CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK'lı bir grup teröristin gelişinin ertelenmesiyle ilgili, "Kendi aralarında bir ihtilaf çıkmış değildir. Her iki taraf da ne istediğini, ne vereceğini bilmiştir. Tavizlerde bir sıkıntı yoktur. Daha ilk adımda bunun halk tarafından nasıl bir tepki yarattığını görmüşler, iktidar bunu sürdüremeyeceğini anlamaya başlamış ve frene basmıştır" dedi.
Baykal, merkez Döşemealtı ilçesindeki yağlı güreşlerini izlemek üzere geldiği Antalya'da, havalimanında basın mensuplarının PKK'lı bir grup teröristin gelişinin ertelenmesiyle ilgili sorularını yanıtladı.
"Bu, uzun süreden beri büyük bir iddiayla yürütülmekte olan bir politikanın tıkandığının ortaya çıkmasıdır" görüşünü savunan Baykal, gelinen noktada artık iktidarın açılım politikasını daha ileri taşıma imkanını bulamadığını ileri sürdü.
Baykal, "Burada sorulması gereken soru, 'Acaba ne olmuştur da, bir sıkıntı ortaya çıkmıştır? Taraflar kendi aralarında uzlaşamamışlar, anlaşamamışlar, bir mutabakat sağlanamamış ya da varılan mutabakat uygulanamamış ondan mı olmuştur?' Bunun anlaşılması büyük önem taşıyor. Şu çok açıktır ki, taraflar arasında bir uzlaşma sıkıntısı yoktur. Ne yapacaklarına birlikte karar vermişlerdir. Birlikte bir eylem planı hazırlamışlardır. Bunu uygulamaya gayret etmektedirler, ama bu eylem planının daha ilk adımında ortaya çıkan toplum tepkisi, halk tepkisi, millet tepkisi, sokak tepkisi anlaşılan programın uygulanamayacağını ortaya koymuştur" dedi.
CHP lideri, "Kendi aralarında bir ihtilaf çıkmış değildir. Her iki taraf ne istediğini, ne vereceğini bilmiştir. Tavizlerde bir sıkıntı yoktur. 'Bu yeterli değil, biz bunu kabul etmiyoruz' tartışması değildir bu... Anlaşmışlardır. Anlaştıkları programı uygulamaya kalkmışlardır. Daha ilk adımda bunun halk tarafından nasıl bir tepki yarattığını görmüşler, iktidar bunu sürdüremeyeceğini anlamaya başlamış ve frene basmıştır. Şimdi bu bir sürpriz midir? Böyle bir noktaya gelinmiş olması şaşırtıcı mıdır? Kesinlikle değil" dedi.
"Milletimiz gözüyle düşünür"
Deniz Baykal, yapılan yanlışlıkların temelinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, PKK terörünü reddetmeyen DTP ile müzakere kararı almasıyla atıldığını iddia ederek, "Bugün gelinen nokta, bu yanlışın bizi taşıdığı noktadır. 'Efendim, işte şov yaptılar, şark kurnazlığı yaptılar', bunların hepsi boş laftır. İşin özü yanlıştır. İşin özünün yanlış olduğunu milletimiz anlamıştır. Biz zaten bunu anlatmaya çalışıyorduk, ama insanlar 'acaba' diye belki biraz daha iyi niyetle bakıyordu. Bizim milletimiz gözüyle düşünür. Manzarayı görmüştür ve kararını almıştır" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Hükümet buna uymuş mudur?' sorusuna da Baykal, "Hükümet de buna teslim olmak zorunda kalmıştır. Devam ederse kendisi bilir. Devam edemez. Artık bu sürdürülebilir bir iş değildir" yanıtını verdi.
"Aileler çökmüş durumda"
CHP lideri Deniz Baykal, "Hükümet gözünü PKK'ya dikmeyecek. Hükümet gözünü İmralı'ya dikmeyecek. Hükümet gözünü Kandil'e dikmeyecek. Hükümet gözünü Güneydoğu Anadolu'ya, orada yaşayan Kürt kökenli milyonlarca vatandaşımıza dikecek. Bu vatandaşlarımız hiçbir zaman terörü destekleyen insanlar değil. PKK'ya destek veren insanlar değil. Onlar barış istiyorlar. Kanunların işlediğini görmek istiyorlar" görüşlerini ifade etti.
Baykal, vatandaşın ihtiyacının ortada olduğunu, halkın iş istediğini dile getirerek, şu iddialarda bulundu: "Orada olağanüstü korkunç bir işsizlik yaşanıyor. Aileler çökmüş durumdadır. Kalabalık aileler 11 çocuk, işsiz bir baba... Böyle bir tablonun içerisinden elbette terör yetişir. Buna engel olmak, ailelere iş vermek lazımdır. Güneydoğu'ya iş vermek lazım. 'Güneydoğu'ya iş vermek için de özel sektöre teşvik vereceğiz. Onlar gelsinler, yatırım yapsınlar. Ben de onlara teşvik vereceğim' demek yetmez. Bu yaşandı, görüldü. Teşvik yolsuzlukları besliyor. Devlet girecek, orada yatırım yapacaktır. Türkiye'nin ilk dönemlerinde, bütün ülkede izlenen politika gibi Güneydoğu'da bir yatırım, kalkınma, istidam politikası izlenecektir" diye konuştu.
"Bölge ihtiyaçları karşılanmalı"
Baykal, bölge halkına iş imkanı sağlamanın yanı sıra çocuk ve gençlerin eğitim olanaklarının da bir an önce geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "eğitim kalitesiyle bölgedeki çocukların gelecekte Türkiye'yi yönetebilir hale getirilmesi gerektiğini" söyledi.
Deniz Baykal, bölgenin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik önerilerini sıraladı; "Türkiye'nin en iyi okullarını Güneydoğu'ya taşıyacaksınız. Güneydoğu'daki insanların dışlanmışlık duygusunu yeneceksiniz. Onların Türkiye'nin bir parçası olduklarını hissetmeleri için gerekli anlayışı, ilgiyi vereceksiniz. Bir büyük yeni program uygulanacak. Bu programın hedefi halk olacak. Halkın gerçek gündemi olacak. Gerçek ihtiyaçları olacak. Olması gereken halka yönelmek, halka sahip çıkmaktır. Halka sahip çıkarsanız, PKK'yı tecrit edersiniz" dedi.
Hükümetin bunların yerine tam tersini yaptığını ifade eden Baykal, "Dışarıdan önlerine getirilen politikayı uyguladılar. Şimdi onun ne anlama geldiğini vatandaşımız gördü. Milletin evladını şehit edenler bir kahraman gibi gelip sınırda bütün devlet teşkilatı tarafından selamlanıyor, karşılanıyor, aklanıyor, elini kolunu sallayarak geçiyor. Bu yanlış. 25 yıl mücadele ediyorsun, şimdi Türkiye bütün müsteşarlarıyla, devlet yönetimiyle bunu karşılıyor. Mahkemeler, savcılar yarış yapıyor tahliye etmek için. Artık bu tıkanmıştır. Sürdürülmesinin yanlış olduğu görülmeye başlanmıştır. Umut ediyorum Hükümet de görecektir" dedi.