Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Başbakan Binali Yıldırım'ın "Vatandaşlarımıza müjdemiz var" sözleriyle açıkladığı yeni ekonomi paketi kapsamında şehit yakınlarından araç için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmayacak olmasıyla ilgili olarak, "Yurtdışında parası olan bir kişi, bu parayı şehit yakını üstünde gösterebilir. Şehit yakını kendisine ait olmayan bu parayla yurt dışından bir araç getirebilir" dedi.
"Yurt dışından getirilecek bir Mercedes'in fiyatını 300.000 lira olarak varsayalım. Bu araç için hesaplanacak ÖTV oranı yüzde 145'dir. Yani ödenecek vergi toplamı 435 bin liradır. Bu kadar büyük bir avantajın birçok kişiye cazip geleceği açıktır. Hem yurtdışındaki parasını sorgusuz sualsiz getirecek hem de en büyük kalem olan ÖTV ödemeyecek" diyen Öztürk, "Yapması gereken tek şey bir şehit yakını bulmak ve ona küçük bir meblağ teklif etmek. Zaten üstünden 5 yıl geçtikten sonra otomobili kendi üzerine de alabilir" ifadesini kullandı.
Saygı Öztürk'ün, "İşte, şehit ailesi üzerinden korkunç plan" başlığıyla yayımlanan (8 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Son dönemlerde hükümet yetkilileri sanki şehitleri çok düşünüyormuş gibi “şunu yapacağız-bunu yapacağız” deyip çoğu zaten var olan haklarını sanki yeni bir şeymiş gibi açıklıyorlar. Bu durum şehit yakınlarını, gazileri üzüyor. Bu yetmiyormuş gibi her şeyi şova çeviriyorlar. Oysa yasalardan “şehit” sözcüğünü kaldırıp yerine “vazife ölümü”, “gazi” için “vazife malulü”nü de getiren AKP'dir. Tekerlekli gazisine en az fiyatı 18 bin lira olan tekerlekli sandalye vermeyen, bunun ancak 2 bin 500 lirasını karşılayan devlet, sanki onların otomobilini düşünüyor sanırsınız. Bakın oyun içinde ne oyunlar var.
ÖTV'siz otomobil oyunu
Binalı Yıldırım hükümetinin sözde “devrim” olarak adlandırdığı yeni ekonomik paket hazırlandı. Bakmayın siz “devrim”, “reform” dediklerine de bu düzenlemenin arkasında neler olacağını merak edin.
Başbakan'ın açıkladığı paketten şehit ailesi yakınlarından birisine Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmadan otomobil getirme hakkının tanınacağı belirtildi. Bu kamuoyunda ilgiyle karşılandı. Çünkü bu daha önce gündeme hiç gelmemişti. Mehmetçik Vakfı'nın kayıtlarına göre 16 bin 712 şehit askerimiz var. Diğer şehitlerimizle sayı 18 bine yaklaşıyor.
Bu durumda her şehit yakınının bir otomobili ÖTV ödemeden alacağı varsayılırsa 18 bin araç alımından söz edilebilir. Bu araçlar için herhangi bir motor hacmi sınırlanmasının olmadığı yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. ÖTV ile ilgili yapılacak düzenleme iç alımlar ve ithalat için aynı hükümleri içerir. Yani bu otomobilleri yurtdışından getirmeniz halinde de ÖTV ödemesi yapılmaz.
Bunun adı yeni 'permi'
Geçmişte yurtdışında yaşayan vatandaşların, kamu görevlilerinin “permi” olarak adlandırılan haklarının nasıl kötüye kullanıldığı belleklerdedir. Gümrük Birliği anlaşmasından sonra çıkarılan Gümrük Kanunu ile bu hak kısıtlanmıştı. Aynı şekilde engelli vatandaşlara tanınan hakkın istismarının önüne geçmek için motor hacmi 1600 cc ile sınırlandırılmıştı. Şehit ailelerinin genel durumuna bakıldığından çoğunluğun yoksul kesimden geldikleri görülüyor. Lüks otomobil alacak kişinin şehide yakınlığı nasıl saptanacak? Bu aileler arasında da sorunlar yaratacaktır. Eş, baba, anne, kardeş arasında “senin hakkın-benim hakkım”, “sen alacaksın, ben alacağım” tartışmalarının yaşanabileceğini dün konuştuğum şehit ailesi de söylüyor, “bunlar bizi birbirimize düşürecekler” uyarısında bulunuyordu. Şehit yakınlarına yapılan nakdi yardımın iyileştirilmesi akla gelmezken ÖTV'siz otomobil alımı nereden mi çıktı? Anlatalım da şaşırın.
Oyun içinde oyun
ÖTV'siz otomobil konusu, ekonomik paketin içinde yer alan diğer bir düzenleme olan “yurtdışındaki varlıkların hiçbir kayda bağlı olmadan serbestçe getirilmesi” hususunu getiriyor. Yurtdışında varlığı yani parası olan kişi hiçbir beyanda bulunmayacak ve yasal yaptırıma uğramadan bu parasını Türkiye'ye getirebilecek. Üstelik bu parasını başkasının üstüne de geçirebilir. Buna da engel yok.
Şimdi bu iki hususu birlikte değerlendirerek bir hesap yapalım: Yurtdışında parası olan bir kişi, bu parayı şehit yakını üstünde gösterebilir. Şehit yakını kendisine ait olmayan bu parayla yurt dışından bir araç getirebilir. Yurt dışından getirilecek bir Mercedes'in fiyatını 300.000 lira olarak varsayalım. Bu araç için hesaplanacak ÖTV oranı yüzde 145'dir. Yani ödenecek vergi toplamı 435 bin liradır. Bu kadar büyük bir avantajın birçok kişiye cazip geleceği açıktır. Hem yurtdışındaki parasını sorgusuz sualsiz getirecek hem de en büyük kalem olan ÖTV ödemeyecek. Yapması gereken tek şey bir şehit yakını bulmak ve ona küçük bir meblağ teklif etmek. Zaten üstünden 5 yıl geçtikten sonra otomobili kendi üzerine de alabilir.
Gelelim ticari araçlara
Başbakan'ın açıkladığı ekonomik paketin içinde ticari taksilerin yenilenmesi halinde araç sahiplerine yine ÖTV'siz araç satın alma hakkı veriliyor. Ülkemizde 100 bin ticari taksi hak sahibi bulunuyor. Şehit yakınları için varsaydığımız senaryonun burada da gerçeklemesini kim engelleyebilir?
600 bin kamyon ve kamyonet ile 150 bin toplu taşıma yapan otobüsler için de ÖTV'siz alım hakkı getirilmesi planlanıyor.
Yurtdışından getirilecek paranın gideceği büyük bir pazar bizi bekliyor. Onlar getirecekleri paralarla vergi ödemeden otomobil alabilecek. Peki, bu durumda sade vatandaşın kazancı ne olacak? Devlet, almaktan vazgeçtiği vergileri bizden “zam” olarak tahsil edecektir. Şehit Aileleri Federasyonu Genel Başkanı Hamit Köse, “Şehit ailesi geçimini zor sağlıyor, Mercedes nasıl alsın? Bizim üzerimizden birilerinin çıkarı var. Şehit ailesini de kullanacaklar” uyarısında bulunuyor. Uyanık olun, oyunlara gelmeyin. Tüm hesaplar AKP yandaşlarına “kıyak” için yapılıyor. Buna da şehit yakınlarımız alet ediliyor.