Hakkında yasal dinleme yapılıp ‘suç unsuru’ bulunamayanlara, yasa gereği en geç 15 gün içinde ‘Yapılan İletişimin Dinlenmesinin Bildirilmesi’ adı altında bir mektup gönderiliyor. Mektupta, isnat edilen suç ve mahkemenin kararı, dinleme süresi belirtiliyor.
Türkiye'de son üç yılda 113 bin 270 kişinin telefonunun dinlendiği ve 12 bin 988’ine de “Sizi dinledik, suç unsuru bulunmadığı için kayıtlarınızı imha ettik” diye bildirimde bulunulduğunun ortaya çıkması gözleri imha sürecine çevirildi. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, dinlemelerin bildirimi, dinleme kararını talep ederek alan ve soruşturma yapan ilgili savcılıkların sorumluluğunda bulunuyor. İlgili savcılık dinlemenin bitiminden 15 gün sonra ‘Yapılan İletişimin Dinlenmesinin Bildirilmesi’ adı altında bir mektup gönderiyor. Mektupta ilgili suç ve dinleme kararını veren mahkeme kararı, dinleme süresi belirtildikten sonra ... sayılı kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. (İş bu takipsizlik kararı da tarafınıza tebliği edilmiştir) ifadeleri yer alıyor.
İmha savcı sorumluluğundaTapelerin imhası, dinleme kararını talep ederek alan ve soruşturma yapan ilgili savcılıkların sorumluluğunda buluyor ve denetimlerinde yapılıyor. Adalet Bakanlığı müfettişleri de Emniyet ya da savcılık eliyle dinlemenin kaldırılmasını tüm verilerin imha edilerek, tutanağının tanzimini talep edebiliyorlar.
On günde imhası zorunluİmha prosedürü, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), “Kararların yerine getirilmesi, iletişim içeriklerinin yok edilmesi” başlıklı 137. maddesinde düzenleniyor. Bu maddeye göre “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmesi halinde, ilgili savcılıklar en geç on gün içinde dinleme ve izlemeye ilişkin kayıtları imha etmek zorunda. Bildirim ve imha işlemlerini her savcılık kendisi yürütüyor. İmha işlemi mutlaka savcı denetiminde yapılıyor. On günde imha, 15 günde bildirim süresine iş yoğunluğu ve personel yetersizliği nedeniyle uyulamadığı da iddia ediliyor.
Üç imzalı tutanak veriliyor
İmha tutanağında, hakim tarafından verilen dinleme-izleme tedbirinin uygulanması sonucu elde edilen yazılı bilgi ve belgelerin gün ve tarih belirtilerek, imha edildiği belirtiliyor. Tutanakta, imha edilen dökümanların cinsi, adeti, imha şekli yazılıyor. Tutanak, savcı ve iki kolluk görevlisi tarafından üç imza altına alınıyor.
Bildirim yazısında ne var?Savcılık tarafından ilgili kişiye hitaben gönderilen yazıda, ilgili kişinin telefon ya da telefonlarının hangi mahkemenin kararıyla, hangi suçlamayla, ne kadar süreyle izlendiği-dinlendiği bildiriliyor. Takipsizlik kararı verildiği ve hakkındaki dinleme-izleme tapelerinin imha edildiği de yazıda ifade ediliyor.
Mağdura çifte dava hakkıYasal zeminde ancak CMK’daki hükümlere aykırı olarak “haksız” ve “keyfi” dinlendiğini iddia edenler, bu dinlemeyi öğrendikleri andan itibaren, devlete karşı tazminat davası açabileceği gibi ilgili savcılar ve emniyet görevlileri hakkında “görevini kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulunma imkanına sahipler. TİB, Emniyet ya da MİT’e yapılan “Dinleniyor muyum” başvuruları ise “gizlilik” gerekçesiyle “Bilgi Edinme Yasası” kapsamında değerlendirilip yanıtlanmıyor.
O iki madde137/3: Şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da hakim onayının alınamaması halinde, bunun uygulanmasına (dinleme) Cumhuriyet savcısı tarafından derhal son verilir. Bu durumda, yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar Cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç on gün içinde yok edilerek, durum bir tutanakla tespit edilir.
137/4: Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların yok edilmesi halinde soruşturma evresinin bitiminden itibaren, en geç onbeş gün içinde, Cumhuriyet Başsavcılığı, tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucu hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi verir.
İmha rakamlarıAdalet Bakanlığı’nın, 134 ağır ceza merkezi cumhuriyet başsavcılıklarından derlediği bilgiye göre, 2006’da iletişim kayıtları imha edilen kişi sayısı 2 bin 729 iken, 2007’de bu sayı 4 bin 947 kişiye, 2008’de de 5 bin 212 kişiye çıktı. İletişim kayıtları imha edilen kişi sayısının en fazla olduğu ilk beş il yıllar itibarıyla şöyle:
? 2006: İstanbul (480 kişi), Diyarbakır (316), Van (311), Adana (288), Mersin (173).
? 2007: İstanbul (719), Diyarbakır (538), Adana (510), Mersin (361), Van (267).
? 2008: Diyarbakır (864), İstanbul (654), Van (514), Mersin (392), Adana (364).