Gündem

HaberTürk yazarı Karaca: AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmesi gereken bir durum var

"Kılıçdaroğlu, AK Parti’yi zan altında bırakan bir suçlamadan kurtardı"

14 Ağustos 2022 15:00

HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca,  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Bizdeki seçmen bilgileri YSK’da bile yok" açıklamasına ilişkin olarak, "AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmesi gereken bir durum var" yorumunu yaptı. 

Karaca yazısında, "Bizdeki seçmen bilgileri YSK’da bile yok' söylemi elbette fazla iddialı ama çok açık ki seçmen bilgilerini güncelleme işinin önemini ne kadar ciddiye aldıklarını gösterme amaçlı bir ‘abartı’ söz konusu. Öyle bile olsa elbette bu kadar iddialı bir ifadeye hiç gerek yok. Seçime girme yeterliliği kazanmış siyasi partilerin seçmen bilgilerine sahip olması gayet yasal bir durum iken, bu partiler için seçmen kütüğü devlet sırrı değil iken? Seçime katılma yeterliliği kazanmış siyasi partiler bir seçim dönemi içinde en çok iki kez ve tutarı ne ise ödemek koşuluyla bu bilgileri talep edebilirler. (Bkz. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun madde 47) Kütük bilgilerini alan parti de herhalde bunu ‘bedtime story’ olarak torunlarına okumak için almıyor." ifadesini kullandı. 

Karaca şu ifadeleri kullandı:

"Bu bilgileri parti örgütünden gelen verilerle kıyaslamak, ne kadar tutarlı olduğunu incelemek, bilgileri karşılaştırmak, güncelliklerini teyit etmek, bazı söylentileri sınamak ve hakikati ortaya koymak gibi amaçlar çerçevesinde alıyor. Zaten başka türlü neden kanun seçime girme yeterliliğini ispatlamış siyasi partilere seçmen bilgilerini alma hakkı versin?

Söz konusu sınama, teyit etme ve ölçüp tartma yani güncelleme faaliyeti parti örgütünün takip ettiği, çalıştığı mahal ve beldelerdeki seçmenler hakkında yeni bilgilere de ulaştırıyorsa, o zaman Kılıçdaroğlu’nun “Bizdeki bilgi YSK’da bile yok” cümlesi literal anlamda da doğru olur. Çünkü mevcuda ilişkin yeni bilgi eski bilgiyi döver. Bu aynı koşullara sahip her parti için geçerli.

Yani ortada velvele yapılacak bir durum yok. Alıntıladığım paragrafta yer alan diğer ifadelerle ilgili olarak ise, AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmesi gereken bir durum var.

Çünkü Kılıçdaroğlu, AK Parti’yi zan altında bırakan bir suçlamadan kurtardı. Nasıl mı? Önce şu tespitin altını çizelim: Ülkemizde zaman zaman seçimin güvenilirliğini tartışan iddialar ortaya çıkıyor. İktidarın kamuoyu ile şeffaf bilgi paylaşımı yaptığına inanılmadığı için bu iddiaların bazıları hayli inandırıcı da olabiliyor. 2023 seçimleri ile ilgili en bilinen komplo teorisi mültecilerin seçim için biner biner vatandaş yapıldığı, hepsine AK Parti lehine oy kullandırılacağı iddiası değil miydi? Peki ne diyor Kılıçdaroğlu?

 “Evet bu seçimde çok sayıda Suriyeli, Afgan, Pakistanlı oy kullanacak bu yolla seçim banko Erdoğan’ın kucağına düşecek, öldük bittik valla” deyip insanları gerilime ve cinnete mi sürüklüyor?

Hayır. Tam tersi. “(…) Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz, 400-500 bin kişi gibi yüksek bir rakam yok” diyor. Yani kâh sığınmacı düşmanlığı yapmak, kâh muhalif kitleleri seçimden önce sokağa dökmeyi tek yol olarak görüp gaz vermek gibi saiklerle “400-500 bin sığınmacıya 2023 seçimlerinde AK Parti’ye oy vermeleri karşılığında vatandaşlık verildi” safsatasını yayanların gerçeği söylemediğini ortaya koymuş oluyor.

Peki söyler misiniz Allah aşkına bu komplo teorisinin çürütülmesi sığınmacı meselesini ne yapacağını bilemeyen, bu konu üzerine her güne yeni bir iddia ve itham ile uyanan ve aslında puan kaybeden AK Parti’nin lehine mi aleyhine mi? Cevap: Lehine. Sonuç: AK Partili siyasetçilerin yaptığı sırf alan kaplamak için yapılmış boş, anlamsız bir feveran değilse nedir?