T24 - Süper Lig'in 20. haftasının açılış maçında, Beşiktaş, sahasında ağırladığı Gençlerbirliği'ni 4-1 mağlup ederek üst üste ikinci galibiyetini almış oldu. Spor yorumcusu Mehmet Demirkol, dün akşam oynanan maçtan yola çıkarak Türkiye'deki futbolcu-seyirci ilişkisini kaleme aldı.
Demirkol'un milliyet gazetesinde bugün (6 Şubat 2010) yayımlanan yazısı:
Beşiktaş’ın ilk golü bulduğu 33. dakikanın öncesi ve sonrasındaki 15 dakikaya iyi bakmak lazım. Ama sahadan önce tribünlere... Çünkü oradan gelen sesler Türkiye’de futbol - seyirci ilişkisi konusunda bizde var olan yargılara bir cevap.
Çünkü bu bölümde seyirci tamamen maçla ilgili... Tepki veriyor, alkışlıyor. Anında her pozisyon için ahlar, ohlar, alkışlar yükseliyor... Herkesin gözü sahada, herkes oyunun içinde, oyunun parçası...
Çünkü sahada Beşiktaş’ın sezon boyunca sergilediği en tam oyun var. Savunma ileri çıkıyor, orta saha hücum hattıyla iç içe. Bütün bir oyun oynanıyor. Top hızlı çevriliyor. Boştaki oyuncu yerinde durmayıp en uygun yere kaçıyor. Hareket var. Planlı, bilinçli, arzulu hareket. Gençler topu kaptığında oyuna sokacak alan bulamıyor. Çünkü Beşiktaş birbirine yakın oynuyor. Ve sonunda bu hareketli yap-bozda golü bulan Sivok oluyor. Duran topta değil, akan oyunda. İşte bunun adı total futbol. Şahsen benim hiç beklemediğim akıcılıkta tam bir neo-total futbol... Bu oyunda Tabata da var oluyor, Bobo da, hatta Nihat da.
1 verirseniz 10 alırsınız
Aynı mükemmellikte olmasa da benzer bir oyun 65 ve 85’inci dakikalar arası için de geçerli. Belki bu kez yapılan değişikliklerin ve yorgunluğun etkisiyle savunma ve orta sahanın biraz kopmasından, Gençlerli oyuncular baskı yemedikleri için zaman zaman kaçıp pozisyon buluyorlar. Ama tempo var. Arzu var, kalabalıklaşma isteği, topu hızlı çevirme güdüsü var. Şans da yardım edince Gençler yıkıcı sayıyı bulamıyor. Beşiktaş oyunu koparıyor.
Seyircinin tepkisi yine aynı. Oyunun içindeler sürekli...
Bu bahsettiğim dönemlerin dışında yine türküler, temposuz şarkılar ve tempo isteyen ‘kartal gol gol gol’...
İşte bu durumun anlattığı açık:
Siz insanların TV’de Avrupa’dan izledikleri oyuna benzer bir şey ortaya koyarsanız... Top oynarsanız seyirci maçla ilgilenir. Oyuna tepki verir.
Siz uyursanız seyirci türkü söyler.
Siz bir verirseniz 10 alırsınız. Dünün anlattığı en önemli ders budur...