Eroğlu’nun, madenin “kapalı galeri” sistemiyle çalışacağını ve bu nedenle ağaç kesilmeyeceği sözlerini hatırlatan Yılmaz, “Evet, maden kapalı galeri olarak çalışacak ve Murgul’da işlenecek. Ama ihmal edilen şu ki maden galerilerinin açılacağı bölge ve madenin Artvin-Borçka yolundaki Zelosman Yükleme İstasyonu’na taşınması için kurulacak havai hat için 3 bin 500 ağaç kesilecek” diye yazdı.
Mehmet Y. Yılmaz ‘ın Hürriyet’te “Sıra 'milletin ormanına' geldi” başlığıyla yayımlanan (24 Şubat 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Artvin Cerattepe'de açılması planlanan maden ocağı ile ilgili olarak "geri adım atmayacaklarını" söyledi.
Geri adım atacağını söylemiş olsaydı, şaşırmamız gerekirdi, bu açıklama normal.
Normal, çünkü 17-25 Aralık telefon kayıtlarında “milletin anası” ile ilgili çirkin söz eden kişinin şirketinin, bu işten kazanmayı hayal ettiği para, bu iktidar için tabiattan da, bölge halkının ne istediğinden de önemli.
Bakan Eroğlu, madenin “kapalı galeri” sistemiyle çalışacağını ve bu nedenle ağaç kesilmeyeceğini de söyledi.
“Buna rağmen açık işletme yapılacak, ağaç kesilecek diye kara propaganda yapıldı.
Su kaynakları tükenecek de deniyor. Oysa su başka yerden getirilecek. İşletmeci firmanın kapalı galeri sistemiyle zararsız çalışıldığını vatandaşa anlatması gerekiyor” dedi.
Onlar anlatmazlar, ben anlatayım. Evet, maden kapalı galeri olarak çalışacak ve Murgul’da işlenecek. Ama ihmal edilen şu ki maden galerilerinin açılacağı bölge ve madenin Artvin-Borçka yolundaki Zelosman Yükleme İstasyonu’na taşınması için kurulacak havai hat için 3 bin 500 ağaç kesilecek.
Madenin havai hattan taşınmasının yaratacağı çevre kirliliğinin doğa örtüsünde neden olacağı tahribat bu hesabın dışında!
Uzaktan getirileceği iddia edilen su için inşa edilecek hat nedeniyle ne kadar ağaç kesilecek, bu da sır.
Çalışma alanında heyelan tehlikesinin önlenmesi için yüzey toprağının da üç ile beş metrelik bölümünün yüzeyden sıyrılması gerekiyor.
Oradaki doğal örtü ne olacak? Bitkiler nasıl yaşayacak, bu soruların yanıtı yok.
Açıklamalara bakılırsa sıyrılan bu tonlarca toprak bir yerde depolanacak ve madenin doğal ömrünü tüketmesinin ardından tekrar bölgeye serilecek ve üzerine de ağaçlar dikilecek.
Bir tür Nasrettin Hoca hikâyesi gibi yani, koyunlar dikenlere takılacak, yünlerinden ip yapacağız!
Aslında bu konuyu çok uzun boylu tartışmaya da gerek yok.
Su ve Orman Bakanı, internete girip, dünyanın değişik yerlerindeki bakır madeni ocaklarının bulunduğu yerlerin fotoğraflarına baksın, yeterli.
Hangisinde ağaç var, hangisinde doğal çevre korunmuş?
Yazının tamamı için tıklayın.