Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat ve Doğan Medya Ankara Temsilcisi Hakan Çelik, CNN Türk’te program yapan Şirin Payzın’ın işten çıkarılması için Doğan Medya yönetimine gerçek dışı beyanlarda bulundukları iddialarına dair açıklama yaptı.
Konuyla ilgili olarak isim vermeden kişisel Twitter hesabından açıklamada bulunan Fırat, "Son günlerde bazı internet sitelerine yazdırılan ve bazı köşe yazarlarının kaleme aldığı şahsımla ilgili iddialar tamamen gerçek dışı, yalan ve iftiradır. Bu kasıtlı iftiraları yazdıranlar asıl kumpası kuranlardır. Zaman gerçekleri ortaya çıkarır” dedi.
"Hiç kimseyi işten atmadım ya da atılması için talepte bulunmadım"
"Bazı dedikodu yazarlarınca şahsımla ilgili olarak ortaya atılanların tamamı yalan ve bütünüyle hayal ürünüdür” ifadelerini kullanan Çelik ise Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"İddia edildiği gibi CNN Türk programcısı Şirin Payzın'ın işten çıkarılması ya da kendisiyle ilgili herhangi bir tasarrufta bulunulması yönünde hiçbir girişimim olmamıştır. 1992 yılından bu yana Doğan Grubu'nda çalışıyorum ve yöneticilik yapıyorum. Hiç kimseyi işten atmadım ya da atılması için talepte bulunmadım. İddia edilen ve yazılıp çizilenlerin tamamı çirkin birer iftiradır."
Sözcü yazarı Can Ataklı, pazartesi günü kaleme aldığı köşe yazısında, Fırat ile Çelik’in CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş’a giderek, Payzın’ın programında konuk ettiği Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’a, AYM’nin tahliye kararına rağmen tutuklu bulunan yazar Mehmet Altan’ı sormasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sinirlendiğini söylediklerini; bunun üzerine de Aydın Doğan’ın deneyimli sunucunun işine son verdiğini yazmıştı.
Aktaş'tan Ataklı'ya: İspat et, basın kartımı imha edeyim
İddianın Ataklı’nın köşesinde yer almasının ardından Aktaş, Ataklı’ya yönelik olarak "Saray'a yakın kaynakların olayın böyle gerçekleştiğine dair kanıt sunarsa sarı basın kartımı imha edeceğim” ifadelerini kullanmış; HaberTürk yazarı Fatih Altaylı da bugünkü köşesinde, konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Ataklı’nın yazısında bahsettiği konuyu Ankara’da bilmeyen yok. Hele hele AK Parti içinde. Konunun seninle alakası yok ama senin kanalında program yapan iki gazetecinin, bir başka gazetecinin görevine son verilmesi için “Beştepe’den böyle istediler” diyerek patronu kandırdığını ama Beştepe’de hiç kimsenin böyle bir şeyden haberi olmadığını ve iki gazetecinin bir başka gazeteciyi harcamak için “sözde” Beştepe isteğini uydurduklarını ve bunun ortaya çıkmasıyla birlikte o gazetecinin görevine geri döndüğünü, hatta Beştepe’den bir konuğu ağırlayarak Beştepe’nin böyle bir tavrı olmadığını ispat ettiğini herkes biliyor."