Gündem

Hükümetten El Bab'taki saldırıya ilişkin açıklama: Rusya, uçakların kendilerine ait olmadığını iletti

"AP'nin aldığı kararla Avrupa Birliği Türkiye'den daha zararlı çıkar"

28 Kasım 2016 16:54

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında 3 askerin şehit olduğu El Bab'taki saldırıya ilişkin olarak, "Rusya açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya'ya ait olmadığını Putin vasıtasıyla iletmiştir" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, Suriye rejimini işaret etmişti. Genelkurmay'ın internet sitesinden yapılan açıklamada, "Saldırının Suriye rejim güçlerince gerçekleştirildiği değerlendiriliyor" denmişti.

Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu'nun "Türkiye ile müzakerelerin dondurulması" yolunda aldığı karara ilişkin olarak, "Bu karar vizyonsuz, çifte standartlı Avrupa siyaseti için alarm verici bir karardır" değerlendirmesi yaptı. Kurtulmuş, "Karar bizim için yok hükmündedir" diye konuştu. "Biz bu ilişkilerin olumsuz bir yere kaymasını istemeyiz" diyen Kurtulmuş, "Ancak kayması durumunda AB'nin Türkiye'den daha zararlı çıkacağını ifade etmek isterim" ifadesini kullandı. 

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Kurtulmuş'un konuşmasından satır başları şöyle:

AP'de büyük bir çoğunluğunun böyle bir kararı alması gerekir. Bir siyasi sonucu yoktur, ancak bu kararın çok iyi değerlendirilmesi ve bundan sonraki AB ilişkileri açısından gözden geçirilmesi gereken bir karardır. Bu tavsiye kararı, Avrupa'da özellikle yükselen aşırı sağın etkilerini göstermesi açısından önemlidir. İslam karşıtı politikaların AP'yi etkilediği aşikardır. Avrupa siyaseti bakımından alarm verici niteliktedir. Bu kararın bizatihi kendisi AB'nin kendi değerleriyle çelişen bir karardır. Bu karar vizyonsuz, çifte standartlıdır. Bu kararı yok hükmünde kabul ediyoruz, bunun hiçbir siyasi sonuç doğurmadığını ifade etmek istiyoruz. Liderler Zirvesi'nde ise daha hassas, daha dengeli, daha vizyoner ve AB'nin geleceğine katkı yapacak yaklaşımların olacağını ümit ediyoruz. Bu AB'nin içine kapanması da sağlayan bir karardır. Ben Liderler Zirvesi'nde bu kararın tersine, Türkiye ile ilgili olumlu yaklaşımların ortaya konmasını önemli ve hayati olduğunu ifade etmek isterim. Bu ilişkilerin gerginleştirilmesinin nedeni Türkiye değildir, AB-Türkiye ilişkilerinin gerginleşmesinin sebebi bazı siyasilerin tarafgir, hatta Türkiye'ye karşı vizyonsuz tavırlarıdır. Biz bu ilişkilerin olumsuz bir yere kaymasını istemeyiz, ancak kayması durumunda AB'nin Türkiye'den daha zararlı çıkacağını ifade etmek isterim. AB'deki siyasilere de tavsiyemiz şudur; Türkiye karşıtı siyasilerin etkisinden çıkarak ilişkileri tavsiye edecek adımlar atması.

"PYD'nin ilerlemesi,
Türkiye'nin menfaatlerine karşı"

 

İkinci konu Türkiye'nin Kıbrıs müzakerelerindeki tavrı. Toprak, güvenlik ve garanti konularının altını çiziyoruz ve özellikle TC vatandaşlarının hizmetlerinin, serbest dolaşımlarıyla ilgili konularda da hassasiyetimizi koruyoruz. Kıbrıs'ta çözümden yanayız ancak bazı ilkelerin bizim için vazgeçilmez olduğunu belirtmeliyim. Dönüşümlü başkanlık sistemini önemsiyoruz ayrıca iki taraflı bir anlayışın bu görüşmelerde etkin olmasını benimsiyoruz. Adil yönetim ve paylaşım ilkesinin çözüm için önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesinin de adadaki barışın kalıcı olması bakımından önemli olduğunun altını çiziyoruz. 

