Fethullah Gülen ile ilgili "gazete kupürleri üzerinden açıldığı" öne sürülen soruşturmaya dayanak yapılan suç duyurusunun sahibi C.O.'nun Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında da şikâyetlerde bulunduğu, 21 Mart’ta BİMER’e gönderdiği e-mailde Erdoğan için "Hasta ruh ve zihin sahibi" ifadesini kullandığı iddia edildi.
Zaman gazetesinde yer alan haber şöyle:
Hocaefendi ile ilgili gazete kupürleri üzerinden açılan soruşturma, hukuk skandalını gözler önüne serdi. Soruşturmaya dayanak yapılan suç duyurusunun sahibi C.O., Başbakan hakkında da şikâyetlerde bulunduğunu vurgularken, savcının sadece Hocaefendi'ye soruşturma açması dikkat çekti. C.O., bir şikâyetinde Erdoğan’a hakaretlerde bulunuyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili e-posta yoluyla suç duyurusunda bulunan C.O.’nun (41), anormal bir kişiliğe sahip olduğu ortaya çıktı. Sakarya’da yaşayan eski astsubay C.O., genelde ‘memnuniyetsiz’ biri olduğunu Başbakan hakkında da çok sayıda şikâyet e-maili yazdığını söylüyor. 21 Mart’ta BİMER’e gönderdiği e-mailde Başbakan için ‘Hasta ruh ve zihin sahibi’ ifadesini kullanmış. Ayrıca ‘Recep Tayyip Erdoğan ve yapılanmasının bertaraf edilmesi gerektiğini’ yazmış. Zamanının çoğunu bilgisayar başında geçiren C.O., ‘evrensel sorumluluk ilkelerine istinaden kendine vazifeler çıkardığını’ anlatıyor ve şöyle diyor: “3 Mayıs’ta Venüs, koç burcuna geçecek, siz beni o zaman görün.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ulusal Yargı Ağı Projesi'nden (UYAP) gizleyerek başlattığı Fethullah Gülen Hocaefendi'yle ilgili soruşturmanın altından hukuk skandalı çıktı. Soruşturmaya dayanak gösterilen suç duyurusu, ‘asılsız ihbar ve medyatik linç'in geldiği boyutları gözler önüne sererken, e-posta yoluyla şikayette bulunan şahsın anlattıkları da kişiye göre keyfi uygulamanın delili oldu. C.O. (41) suç duyurusunu gazetedeki haberlere dayandırdığını söyledi. Eski bir astsubay olan O. "Şikayetimi haberlere ve intibalarıma, düşüncelerime dayandırdım. Memnuniyetsizim. Maksadım ön plana çıkmak, popüler olmak değil. Bunlardan hoşlanmıyorum. Başbakan hakkında da çok sayıda şikayetim var." dedi.
Sakarya'da yaşayan C.O., 21 sene Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) astsubay olarak çalıştıktan sonra Keşan'da görev yaparken kıdemli başçavuş rütbesiyle Ordu'dan ayrılmış. Kendi ifadesiyle zamanın çoğunu bilgisayar başından geçiren biri. Yaptığı suç duyurusunu anlatırken şöyle diyor: “Fethullah Gülen'le ilgili suç duyurusunu e-posta yoluyla gönderdim. BİMER başta olmak üzere Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK, savcılıklara gönderdim. Yazdım mı hepsi bilsin diye her yere yazıyorum. Suç duyurusunu gazetedeki haberlere ve intibalarıma, düşüncelerime dayandırdım. Memnuniyetsizim. Maksadım ön plana çıkmak, popüler olmak değil. Bunlardan hoşlanmıyorum. Başbakan hakkında da çok sayıda şikayetim var.”
‘Evrensel sorumluluk ilkelerine istinaden kendine vazifeler çıkartdığını' savunan C.O., Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen'i sevmediğini belirtiyor. Hakarete varan ifadeler kullanmaktan da çekinmiyor: “Görevden vazife çıkartıyorum. Adam sara hastası. Bu hastalık hangi davranış biçimlerine sebep oluyor? Adamın beyni sağlıklı değil. Denilenden anlamıyor. Önünü görmüyor. Dediğini unutuyor. 10 gün önce söylediği farklı, 11. gün söylediği farklı. Ben Gülen'i de Başbakan'ı da sevmiyorum. İkisini de sevmek zorunda değilim. İkisi de işbirlikçi. Bu iş rant olayı. Emperyalist rantçılardan nefret ediyorum. İkisi de ABD'nin hizmetkarı. Al birini vur ötekine.”
