Dünya

Güney Kıbrıs'ın yeni lideri: Türklerin de kabul edeceği çözüm istiyorum

Kıbrıs Rum kesimindeki seçimlerin ikinci turunda oyların yüzde 57.5'ini alan merkez sağın lideri Nikos Anastasiadis, 5 yıl süreyle Güney Kıbrıs'ı yönetecek

25 Şubat 2013 09:40

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yeni lideri, merkez sağın da lideri Nikos Anastasiadis oldu. Kıbrıs sorunu konusunda sıcak mesajlar veren Anastasiadis, "Kıbrıs'ta Türklerin de kabul edeceği çözüm istiyorum" dedi.

Kıbrıs Rum kesimindeki seçimlerin ikinci turunda oyların yüzde 57.5'ini alan merkez sağın lideri Nikos Anastasiadis, 5 yıl süreyle Güney Kıbrıs'ı yönetecek.

Selim Sayarı'nın ntvmsnbc'deki haberine göre, Seçim yarışında Anastasiades’in rakibi, iktidardaki komünist AKEL partisinin adayı Stavros Malas’ın oy oranı yüzde 42.5’te kaldı.

Anastasiadis’in zaferinde, seçmenini serbest bırakan milliyetçi EDEK partisinin oyları belirleyici oldu. İlk turda yüzde 45 oy alan Anastasiadis, halkın desteğini yüzde 12 artırarak ipi göğüsledi.

20 milyar Euro'luk ekonomik krizle karşı karşıya kalan Rum kesiminde başkan adayları, tarihte ilk kez Kıbrıs sorununun çözümü yerine ekonomik krizin çözümünü konuştu.

Ekonomik krizi dindirme vaadiyle seçim kazanan Nikos Anastasiadis, perşembe günü Rum temsilciler meclisinde yemin ederek göreve başlayacak. Anastasiadis’in hedefi Ulusal Kurtuluş Hükümeti adını verdiği geniş tabanlı bir koalisyon kurarak Avrupa Birliği’yle varılan kredi anlaşmasını imzalamak.

Yeni Rum lider 11.5 milyar Euro'luk kredi yardımıyla bankacılık sektörünü yeniden yüzdürmeyi ve kamu borçlarının bir kısmını kapatmayı planlıyor.


Müzakereler yeniden başlayacak


Anastasiadis’in göreve gelmesiyle birlikte Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabaların da birkaç ay içinde hareketleneceği belirtiliyor. Soruna yön veren taraflar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un iyi niyet misyonu çerçevesinde 1 yıl ara verilen Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasını istiyor.

Türk tarafının müzakerelerdeki yeni muhatabı Nikos Anastasiadis, çözüm konusunda umutlu olduğunu belirtiyor. Anastasiadis ekonomik krize atıfta bulunarak adanın çok önemli bir dönemden geçtiğini, bu noktada çözüme ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.

Anastasiadis “Kıbrıs sorununun çözümü bize bağlı, Türkiye'ye bağlı, Kıbrıs Türküne bağlı. Çözüm için umutluyum ancak çözüm için Türkiye’nin yardımına ihtiyacımız var” diye konuşuyor.


Annan Planı'na 'evet' demişti


Anastasiadis’in lideri bulunduğu Demokratik Seferberlik Partisi DİSİ tabanı da çözüm istiyor, zira partinin destekçileri 1974 barış harekatında Kuzey’den Güney’e göç eden Rumlardan oluşuyor. Eski liderlerden Glafkos Klerides’in kurucusu olduğu DİSİ partisi, 2004 yılında referanduma sunulan Annan çözüm planına da “evet” demişti.

Anastasiades’in çözüm çabalarında nasıl bir politika izleyeceği, kendisinden önceki Rum liderlerin Türkiye’ye karşı takındığı olumsuz tavrı nasıl değiştireceği merakla bekleniyor.


Türkiye'ye ihtiyacı var


Siyasi gözlemcilere göre, Rumların ekonomik krizden kurtuluş yolu olarak gördüğü Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri adada acil bir çözüm gerektiriyor çünkü doğalgazın rasyonel bir şekilde ekonomiye kazandırılmasının yolu, Türkiye’deki boru hatlarından geçiyor.

Gözlemcilere göre Anastasiadis, önceki liderlere göre farklı politikalar izlemek durumunda, çözüm konusunda ve Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinde yapıcı davranması, Kıbrıs Türk tarafı ve Ankara’yla iyi ilişkiler kurması büyük önem taşıyor.

Avrupa Birliği Bakanı ve başmüzakereci Egemen Bağış’ın KKTC’nin Ercan Havalimanı’na yönelik doğrudan uçuş ambargosunun kaldırılmasına karşılık Türkiye’nin limanlarını Rumlara açması yönündeki önerisi masada duruyor. Nikos Anastasiadis’in bu teklife nasıl yanıt vereceği gelecek 5 yıl için de ipuçları oluşturacak.


Milliyetçi çizgiye kayabilir


Siyasi gözlemciler, Anastasiadis’in geniş tabanlı hükümet kurma çalışmalarında milliyetçi çizgideki DİKO ve EDEK’le kuracağı bir ittifakın Anastasiadis’in elini kolunu bağlayacağına işaret ediyor. 2004 yılında referanduma sunulan Annan çözüm planını destekleyen Nikos Anastasiadis’in bu çizgiden kayacağı ve milliyetçi partilerin desteği için kendi siyasetinin dışına çıkabileceği yorumları yapılıyor.