15 Ağustos 2017 22:25
Nevşehir Hacıbektaş Belediyesi, her yıl 16 Ağustos tarihinde gerçekleşen Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri’nin bu yıl ekim ayında düzenleyeceklerini duyurdu. Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, kararın gerekçesi olarak geçtiğimiz yıl gerçekleşen törenlere “yaklaşık 2 bin Suriyelinin katılmasını” gösterdi. Hacıbektaş Belediyesi'nin kararına tepki gösteren Hünkar Hacı Bektaş Veli Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Danışma Kurulu Başkanı Recai Aksu, Belediye Başkanı Selmanpakoğlu’nun açıklamasını “ırkçılık” olarak niteledi.
16 Ağustos tarihinin Alevi-Bektaşi toplumu açısından önemine vurgu yapan Recai Aksu, Hacı Bektaş Veli Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak 16 Ağustos tarihinde anma etkinliğini düzenleyeceklerini ifade etti.
“Sayın Belediye Başkanı bunu 'esmer vatandaşlar geliyor' yok 'Suriyeliler geliyor' mantığı içerisinde değerlendiriyor. Bu bir çözüm değildir. Bunun adı ırkçılıktır. İnsanları ayırt etmektir” sözleriyle, Belediye Başkanı Selmanpakoğlu’nu eleştiren Aksu, mahalle arasında çöplerin olması gibi sıkıntıların çözümü için de belediye ile STK’ların birlikte çalışması gerektiğine vurgu yaptı.
Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu’nun babası Veli Selmanpakoğlu’nun 1964 senesinde ilk kez 16 Ağustos’ta Hünkar Hacı Bektaşi Veli etkinliklerini düzenlemiş Hacıbektaş Turizm ve Tanıtma Derneği’nin kurucu üyesi olduğuna işaret eden Aksu, “Bu insanlar o dönemde çok mücadelelerle bu etkinliği düzenlediler. Bu doğum tarihini değiştirmek gibi bir şey” ifadelerini kullandı.
Recai Aksu’nun konuyla ilişkili olarak T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
“Sayın Belediye Başkanının açıklamalarını okudum. Sayın belediye başkanı etkinliklerin ekime alınması noktasında doğru bir tavır sergilemiyor. Tek yanlı bir değerlendirmesi var bize göre. Şöyle ki, 16 Ağustos’lar bizler için çok önemlidir. 1964’ten beri yapılan bir etkinliktir. Hünkârımızı anma etkinliği. Uluslararası ve gelenekseldir ama Sayın Belediye Başkanı bunu “esmer vatandaşlar geliyor” yok “Suriyeliler geliyor” mantığı içerisinde değerlendiriyor. Bu bir çözüm değildir. Bunun adı ırkçılıktır. İnsanları ayırt etmektir. Böyle bir yaklaşımı nasıl anlatacaksınız. Hünkâr Hacı Bektaşi Veli’nin düşüncesi çok önemlidir. 72 milleti bir arada gören, eşit gören bir anlayış ve felsefenin serçeşmesi Hacı Bektaş’tadır. Hünkâr Hacı Bektaşi Veli’nin dergâhı buradadır.
‘Her ne ararsan kendinde ara’ diyen
‘Sevgi muhabbet kaynar, yanan ocağımızda,
Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda,
Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda,
Arslanlarla ceylanlar, dosttur kucağımızda’ diyen bir anlayışın Hünkar Hacı Bektaşi Veli’nin sözleri bizleri etkileyendir.
Hiçbir milletten insanı ayıplamayız diyen bir felsefenin merkezdir Hacı Bektaş. “Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu” diyen bir Hacı Bektaşi Veli vardır. Bu önemlidir bizler için. Böyle bir öğretinin merkezi olan, Alevi-Bektaşi toplumunun merkezi olan Hacıbektaş’ta bu etkinliğin “Suriyelilerden” veya “esmer vatandaş” diye ifade edilen insanlardan dolayı ekim ayına ertelenmesi kabul edilebilir bir durum değil.
Ayrıca sayın Belediye Başkanı’nın babası sayın Veli Selmanpakoğlu, 1964 senesinde ilk kez 16 Ağustos’ta Hünkar Hacı Bektaşi Veli etkinliklerini düzenlemiş Hacıbektaş Turizm ve Tanıtma Derneği’nin kurucu üyesidir. Bu derneğin kurucu üyeleri arasında Halil Tunç da vardır, Ali Celalettin Ulusoy da vardır. Bu insanlar o dönemde çok mücadelelerle bu etkinliği düzenlediler. Bu doğum tarihini değiştirme gibi bir şeydir. Bu doğru bir anlayış değildir. Bu nedenle biz de Hacı Bektaş Veli Kültür Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak bu etkinliği düzenliyoruz. Bu etkinliği düzenleyeceğiz.
