Politika

Gülmen ve Özakça’nın sorgusunda dikkat çeken soru: İhraç edildiğiniz halde nasıl geçinebiliyorsunuz?

Gözaltına alınan 5 kişide örgüt bağlantısı arandı

10 Temmuz 2017 19:51

Olağan Üstü Hal (OHAL) kanun hükmünde kararnameleri (KHK) ile ihraç edilen, daha sonra açlık grevlerini sürdürürken tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya, Yüksel Caddesi’nde destek veren Esra Özakça, Acun Karadağ, Nazife Onay, Erdoğan Canpolat, Nazan Bozkurt’a, gözaltına alındıktan sonra adliyede savcı tarafından sorulan sorular dikkat çekti. Eylemciler, “İhraç edildikten sonra ekonomik zorluk içinde olmanız gerekirken siz eylem yapıyorsunuz, demek ki sizi örgüt finanse ediyor. Siz ihraç edildiğiniz halde nasıl geçinebiliyorsunuz” sorusuyla karşılaştı. Avukat Ebru Timtik, “Böyle bir suçlama olabilir mi? Burada yapılmak istenen hak aramanın suç olarak ilan edilmek istenmesidir. Hak aramak suç değildir, direnmek suç değildir” dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Şeyma Paşayiğit’in haberine göre, akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, ihraç edildikleri işlerine geri dönme talebiyle başlattıkları açlık grevinin 123. gününü geride bıraktı. Sincan Cezaevi’ne görüşe giden avukat Ebru Timtik, tutuklu eğitimcilerin sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Timtik, tekerlekli sandalyeden sürekli yardım alan eğitimcilerin kramplı ağrı çektiğini, kas ağrısı ve böbrek ağrılarının da yoğunlaştığını aktardı.

İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimi geri istiyorum” eylemleriyle simgeleşen Esra Özakça, Acun Karadağ, Nazife Onay, Erdoğan Canpolat ve Nazan Bozkurt; Terörle Mücadele Şubesi’nden Adliye’ye dün sevk edildi. Evlerine gece yarısında baskın yapılıp günlerdir gözaltında tutulan eylemcilere “Siz ihraç edildiğiniz halde nasıl geçinebiliyorsunuz” sorusu soruldu. Avukatlardan edinilen bilgilere göre, savcı karşısına çıkan eylemcilerin örgütsel talimatla hareket ettiği ve Nuriye Gülmen ile Semih Özakça tutuklandıktan sonra Yüksel Caddesi’ne örgüt tarafından gönderildiği iddia edildi.

Eylemcilere, “İhraç edildikten sonra ekonomik zorluk içinde olmanız gerekirken siz eylem yapıyorsunuz, demek ki sizi örgüt finanse ediyor. Halka kin ve nefret uyandıran bu eylemi yapmanızın amacı nedir” soruları soruldu.

Kalp piliyle açlık grevi

Açlık grevinin 48. gününü geride bırakan Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça’nın günlerdir gözaltında olma sebebiyle sağlık durumunun iyi olmadığı belirtildi. Kalp piliyle yaşayan Acun Karadağ ise gözaltı süresi boyunca açlık grevi yaptı.

Avukat Ebru Timtik, yaşanan bu olayı “Hak aramayı suç olarak ilan etme” olarak yorumladı. “150 bin insanı, aileleriyle beraber yaklaşık 1 milyon insanı ihraçlarla mağdur ettiler, kapının önüne koydular, aç bıraktılar ve bunları herhangi bir yargı kararı olmadan yaptılar. Bu çok büyük suç, çok büyük bir hukuksuzluk. Bu eylemlerin diğer kişileri tetikleyebileceğinden yani kişileri hak aramaya yöneltebileceğinden korkuyorlar” diyen Timtik, “Sen nasıl geçiniyorsun ile örgüt bağlantısı kurulabilir mi? Demek ki seni örgüt finanse ediyor diyor. Böyle bir suçlama olabilir mi” sorularını sordu.

"Umudumuzu kaybetmedik"

Semih Özakça’nın annesi, Acun Karadağ’ın ablası ile Erdoğan Canpolat’ın eşi, Adliye önünde yakınlarını beklediler. Aileler, “Bu direnişi kırmak istiyorlar ama kıramayacaklar, onların yanındayız. Umarız adalet yerini bulur, umudumuzu kaybetmedik” dedi. “İşimi geri istiyorum” eyleminin 243. gününde Yüksel Caddesi yine boş kalmadı. “Nuriye, Semih işe geri alınsın. Gözaltılar serbest bırakılsın” pankartı açan eylemciler açıklamaya başlayamadan polis ekipleri müdahaleye başladı. Bir kişi gözaltına alındı.