Eski CMK.250 ve TMK.10.Maddesiyle Yetkili Başsavcıvekilliklerinde görev yapan hakim ve savcıların korumalarının Mayıs ayında İçişleri Bakanlığı Merkez Koruma Komisyonu tarafından alınması üzerine hakim ve savcıların İdare Mahkemesi’ne açtıkları davalar sonuçlanmaya başladı. Mahkeme, birçok kritik soruşturmayı yürüten hâkim ve savcılar hakkında korumaların kaldırılmasına ilişkin koruma komisyonunca verilen kararın yürütmesini durdurdu.
Aralarında, 28 Şubat, faili meçhuller, Susurluk, Hizbullah, El Kaide terör örgütü gibi birçok davaya bakan hâkimler ve 2009 yılında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları üzerine Genelkurmay’ın kozmik odasında arama yapan hâkim Kadir Kayan, Yargıtay 9.Ceza Dairesi üyesi Abdurahman Kavun’un açtığı davalarda yürütmenin durdurulması kararı çıktı.
Kavun, İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, Diyarbakır 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yaptığını, birçok terör örgütünün hedefi olduğunu, 8 yıldır kendisine koruma verildiğini ve koruma komisyonu kararının keyfi ve yanlış olduğunu savundu.
Kavun’un başvurusunu karara bağlayan mahkeme, dava başvurusunda davalı olarak yer alan Ankara Valiliği’nin savunmasına da yer verildi. Valilik savunmasında koruma kararının kaldırılmasını şöyle açıkladı:
“Yapılan tahkikatlar neticesinde Yargıtay 9.Ceza Dairesi üyesi olarak görev yapan davası hakkında, terör örgütlerinin hedefi olduğuna ilişkin tehdit amaçlı herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı, yasa dışı terör örgütlerince tehdit edildiğine ve hayati tehlike içerisinde olduğuna dair somut verilere ilişkin kaydının bulunmadığı bildirildiğinden, koruma hizmetleri yönetmeliği ve koruma hizmet yönergesi hükümlerince tahsis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.”
Kavun’un gerekçelerini haklı bulan mahkeme gerekçesini şöyle açıkladı:
“CMK 250.maddesi uyarınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevlendirilecek Ağır Ceza Mahkemeleri başkan ve üyeleri ile bu mahkemelerin görev alanına giren suçları soruşturmakta ve kovuşturmakla görevli cumhuriyet savcılarının koruma ve güvenlik talepleri ile ilgili makam ve mercilere öncelikle ve ivedilikle yerine getirilir. Koruma için ihtiyaç duyulan araç ve gereçler Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca verilir.
Davacının gerek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Yargıtay 9.Ceza Dairesine atanmadan önce Diyarbarkır 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve komisyon başkanı olarak görev yapması, dolayısıyla Diyarbakır ilinde 2006-2011 yürütmüş olduğu görevinin niteliği gereği gerekse halen Yargıtay’da yürütmekte olduğu kamu hizmetinin ( 3713 yasa kapsamındaki terör suçlarına, kamu oyunda “Balyoz” olarak adlandırılan davaya bakacak olması vs) niteliği ve ehemmiyeti gereği değişik terör örgütlerinin veya şahısların saldırı ve tehditlerine açık olduğunun kabulü gerektiğinden, davacı hakkındaki yakın koruma kararının devamı yönünde karar verilmesi gerekirken salt somut tehdit bulunmadığı gerekçesiyle davacının mevcut konumu ve önceki konumu dikkate alınmaksızın yakın koruma kararının çağrı üzerine koruma kararına çevrilmesine ilişkin olarak tesis edilen davalı idare işleminde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, hukuka aykırı olduğu açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceğinden 2577 sayılı kanunun 27.maddesi uyarınca tazminat almaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere, karar verildi.”
Kozmik odada arama yapan Kadir Kayan’ın başvurusu da benzer gerekçelerle kabul edildi. Koruma komisyonu hâkim ve savcılar hakkındaki koruma kararının kaldırılmasında, yargı mensuplarına gönderilen tebligatta, tehlikeli durumlarda 155’i arayın telkinin de bulunmuştu.