Yine Suriye ve Irak'taki gelişmeler... Siyasi müzakerelerin yeniden başlatılması için Türkiye her türlü mücadeleyi vermektedir. Yeni bir barış perspektifinin ortaya konması gibi bir önceliğimiz var. Ayrıca, bu anlamda ilgili bütün taraflarla Suriye'de bir çözüm olması için müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Fırat Kalkanı'ndaki önceliklerimiz hala devam etmektedir. Fırat Kalkanı operasyonu ile hedeflediğimiz en önemli husus 5 bin kilometrekarelik alanın DEAŞ'tan temizlenmesidir. O nedenle tüm tarafların Türkiye'ye yardımcı olmalarını tavsiye ediyoruz. Operasyonlar öncesi bütün tarafları bilgilendiriyoruz. Menbiç ve Afrin bölgelerinde de PYD'nin ilerlemesi, Türkiye'nin menfaatlerine karşı olacağını da her seferinde ilgili taraflara iletiyoruz, bu konudaki kararlılığımızı teyit ediyoruz. Özellikle Tel Afer ve Sincar bölgelerinin terör örgütlerinin tasarrufu altına girmesine karşı olduğumuzu her seferinde ifade ediyoruz. Orada sürdürülen operasyonlarda henüz bu şehire girmiş değillerdir ancak kuşatmaya katılmışlardır. Özellikle bu iki şehire yapılacak diğer terör örgütlerinin müdahalesi konusunda hassasiyetimizi paylaşıyoruz.

Turkuaz kart konusundaki görüşlerimizi dile getirdik. Nitelikli iş gücünün, AR-GE alanlarında çalışmalarda bulunacakların, Türkiye'de geçici olarak oturan çalışanlarının, özellikle diğer unsurların nasıl yararlandırılacaklarıyla ilgili çalışmalar sona gelmiştir. Ortaya konacak yönetmeliklerle uygulamaya başlanacaktır. Bir diğer konu ise cazibe merkezleri. Bu bölgelerle ilgili kalkınmadaki öncelikli adımlar, teşvikler, bu gibi konular imzaya açılmıştır.

 

"Rusya, uçakların
kendilerine ait olmadığını iletti"

 

Soru&cevap

 

Perşembe günü bir hava saldırısı düzenlendi, ama bu saldırıdan sonra açık kaynaklardan herhangi bir karşılık verildiğini duymadık. Saldırının failleriyle ilgili olarak bilgi verecek misiniz?

Rusya açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya'ya ait olmadığını Putin vasıtasıyla iletmiştir. O bölgedeki tüm hareketliliklerin kayıtları var, gerekli teyitler yapıldıktan sonra girişimlerde bulunulacaktır. Uluslararası camianın ve ilgili tüm tarafların ittifak ettiği DEAŞ'ın bölgeden çıkarılması operasyonudur.

MHP ile anayasa çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bizim teklifimiz MHP'ye ulaştırıldı, MHP'den ve AK Parti'den ilgili arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor. MHP teknik düzeyde anayasa değişiklik paketiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor, en kısa zamanda da bize resmi cevaplarını bildirecekler. Varsa sorunlar bunların aşılması, aşılmışsa da liderler düzeyinde son noktayı koyarak bunun takviminin ne olacağı kararlaştırılacaktır.

Sayın Türkeş, Bahçeli'nin tuzak kurabileceğine dikkat çekiyor. Size böyle bir izlenim var mı? Yunan istihbaratının Türkiye ile ilgili bir raporu sızdırıldı...

Değerli arkadaşlar önce ikincisinden başlayayım Geri Kabul Anlaşmasına Türkiye bütünüyle uyuyor, bu AB ile varılan bir anlaşmadır. Bildiğiniz gibi eş zamanlı iki anlaşma yürütüldü. Biri vize serbestisi ve geri kabul anlaşması. Türkiye üzerine düşeni yaptı, neredeyse giden göçmenlerin sayısı sıfıra indi. Bizim AB'den beklentimiz, AB'nin kendi adına düşen sorumluluğu yerine getirmesi. Haziran 2016'da mutabakata varılmış olan vize serbestisi uygulanmaya başlanmalıdır. 3 milyar dolarlık bir fonu kullandırma kararı almışlardır, cüzi kullanımlar oluyor ancak bu işin ciddi bir takvime bağlanması gerekiyor. Geri Kabul Anlaşması sadece Yunanistan ile Türkiye arasında değildir.

MHP ile görüşmelerimize devam ediyoruz, geldiği noktada zaten kabul ettiklerini bildirirlerse liderler son görüşmeyi yapacak. Biz kimsenin niyetiyle ilgilenmeyiz, siyaset somut bir iştir. 330'u bulduğumuz anda millete gideriz, 367'yi bulsak da gideriz. Atılacak bu önemli adımın mutlaka millete sorulması gerekiyor.