Sayın Belediye Başkanı’nın anlayışı dışarıda ben nasıl anlatırız merak ediyorum. Dünyanın herkese ışık saçan, aydınlığın sevginin dostluğun merkezi diye ifade ediyoruz. Dışarıdaki insanlara nasıl anlatacaksınız siz bunu. Dışarıdaki insanlar ırkçılık der buna. Elbette buraya gelen Suriyelilerin davranış biçimleri işte mahalle aralarında bir takım pisliklerin olması vs. bunlar problemdir ama bu soruna bir çözüm üretme istiyorsanız siz Belediye Başkanı olarak bununla ilgili oturup düşünüp buradaki sivil toplum örgütleri ile birlikte buradaki sorunun üzerine gitmek gerekli. Burada bir çadır kent kurulabilir. Hacıbektaş’ın etrafında bir sürü yer var. Dışarıdan gelen kendisine göre “esmer vatandaş” dedikleri “çingene” dediği ya da “Suriyeli” dediği insanlar için bir yer gösterirsiniz. Mevsimlik işçiler için çadır kentler vardır. Bundan alınabilir. İşte tuvalet ihtiyacının karşılanması gerekir. Ayrıca minibüsler Hacıbektaş’ın merkezine, ziyaret yerlerine seferler kaldırılır. Bunun ekonomik gücü sağlanır. Diğer derneklerle birlikte yapılabilir. O zaman bu sorun çözülür. Bir de emniyetin “güvenlik meselesi” diye sorunları var. Biz vergilerimizi veren insanlarız. Emniyet’le de otururuz jandarmayla da otururuz. “Bakın bizim böyle böyle sorunlarımız var bizim” deriz onlarla görüşülür. Ama bu şöyle yapılmaz; bir hoşgörünün sevginin inanç merkezinden böyle bir mesaj verilemez. Belediye Başkanı açıklamalarıyla aslında kendi anlayışını felsefesini ifade ediyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir.
“Belediye Başkanı’nın bütün Alevi Bektaşi derneklerini dışlamış bir felsefesi var. Bu nedenle geçtiğimiz ayın 5-6’sında Alevi dernekleri de bir etkinlik düzenledi. Sayın Belediye Başkanı’nın diğer dernekleri dışlamasından dolayı.
1964’te başlayan bir etkinliğin durup dururken sadece “çingeneler gelecek” ya da işte “esmer vatandaşlar gelecek” ya da “Suriyeliler” gelecek diye ertelenmesi kabul edilemez. Alevi Bektaşi toplumunun felsefesine, anlayışına terstir. Doğru bir anlayış değildir. Bizler, barışı kardeşliği, dostluğu sevgiyi savunan insanlar olarak bunu kabul edemeyiz. Etmemiz de mümkün değildir. Sayın Belediye Başkanı’nı sağduyuya çağırıyorum. Bundan sonraki süreçte en azından sivil toplum örgütlerini, oradaki derneklerin yetkililerini ya da akil insan diye görülenleri çağırıp hep birlikte bir etkinlik düzenlemesini öneriyorum kendisine ki bu yeni bir öneri değil defalarca toplantılarda dile getirdik. Ama sayın Belediye Başkanı bunu dinlememekte ısrar ediyor.”
Hünkar Hacı Bektaş Veli Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin anma törenlerinin tarihini anlattığı bilgilendirme not ve çağrı metni şöyle:
"1925 yılında çıkarılan “Tekke ve Zaviyelerin Seddi”ne (kapatılmasına) ilişkin 667 sayılı yasa ile kapatılan, 16 Ağustos 1964’te de müzeye dönüştürülen ve Alevilerce “serçeşme” olarak kabul edilen dergâhın gerçek sahibi olan Alevilere bırakılması isteminde, sözler verilmesine karşın hiçbir gelişme ilerleme sağlanamamıştır.
1963 yılından bugüne dergâhın açılışında ve 1964 yılındaki ilk törenin düzenlenmesinde emeği geçen büyüklerimizi, değerlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Bu emek veren büyüklerimizden bugün aramızda olmayanlar da var. Burada Hakk’a yürüyen bu canlarımızı saygı ile anıyoruz.
Bu onurlu mücadele şöyle başlar:
Sizlerin yakından tanıdığı, Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı’nın eski başkanlarında Ali Doğan Amca ve ismini hatırlayamadığımız değerlerimizin Ankara’da kurduğu Hacıbektaş Turizm ve Tanıtma Derneği’nin çabalarıyla bu mücadele başlar. Ankara’dan ilk anmaya giderken Ali Doğan Amca’nın Chevrolet kamyonuyla giderler...
1964 yılında söz konusu dernek, Hünkârımızın anıldığı ilk 16 Ağustos etkinliğini düzenler.
