Gündem

HDP'li Celal Doğan'dan NTV'ye tepki: Çok şükür canlı yayındayız, lütfettiniz yani!

"Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani..."

20 Ekim 2015 20:03

NTV yayınında ana akım medyada yer alamamaktan yakınan HDP İstanbul Milletvekili Adayı Celal Doğan, "Hakkımızı yemeyelim. Şu anda buradasınız" cevabını almasının üzerine, "Allah'a çok şükür iyi ki lütfettiniz yani. Biz geldik bugün buraya. Yarın başınıza ne gelir bilmiyorum. Teşekkür ediyorum. Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani..." dedi.

DHA'nın haberine göre, HDP İstanbul Milletvekili Adayı Celal Doğan, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Koalisyon hükümetinin kurulamamasının AKP hükümetinden kaynaklandığını söyleyen Doğan, "MHP ile koalisyon kurulacak haberlerine ben gülüyordum. MHP'nin 4 şartına hayır dedikleri için seçim hükümetine gittiler. MHP'nin hiç beğenmediğim tarafları var. Çünkü Kürt halkının ölümü dışında siyasette başka yaptıkları bir şey yok. Buna rağmen bir hak teslim etmek lazım. CHP hükümet kurma konusunda her türlü özveride bulundu" diye konuştu.

Doğan, "Bizim birinci şartımız barış görüşmelerini ve çözüm sürecini masadan kaldırmazsanız biz size destek vermek istiyoruz. Niyet  hükümeti kurdurmamaktı. Koalisyonun başarılı olamayacağına inanıyor. Ama ortada bir milli irade var. belki de ne iyisi koalisyondu. O kadar bölünmüşüz ki maçta bile sevinemiyoruz. Yas tutuyoruz. Zafere sevinemiyoruz. 106 kişi ölüyor onda bile paramparçayız. Abdullah Gül eski bir cumhurbaşkanı ya. Taziyede bulundu diye paramparça mesajlar geliyor" ifadelerini kullandı.

 

"IŞİD'e sempati ile bakan demeçler gördük, Türkiye'nin sınırları kevgir gibiydi"

 

Türkiye'nin IŞİD politikasına ilişkin Doğan, "Niye benim ülkemin insanı, İslam anlayışından kopup IŞİD gibi bir eşkıya örgütüne gidiyor diye hesabını yapacağımıza, IŞİD'e zaman zaman sempati ile bakan demeçler gördük. Hatta IŞİD'in geçişlerine Türkiye'nin, sınırları kevgir gibiydi. Ne zaman ki Amerika, Avrupa ayağa kalktıktan sonra Türkiye'de sınırda tedbir alınmaya başladı" dedi.

 

"Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz"

 

Seçim güvenliğine ilişkin bir soruya Doğan, "Ne güvenliğinden bahsediyorsunuz efendim. Ben Ankara'nın başkentinde bir miting yapamıyorum. HDP olarak Ana akım medyada  yokuz. Sahipleri başlarına ne geleceklerini bildikleri için bizi çıkartmıyorlar" dedi. 'Hakkımızı yemeyelim. Şu anda buradasınız' denmesi üzerine Doğan, "Allah'a çok şükür iyi ki lütfettiniz yani. Biz geldik bugün buraya. Yarın başınıza ne gelir bilmiyorum. Teşekkür ediyorum. Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani. Miting yapamıyoruz. Kendi can güvenliğimizden değil geleceklerin can güvenliğinden dolayı. Güvencemiz halk" açıklamasında bulundu.

PKK'nın eylemsizlik kararı sonrasında saldırı ve eylemlerinin devam etmesini değerlendirmesi istenen Doğan, "PKK açıklama yaptı 'şu tarihten itibaren eylemsizlik kararı alıyoruz' diye. Karşı taraf ise bunlar 'sıkıştılar, can çekişiyor, taktik' cevabı geldi. Kafalarındaki yanlış şu; ille en üste çıkalım. Marjinalleştirelim. Dibe vursun terör örgütü, sonra biz onlarla masaya oturalım. Bu çok yanlış. Birbirimizin yüzüne bakabilecek mesafe kalacak şekildeyken masaya oturmak gerekir. Çok birbirimizi acıtarak masaya oturduğu zaman uzlaşmanın derinliği çok daha zor olur. Giden polis, asker, siviller, çocuklar hepsi bizim çocuklarımız, insanlarımız. Bu kirli savaşın kurbanları. Bu savaşın sebeplerini ortadan kaldırmamak için hiçbir sebep yok" diye konuştu. 

 

"Ezanın sustuğu tek dönem bu olmuştur, sokağa çıkma yasağında ezan okunmamıştır"

 

Doğan, "Bir tek insan oradaki bütün bu zulme rağmen bu işlerden vazgeçecek halleri yok. Şiddetten bahsetmiyorum. 1500 yıllık Osmanlı ve Cumhuriyet dahil. Ezanın sustuğu tek dönem bu dönem olmuştur. 7-24 saat içindeki sokağa çıkma yasağı nedeniyle hiçbir yerde ezan okunmamıştır. Cuma namazı kılınmamıştır. Halk şunu söylüyor: Bizim 100 binimizi katletseler bile biz açıkça kendi ülkemizde kalmak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Kürtlerin barış elini havada bırakmayın diye yalvarıyor insanlar" diye konuştu.

Doğan, "Bir tarafta bu kadar inançla elini uzatan insanlar var. Diğer tarafta da Yalçın Akdoğan var. Adı bakan. Bakanlığı da pek görüyor mu acaba bakarken bilmiyorum. Ülkeyi yönetenlerin barış anlayışı bu" dedi.

Doğan, "Ben şunu anlayamıyorum. Şimdi devlet adamının ağzından bir cümle çıktığı zaman 20 yıl sonra ben, bunun hesabını nasıl veririm diye konuşması gereken insanken, masaları, demeçleri, oturma şekillerini bir oy, iktidar uğruna insanların geleceğini yok sayacak bir savaşa girmeye değer mi acaba? Bunlar onların çocukları olsa ne derler acaba? Ölen bir tane milletvekili çocuğu var mı? Holding, zengin çocuğu var mı? Ölenler yoksul aile çocukları. Kan üzerindeki, saltanat yerin dibine girsin" dedi.