Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Varol, yüksek riskli gebelik geçirmiş kişilerde görülen hipertansiyon ve
albuminüri durumunda, tansiyon ile doğum sonrası kan ve idrar takiplerinin devam ettirilmesi gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Varol, yaptığı açıklamada, gebelikte kilo ve tansiyon ölçümlerinin temel vazgeçilmez tetkikler olduğunu belirterek, sağlıklı bir gebelik geçirmek için çeşitli tetkiklerin yapılması gerektiğini söyledi.
Öncelikle gebeliğin normal ya da yüksek riskli bir gebelik olup olmadığının tanımlanması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Varol, normal bir gebelikte tam kan, idrar ve kan şeker tahlillerinin yapıldığını, duruma göre tiroid testlerinin de incelenebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Varol, şöyle konuştu:
"Kanda seroloji tahlili de ilave edilmelidir. Fakat kızamıkçık gibi gebelik için zararlı olabilecek enfeksiyonlara bağışık olup olunmadığı ve aşılanması gerektiği planlanan gebelikten en az 6 ay içinde incelenmesi uygun olabilir. Kilo, tansiyon ölçümleri temel vazgeçilmez takiplerdir. Yüksek riskli gebeliklerde kişinin tıbbi problemleri ilgili dalların da danışmanlığı da alınarak takip edilmelidir."
Yapılan tetkikler
Gebeliğin ikinci üç ayında uygulanan üçlü testin bir fetüsün bazı kromozom anomalilerini test etmek için kullanıldığını ifade eden Varol, toplumun bazı istatistik verilerine dayanan bu tarama testinde bulunabilecek riskin amniyosentez gibi ileri testlerle incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Anne karnından alınan sıvının incelemesinin ise 16. haftada uygulanmasına amniyosentez adı verildiğini belirten Varol, şunları kaydetti:
"Alınan sıvıda sıklıkla anöploidi grubuna ait kromozom anomalileri, bazı metabolik hastalıklar incelenebilir. Bu konuda kişinin hikâyesi, geçmişteki doğumlarındaki anomalileri bir genetikçi danışmanlığında aydınlatılabilir ve ona göre testler genişletilebilir.
Yüksek rizikolu gebeliklerde ise tanım ve takibi özellik gerektirir. Gebelikte beslenme doğal ve dengeli olmalıdır. İlk üç ayda folik asit ve çinko desteği önerilmektedir. Daha sonra kişinin gereksinimine göre demir, kalsiyum, magnezyum desteği sağlanabilir, çoklu vitamin desteğinde de gebenin ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır.
Anne adayı gebelik boyunca sigara ve alkol kullanımdan kaçınmalıdır. Bebeğin beslenmesini etkileyerek düşük tartılı bebeklerin doğumuna neden olabileceği gibi, değişik gelişim problemlerine neden olabilir."
Doğumdan sonra
Varol, doğumdan sonra kişinin lohusalık durumu, fizik bulgularının göz önüne alınması gerektiğini ifade etti.
Lohusalıkta ateş, akıntı, kanamanın uzun sürmesi, süt vermedeki problemleri, kişinin yorgunluk, depresyon gibi problemlerine göre incelemelerin derinleştirilebileceğini anlatan Varol, "Örneğin yüksek riskli gebelik geçirmiş kişilerde görülen hipertansiyon ve albuminüri durumunda, tansiyon ile doğum sonrası kan ve idrar takipleri devam ettirilmelidir" dedi.
(AA)