Doların düşüşünü bekliyor muydunuz, somut planlarınız var mı?

Lirayı özendirmek için somut planlarımız var. Türkiye'nin bu anlamda yapmış olduğu bazı çalışmalar var, hiç kimsenin dolar şu hafta şuraya çıkar, burada düşer demeye lüksü yoktur. Para üzerinde spekülasyon yapan çevrelerinde böyle bir gücü yoktur. Türk Lirası'nın değer kaybetmesi Türkiye'nin iç sorunları nedeniyle değildir. Trump'ın ülke yönetiminde yapacağı değişikliklere ilişkin beklenti farklılıklarından doğan bir türbülans var.  Biz iyimseriz, dolar belli bir süre sonra belli bir zemine düşecektir. Dünya ekonomisi sürekli krizler içindedir. 1997’deki Asya ve ardından yaşanan Avrupa’daki kriz önemli krizlerdir. Mevcut yapısal sorunlar devam ettiği sürece önümüzdeki süreçte de ekonomik krizlerle karşı karşıya kalınabilir.  Önümüzdeki dönemde de gıda krizi, su krizi gibi durumlar olabilir. Ama büyük krizlere rağmen Türkiye 2009’da olduğu gibi etkilenmemiştir. Ben bu krizden de etkilenmeyeceğimizi düşünüyorum. Allah’a çok şükür başka bir ülke olsa hallaç pamuğu gibi sağa sola savrulurdu. Kimse endişelenmesin.

Almanya'daki bazı mahkemelerin PKK'lı teröristleri serbest bırakacağı, PKK'nın terör örgütü listesinden çıkarılacağı konuşuluyor. Bir de taşeron meselesine son şekli vereceğini konuşmuştunuz.

AB PKK'yı terör listesine alırken bizim ricamız üzerine almadı. Münferit kararların olduğu ülkeler dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde faaliyetlerde bulundu. PKK bu süreç içerisinde terörü bırakmış, silahı bırakmış bir grup değil, daha fazla silah kullanan, elde ettiği tecrübeyle daha tehlikeli bir boyut kazandı. Böyle bir çalışma içerisinde olmak akla uygun bir hareket değildir. Bahsi geçen mahkeme kararları münferittir. Mahkemelerde alınması beklenen bu karar, yükselen ırkçılığın bir terör örgütünü destekleyecek bir karar alması kabul edilemez, asla meşru görülemez bir tavırdır. 

 

"OHAL gerektiği kadar devam edecek"

 

OHAL bir daha uzatılacak mı?

Değerli arkadaşlar, OHAL'in ilan edilmesi bir gereklilik dolayısıyladır. Türkiye bir uçurumdan döndü, bu darbe teşebbüsü de son anda bir araya gelmiş üç beş tane cuntacı tarafından yapılmadı, bunun arkasında 40 yıllık bir hazırlık var. Bunları yapan adamların bir kısmı darbecilere destek olanlar vesaire ama bir kısmı hala devletin içerisinde duran, bir kısmının hala kendisini gizlemeyi başarmış olanların işidir. Devletin bu zihniyetten kurtulması için bir yandan reform adımı atarken, bir yandan bunların temizlenmesi için çalışılmaktadır. İsteriz ki yarın bitirilsin ama OHAL gerektiği kadar ilan edilecek. OHAL vatandaşlarımızın günlük hayatını etkilemiyor,  bu odaklar devletten temizleniyor. Ümit ederiz referanduma gidilmeden evvel OHAL sonuçlanmış olur, işlerimizi bitirmiş oluruz. Devlet gelecek nesillere umarız bu yükü bırakmaz. 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in "AB çökmüyor, büyüyor" tweeti eleştiri aldı. Eleştirinin dozajı hakkında ne düşünüyorsunuz.

Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmedi, daha sonra kendisi bu tweetlere açıklama getirdi. Üstüne söylenecek bir söz yok.

Mehmet Ali Şahin HDP'lilerin tutuksuz yargılanması açıklaması konuşulmuştu

Biz siyasetçiler açıklanmış davalarla ilgili yönlendirici bir şey söylemeyiz. Her bir milletvekiliyle ilgili oluşmuş farklı şartlar var. Bu dosyaların içeriğiyle ilgili konuşmak bize düşmez. Hep beraber bekleyip göreceğiz.