“3 Mayıs'ta Venüs, koç burcuna geçecek siz beni bir hafta sonra görün yani.” gibi ilginç ifadeler kullanan C.O., kendisinin bir yapı taşı olduğunu ifade ederek “Dünyada varlık sebebim, büyük bir yaşam amacım var. Puzzle'ın bir parçasıyım. Vazifemizi, sorumluluklarımızı yerine getiriyorum. Psikolojik tedavi görmüyorum.” şeklinde konuşuyor. AK Parti ile Gülen'in birbirlerini yediğini iddia eden O., daha çok yemelerini istediğini vurguluyor. “O kadar çok memnun olurum ki. Bizlere iş düşmez en azından.” diye ekliyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Hocaefendi'ye yönelik olarak söylediği ‘hukuki süreç başlayacak' açıklamasının ardından söz konusu soruşturma gündeme gelmişti. Anayasa'ya Karşı İşlenen Suçlar Savcısı Serdar Coşkun'un yürüttüğü soruşturmanın, linç kampanyası sırasında yapılan suç duyuruları üzerine açıldığı, dosyanın gazete kupürlerinden oluştuğu ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine girilmediği anlaşılmıştı. Soruşturmaya dayanak yapılan suç duyurusunun C.O.'ya ait olduğu öğrenilirken, aynı şahsın AK Parti, Meclis Başkanı, milletvekilleri ve yüksek yargı mensupları ile ilgili de şikayetlerde bulunduğu ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre AK Parti'ye yönelik ‘Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs' suçlaması, Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'na gönderildi. Şahıs, “Hasta ruh ve zihin sahibi Recep Tayyip Erdoğan ve yapılanmasının bertaraf edilmesi” başlıklı ihbarında ağır hakaretler kullandı. Fransa doğumlu C.O. hakkında Keşan'da tazyik hapsi ve yakalama kararı bulunduğu kaydedildi.
C.O.'nun dosyası hakaret dolu
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya konu edilen suç duyurularının sahibi C.O.'nun şikayet dosyalarında ağır hakaretler dikkat çekiyor. 21 Mart'taki ihbar mektubu, ‘Hasta ruh ve zihin sahibi Recep Tayyip Erdoğan ve yapılanmasının bertaraf edilmesi' başlığını taşıyor. Hükümet hakkında ‘Vatan haini ve halk düşmanı sözde koalisyon hükümeti', ‘erdemsiz, ahlaksız, sadakatsiz ve liyakatsiz olarak korkak, işbirlikçi', ‘dış güçlerin kukla ve soytarısı' gibi nitelendirmelerde bulunan C.O., yargı mensupları için de "İlk olarak ekte bulunan satılık, taraflı, hain, korkak ve dalkavuk yargı unsurlarından başlayarak kalemlerini kırmanızı..." ifadelerini kullanıyor. Cumhuriyet savcılarına “Şayet beceremeyecekseniz lütfen bana yetkinizi devrediniz.” diye sesleniyor. C.O.'nun hakaretleri sebebiyle Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da çok sayıda soruşturma açmış. Şahıs, ‘Dini Değerlere ve Devlet Büyüklerine Hakaret' etmek suçlamalarını içeren soruşturmalara karşı yeni kurulan ‘Ateizm Derneği'nden yardım istemiş. C.O.'nun 26 Mart tarihli ihbarda mektubunda ise şunları yazıyor: "30 Mart yerel seçimine AKP'nin katılması yasa dışı olacak, vicdan ve mantık kurallarıyla uyuşmayacak, insanî değerlerin tamamını anlamsızlaştırarak yok edecektir. AKP'nin ve karanlık yapılanmasının tutuklanarak derhal tesis edilecek Yüce Divan'a sevki yargılanmalarına başlanması gerekmektedir. Beyanlarda geçen ilgili şahısların tamamı hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Şikayetçi ve davacıyım. Türkiye Cumhuriyeti savcıları asli vazifeniz cumhuriyete sahip çıkmaktır. Halk istikametinde ve yanında olarak halkın değerlerini ve menfaatlerini kötülere ve hainlere karşı korumak ve savunmaktır. Gereğinin yapılmasını rica ederim."