HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Diyanet'in devlet kontrolünde bir kurum olduğunu ve camilerde okuttuğu hutbeler nedeniyle cami görevlileri ile cami cemaati arasında çelişkiye neden olduğunu söyledi. Afrin harekâtından önce Türkiye'nin tüm ilçelerinde okutulan Fetih Suresiyle operasyonlara destek arandığını ve seferberlik hazırlığı yapıldığını kaydeden Erdoğmuş, "Ancak Fetih Sursi’nin çarpıttıkları daha sonra tefsirciler, din alimleri tarafından da dile getirildi. Bu sure barışı müjdeleyen, kutlayan bir suredir. Ancak bunu da çarpıttılar" diye konuştu.
Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'ın haberi şöyle:
"Diyanet, devlet kontrolünde"
Nimetullah Erdoğmuş’un 2016’da gözaltına alınmasını hatırlatmam, kendisiyle Afrin’le ilgili okutulan hutbeler hakkında konuşmam oldu. Afrin’e yönelik harekat başlatılınca, Diyanet tarafından cami görevlilerine gönderilen hutbe metinlerinde harekat destekleniyordu. Diyarbakır başta olmak üzere bölgedeki bazı camilerde görevliler ile cami cemaati arasında tartışmalar çıkmıştı. Diyarbakır’daki bir camide cami görevlisi ile tartışan dört kişinin gözaltına alındığı bilgisi basında yer almıştı.
Diyanet’in cami görevlilerine Afrin’le ilgili gönderdiği ve okunması zorunlU kılınan hutbeyi değerlendiren Nimetullah Erdoğmuş, “Normal koşullarda din, siyaset, günlük hayat ayrı şeylerdir. Bunlar birbirine karıştırılmaz. Ama olağanüstü koşullarda durum değişiyor. Devletin kontrolünde olan bir kurumundan, Diyanet’ten söz ediyoruz. Bu kurumun, yani Diyanet’in şehirlerden köylere, mezralara ulaşan bir ağı var. İçe dönük, kapalı bir sistemdir. Tarihin her döneminde, devleti yönetenler sıkıştıkları zaman buradan destek alıyor. Bu Afrin’e özgü bir olay değildir” dedi.
Fetih Suresi barışı müjdeliyor
Afrin harekatı başlamadan önce cami görevlilerinden hutbede Fetih Süresi’nin okunmasının istendiğini hatırlatan Erdoğmuş, şunları söyledi:
“Fetih Suresi, Afrin harekatından önce camilerde okutuldu. Bununla Afrin’e yönelik başlatılacak harekata bir destek aradılar, bir seferberlik hazırlığı yaptılar. Ancak Fetih Sursi’nin çarpıttıkları daha sonra tefsirciler, din alimleri tarafından da dile getirildi. Bu sure barışı müjdeleyen, kutlayan bir suredir. Ancak bunu da çarpıttılar.”
Dinin iktidar tarafından kendi çıkarları için yorumlanmasının sorunlu olduğunu belirten Erdoğmuş, “Bir süre için iktidarın işini kolaylaştırabilir bu yönlü çarpıtmalar. İnsanları bu şekilde kontrol etmek için bu yola başvuruyorlar. Ancak daha sonra bunun topluma yansıması sorunlu oluyor. İnsanlar din ile siyaset ilişkisi nedeniyle kuşkuya düşmeye, sorgulamaya başlıyor” dedi.
Cami görevlisi ile cami cemaati
İktidar partisinin politikalarının benimsenmesi için cami cemaatine de ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Nimetullah Erdoğmuş, Diyarbakır ve diğer illerde cami görevlisi ile cami cemaatinin karşı Karşıya gelmesini ise şöyle değerlendirdi: “İnsanlar Allah’ın evi diyerek camiye geliyor, burada ibadet ediyor, kulluk vazifelerini yerine getiriyorlar. Ancak camide iktidar partisinin siyasi mesajları verilmeye, propagandası yapılınca insanlar rahatsız oluyorlar. Bunu hakaret olarak görüyorlar. Eminim ki camiye ibadet için giden birçok insan, propagandadan rahatsız oluyor ama bir taraftan da acaba yüksek sesle itiraz etsem günaha girer miyim diye tereddüt yaşıyor. Çünkü ‘Allah’ın evindeyim’ diye düşünüyor ve bu yüzden sessiz kalıyor.”
Camide iktidar partisinin propagandası yapıldığında cami görevlisi ile cami cemaatinin arasının açıldığını söyleyen Erdoğmuş, “Camideki görevli bunun farkında olmalı kendisi ile cemaat arasında çelişki olduğunda güven duygusu zedelenir, maneviyat da etkilenir” dedi.
Cami görevlisinin cemaatini iyi tanıması gerektiğini belirten Erdoğmuş, “Ama cami görevlisi de devletin bir memurudur. Kendisine gönderilen metni okumak zorundadır. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki ‘barış istiyoruz’ diyenlerin başına gelmedik şey kalmıyor. ‘İslam dini barış dinidir’ diyoruz öyledir de. Ama bu koşullarda hangi cami görevlisi cemaatine ‘barış istiyoruz’ diyebilir?” dedi.
Haberin devamı için tıklayın.