Sabah yazarı Hıncal Uluç, Türkiye’nin Ermenistan, Yunanistan ve İsrail ile arasındaki pozitif yönde ilerleyen iletişim ile Rusya-Ukrayna krizinde “barış” için oynadığı rolü hatırlattığı bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a övgülerde bulundu.
“Böyle bir ortamda aramızın çok bozuk olduğu İsrail, Yunanistan ve hatta Ermenistan'la iyi ilişkiler başlatan Recep Tayyip Erdoğan, yarın Beşar Esad'la da el sıkışırsa şaşmam” diyen Uluç, şunları kaydetti:
“Yahu ne hale döndük biz? Çernobil'de, ki Ukrayna'dadır, patlayan bir atom reaktörünün yaydığı radyasyonlar, Karadeniz bölgemizde kanserden ölümlere sebep olmuşken ve ayni Ukrayna üzerinden bir nükleer savaş sözleri edilirken bile, birleşmez, bir araya gelmezsek nasıl ‘millet’ oluruz biz? Kişisel tüm düşünce ve duygularını bir kenara atıp, milletini ve dünya insanlarını bir felaketten kurtarmak için, tüm düşmanlıkları unutup, önce çepeçevre ülkemiz etrafında bir barış halesi yaratan bir lider etrafında kenetlenmemiz gerekmez mi, arkadaşlar?
Tamam. Erdoğan'dan nefret edebilirsiniz. Ediyorsunuz da. Amacınız, ‘Ne olursa olsun, Erdoğan seçilmemeli. Bu savaş ona uluslararası itibar kazandırmamalı!’ Onun için ‘Biz ne yaparsa yapsın vuralım’ diyor ve ‘Madem barışacaktın, niye küstün?’ diye yazılar yazabiliyorsunuz?
Arkasında İngiltere, Türkiye'ye saldıran ve Ankara'ya 55 kilometreye kadar gelen Yunanlıları denize döktükten sonra Mustafa Kemal, komşumuza el uzattı. Ve mağlup Yunan'ın başbakanı Venizelos, o Mustafa Kemal'i Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
Erdoğan'ı sevmeyin, hatta nefret edin. Oy vermeyin. Ama dünyanın, bugünkü çok ama çok kritik ortamında bir 'Dünya Lideri' olarak ortaya çıktığını ve nerdeyse tüm barış isteyen dünyanın gözleri ve umutlarının onun üzerinde olduğunu kabul edin.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.