Bu dernek etkinliklerin Hacıbektaş’ta kurulacak bir dernek vasıtasıyla düzenlenmesini önerir ve 1964 yılında başkanlığını dönemin belediye başkanı Mehmet Aygüneş’in yaptığı Muharrem Çetin, Ali Sümer, Mustafa demirci, Enver Erdoğan, Cafer Gök ve ismini hatırlayamadığımız büyüklerimiz tarafından Hacıbektaş Turizm ve Tanıtma Derneği kurulur. Bu dernek 1965 yılından itibaren Hakk’a yürüyen Aşık Daimi ve başkanlığını Ahmet Özdemir’in yaptığı İstanbul Karacaahmet Derneği’nin ( şimdiki Vakfın) katkılarıyla bu etkinlikler sürdürülür.
Bu sürede aralarında Belediye Başkanlığı yapan Dede Aslan’ın da bulunduğu Hacıbektaş Belediye Başkanlığı tarafından bu etkinlikler düzenlenir.
Ayrı ayrı dönemlerde, önce Ali Celalettin Ulusoy’a daha sonra şimdi 91 yaşında olan Köy Enstitülü Cafer Gök’e Diyanet İşleri 2. Başkanlığı önerilir. Hem Ali Celalettin Ulusoy hem de Cafer Gök “ Laik bir sistemde Diyanet İşleri olmaz” diyerek teklifi reddederler. Bu insanlarımız laikliğin yılmaz savunucularıdırlar.
1963’de kurulan dernekle ilgili önemli bulduğum tarihsel bilgiler paylaşmak istiyoruz.
1963’deki derneğin başkanlığını Ali Celalettin Ulusoy, 2. başkanlığını Besim Özkaya,
genel sekreterliğini Ali Kaya, saymanlığını Hüseyin Şentürk, veznedarlığını İbrahim Aydın Özcan, yönetim kurulu üyeliklerini Veli Selmanpakoğlu, Halil Tunç, Kasım Önvermez, Cemal Özbey, Haydar Özyurt ve Hasan Yeşilgül’ün yaptığı (Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu kurucu ve emektarlarından İrene Melikof’un damadı Kasım Yeşilgül’ün Babası); denetleme kurulu üyeliklerini Ali Naki Ulusoy, Ali Alkan, Cafer Ulusoy, Kemal Turgur ve Nevzat Kalay’ın yaptığı; haysiyet divanı üyeliklerini Feyzullah Ulusoy, Battal Özkaya, Selim Dedekargınoğlu, Aziz Yalçın ve Ali Demircioğlu’nun yaptığı dernek 64 kurucu üyeden oluşuyor.
Kurucu üye olarak, aralarında marangoz Şaban Kılıçaslan, Türk-İş Başkanı-Tabii Senatör Halil Tunç ve Veli Selmanpakoğlu’nun da bulunduğu derneğin emeklerinin, kuruculardan Devlet Demiryollarında Hareket Dairesi Şube Müdürü Veli Selmanpakoğlu’nun oğlu sayın Ali Rıza Selmanpakoğlu tarafından yok edilmesine razı olamazdık.
Sevgili Canlar,
1964 yılından, 1974 yılına kadar 10 yıl boyunca Hünkarımızı anma etkinlikleri süresince gelen misafirler Hacıbektaş Halkı tarafından evlerinde misafir edilmiş, etkinlik süresince ücretsiz ağırlanmıştır.
Hacıbektaş Halkı etkinlikler başlamadan evlerine alacakları konuk yani mihman sayısını belediyeye veya derneğe bildirerek, törenlere katkı vermişlerdir.
Dolayısıyla bu etkinlikler Hacıbektaş Halkının desteğiyle var olmuş ve bugüne getirilmiştir.
Yani birilerinin dediği gibi “ Devlet eliyle bize verilmiş” ne tarih ne de bir lütuftur!
Yani 16 Ağustos Hacıbektaş halkının ve biraz önce isimlerini saydığımız canlarımızın onurlu mücadelesiyle kazanılmış haktır.
Ve biz ‘bu hakkı’ yaşadığımız sürece savunmaya devam edeceğiz.
Bugüne bakıldığında Hünkar Hacı Bektaş Veli Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma olarak Belediye’nin 16 Ağustos Etkinlikleri Eylül ayına ertelemesinden sonra , biraz önce bahsettiğim emeklerin boşa gitmesine göz yumamazdık. Bu nedenle gerek Hacıbektaş Kaymakamlığına gerekse Nevşehir Valiliğine müracat ettik,
Gençlik ve Spor Bakanlığının ilgili bölümleri ile görüştük ve tahsis edilmesini istediğimiz Hacıbektaş Kültür Merkezi ve Kapalı Spor Salonu bizlere verilmedi. Özetle “bizim bildiğimiz” ayrıştırmak istemediğimiz ve çatışma kültüründen yana olmadığımız için açıkça ifade etmek istemediğimiz engellerle karşılaştık.
Bunun üzerine Hünkarımızı anmak için koşullarımızı zorladık ve burada bu etkinliği elbirliği ile gerçekleştiriyoruz."
© Tüm hakları saklıdır.