Gündem

Hantepe'de çatışan asker konuştu

Heron skandalının yaşandığı Hantepe’de PKK’lılarla çatışan Kılıç, baskın öncesi ‘Saldırı ihtimali yok, gereksiz bunlar’ denilerek 50 askerin b

17 Ağustos 2010 03:00

T24 - Heron skandalının yaşandığı Hantepe’de PKK’lılarla çatışan Kılıç, baskın öncesi ‘Saldırı ihtimali yok, gereksiz bunlar’ denilerek 50 askerin bulunduğu alt ve üst mevzilerin boşaltıldığını söyledi

Hakkâri’nin Çukurca İlçesi Hantepe mevkiinde yedi askerin can verdiği PKK saldırısından sağ kurtulan Hataylı Piyade Er Yusuf Kılıç, baskından bir kaç gün önce alt ve üst noktalarında bulunan ve içlerinde 50 askerin konuşlandığı iki ayrı mevziinin “saldırı ihtimali yok, gereksiz” denilerek boşaltıldığını söyledi. Kılıç, baskın sırasında da mevzilerinde bulunan ağır silahların tutukluk yaptığını, bu nedenle sızmaları engelleyemediklerini ve çok can kaybı verdiklerini belirtti. Saldırıdan önce kendilerine üst komutanlıklardan en ufak bir uyarı gelmediğinin altını çizen Kılıç, “Çatışma anında bir anda PKK’lılarla burun buruna geldim. Hatta teröristi şehit olan komutanım sandım ama bombayı atıp kaçtı” dedi.

Hantepe baskınının Heronlar tarafından önceden saptandığı, saldırı anının bile Genelkurmay’daki 30 ayrı komuta merkezinde adeta canlı yayın gibi izlendiğini ortaya çıkmasının üzerinden günler geçti. Saldırıda yaşamını yitiren veya yaralanan askerlerin aileleri adeta ikinci kez evlat acısı hissetti. Acılarının biraz olsa dinmesi için Genelkurmay’a “Açıklama yapın. Bu skandalın sorumluları hesap versin” dediler. Ama Genelkurmay, kapılarına kadar gelen asker ailelerine kulaklarını tıkadı. Ama ilk kez bu saldırıda yaralanan bir asker hem de ismini gizlemeden ortaya çıktı ve yaşananları Taraf gazetesine anlattı.

Gazi askerin ağzından Hantepe katliamı

Hantepe’de yedi arkadaşını yitiren ve saldırıdan yaralı kurtulan er Yusuf Kılıç, şimdi Hatay’ın Belenli İlçesi’ne bağlı Kömürçukuru Köyü’nde. Saldırıda dizlerinden, bacaklarından yaralanan Kılıç’ın tedavisi sürüyor. Önce isminin yayınlanmasından, fotoğrafının çekilmesinden rahatsız olacağını söylüyor. Sonra bu endişesi geçiyor ama. “Ben yalan söylemiyorum ki. Kimseyi de kötülemeyeceğim. Neyse olanlar onu anlatacağım. Kim niye kötülük yapsın ki bana” diyor ve başlıyor anlatmaya:

“Akşamları koğuşumuza çekildiğimizde kendi aramızda bazen de komutanlarımızla konuşurduk. Karakol baskınlarını sorar ‘komutanım bizi de böyle basmasınlar’ derdik. Onlar da bizi rahatlatırdı ellerinden geldiğince. Baskından bir hafta önceydi. Bulunduğumuz, yani baskın yediğimiz mevziimizin altında ve üstünde iki mevziimiz daha vardı. İçlerinde 50 tane askerin bulunduğu bu mevzileri bir anda boşalttılar. Çok şaşırdık. Sonra nedenini sorduğumuzda bize ‘baskın falan olmaz. Gerek yok bu mevzilere’ yanıtını aldık. İşte bu ilginç olayın yaklaşık bir hafta sonrası gece 01.00 ya da 01.30 arası PKK’lılar bastı. Sabah 05.00’e kadar da sürdü.”



‘Ağır silahlarımız çalışmadı’

Baskına ilişkin uyarı yapılmadığını söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Baskından çok kısa süre önce görüntü aldık biz de. Şehit olan komutanıma verdik, o da üst komutanlığa iletti. O tarafa doğru birkaç atış yaptık hatta ama karşılık gelmedi. Karşılık gelmedi ama baskın geldi. Biz yine de baskına rağmen toparlandık ve direndik ama bu sırada da inanılmaz bir olay yaşadık. Mevziimizde bulunan ağır silahlarımız çalışmadı, tutukluk yaptı. Eğer onlar çalışsaydı bu kadar kayıp vermezdik inanın. Direncimiz, ateş gücümüz artardı ama olmadı, çalışmadı o silahlar. Bir de adamlar birden sızdılar. Hatta bir ara ben bir teröristle resmen burun buruna geldim. Adamı komutanım sandım birde. Kim o diye bağırdım, terörist de el bombası attı. Kendimi mevziden zor attım.”



‘Komutanımın sesi kulaklarımda’

Saldırı sırasında kendilerine hiç bir yardım gelmediğinin altını çizen Kılıç’ın unutamadığı bir anı ise yürekleri sızlatıyor: “Saldırıda şehit düşen komutanım, üsteğmenim bizden biraz üst taraftaydı. Baskının ilk anından itibaren sürekli telsiziyle komutanlığı bilgilendirip yardım istedi.’ Askerlerim ölüyor’ diye bağırması hâlâ kulaklarımda. O kadar çok bağırıyordu ki o silah seslerinin içinde bile duyuyorduk. Bizi kurtarmak için çabaladı son nefesine kadar.”



‘Kucağımda son nefesini verdi’

Yusuf Kılıç baskında ölen Hataylı Uzman Çavuş Ayhan Say’la hemşehri. “Ayhan uzmanım bizden biraz üst mevzideydi. Yanına gittiğimde daha yaralıydı. Tampon yapıp kanı durdurmaya çalıştık, suni teneffüs falan yapıldı ama kurtarılamadı. Sabah ancak geldi helikopterler ama Ayhan Uzman son nefesini vermişti” derken gözleri dolan Yusuf Kılıç’ın ailesi de çok tepkili. Yusuf Kılıç’ın ağabeyi Bilal Kılıç, Heron skandalının sonuna kadar takipçisi olacaklarını, avukatlarıyla konuştuktan sonra şikayetlerini gerekli yerlere yapacaklarını söyledi.