Ankara'da 2 hafta önce hastası tarafından bıçaklanan ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen asistan doktor Ertan İskender, sağlık çalışanlarının risk altında çalıştığını belirterek, "Şu an için karar verecek olsam kesinlikle bir daha bu işi yapmak istemiyorum. Hem emeğimize yazık hem bunun tekrarlanmayacağının garantisi yok" dedi.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan asistan doktor Ertan İskender, 27 Mayıs akşamı hastası Bayram Nargüler tarafından bıçaklandı. Sırtının sağ kısmı ve sağ elinden yaralanan İskender, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu oldu.
"Geleceğimle ilgili kararsızım"
Doktor İskender, yaklaşık 1 haftadır evde olduğunu belirterek, sağlık durumuyla ilgili, "Beldeki ağrılar gittikçe azalıyor bu da hareket kabiliyetimi artırıyor. Artık oturduğumda, yattığımda veya yürüdüğümde bel ağrılarım olmuyor. Elim için de rehabilitasyona başladık, yavaş yavaş hareketleri yapıyorum; ama hemen çözülebilecek bir şey değil bu, 2-3 aylık bir süreden bahsediliyor. Onun dışında uylukta uyuşukluk vardı, o devam ediyor. O da 6 aylık bir süreç olarak tahmin ediliyor. Ama bıçak direkt sinire hasar verdiyse onun geçmeme ihtimali de var. Genel olarak iyiyim; ama daha çok psikolojim etkilendi bu olaydan. Geleceğimle ilgili ne yapacağım konusunda kararsızım. Beni bu süreçte en çok yıpratan, gelecekle ilgili planlar ve kaygılar oldu" dedi.
"Kendime 1 ay verdim"
İskender, mesleğe devam edip etmeyeceği yönünde henüz herhangi bir karar veremediğini belirterek, "Çok ciddi bir emek var. İnsan geriye dönük düşününce bu emeği hemen yok sayıp sıfırdan başka bir şeye başlayamıyor veya düşününce bile zorlanıyorum. Aslında yaptığım işle ilgili bir sıkıntım yok, severek yapıyordum bu işi; ama psikolojik baskı ve hasta yoğunluğu artık beni düşündürüyor. Olay çok yeni olduğu için çevremdekiler, bu konuda sağlıklı düşünemeyeceğimi ve daha sonra karar vermem gerektiğini söylüyor. 2-3 gündür de çok düşünmemeye çalışıyorum, ailemle zaman geçirmeye çalışıyorum, rehabilitasyonuma bakıyorum. Kendime 1 ay verdim, 1 ay sonra tekrar ne yapacağıma yoğunlaşacağım. Eğer aynı bu şekilde düşünüyor olursam belki başka bir branş veya başka bir şekilde mesleği icra etme durumu söz konusu olabilir. Şu an için karar verecek olsam kesinlikle bir daha bu işi yapmak istemiyorum. Hem emeğimize yazık hem bunun tekrarlanmayacağının garantisi yok" diye konuştu.
"Sağlık çalışanları risk altında"
Geçen günlerde olayın yaşandığı hastaneye gittiğini ve hala yeterince önlem alınmadığını vurgulayan İskender, "Bu da üzücü. Bu, söz konusu olayın ne kadar hafife alındığını gösteriyor. Şu anki tek temennim, bu konuyla ilgili gerçekçi önlemlerin alınması, caydırıcı cezaların yanında bu tarz olayları önleyecek bir şeylerin yapılması. Bununla ilgili önerilerimiz olmuştu, inşallah en azından bir kısmı yerine getirilir. Sağlık çalışanları risk altında çalışıyor. Bu şahsın elinde bıçak olmasıydı şu anda bu konumda olmazdık. Sözlü ve psikolojik şiddetten bahsetmiyorum bile. Bunun daha da kötüsü yaşanabilirdi. Bıçak darbesi biraz daha ilerlemiş olsa sağ bacağım felç olurdu ve ondan sonra da bu adamın alacağı ceza benim için telafi olmazdı. Bu olay başka bir sağlık çalışanının başına gelmesin diye gerçekçi önlemlerin alınması lazım. Hastane veya sağlık kuruluşu giriş çıkışlarında arama ve kontrol olabilir, polikliniklerde veya servislerde daha yoğun güvenlik tedbirleri alınabilir. Halk bizim çalışma şartlarımız ile ilgili bilgilendirilebilir" dedi.
İskender, saldırgan Bayram Nargüler'in savcılıktaki ifadesinde, doktorların kendisini dövdüğüne yönelik iddiasıyla ilgili de "Kameralarda da belli olduğu gibi asılsızdır. Çok ciddiye de almıyorum zaten. Gereken cezayı alacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu. (DHA)