Gündem

Gül'den Ortadoğu uyarısı: Çatışmalar yayılma riski taşıyor

Yazılı açıklama yapan Abdullah Gül: Suriye’de siyasi sürecin tekrar başlaması için gerekli koşullar yaratılmalı

11 Temmuz 2014 16:17

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak ve Suriye’nin de aralarında bulunduğu savaş ve şiddetin egemen olduğu bazı ülkeleri sayarak “Çatışmalar, birbirini etkileme, başka bölgelere sıçrama ve yayılma riski de taşımaktadır” dedi. Cumhurbaşkanlığı’nın resmi sitesinden yazılı açıklama yapan Gül, “Bütün tarafları diplomasiyi, diyalogu ve siyasi mekanizmaları gecikmeden ve samimiyetle harekete geçirmeye çağırıyorum” ifadesini kullanarak harekete geçilmezse “Bu gidişten herkesin zarar göreceği” uyarısını yaptı. Abdullah Gül, açıklamasının “Siyasi olarak neler yapılabilir” başlıklı bölümünde Suriye için “Suriye’de siyasi sürecin tekrar başlaması için gerekli koşullar yaratılmalıdır” ifadesini kullandı. 

Tcbb.gov.tr adresinden yayımlanan metin tamamı şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanımızın, dünyada son haftalarda tırmanışa geçen şiddet sarmalı ile ilgili açıklaması aşağıda sunulmaktadır:

“Gazze’deki son İsrail hava saldırılarının yarattığı büyük insani acı ve trajedinin de gösterdiği gibi, ne yazık ki son haftalarda dünyada şiddet sarmalı hızlı bir tırmanışa geçmiştir:

-Irak'dan Yemen'e,

Suriye'den Libya'ya

Filistin'den Afganistan'a...

Ukrayna'dan Somali'ye...

şiddet, terör ve silahlı çatışmalar dünyada barış ve istikrara ciddi bir tehdit teşkil etmektedir.

- Bu tırmanış,  telafi edilemeyecek insani trajedilere yol açmaktadır.

- Bunlar insanlığa ve çağımıza hiçbir şekilde yakışmamaktadır.

- Çatışmalar, birbirini etkileme, başka bölgelere sıçrama ve yayılma riski de taşımaktadır.

- Dolayısıyla, bütün tarafları sorumlu davranmaya ve  çatışmaları derhal durdurmaya davet ediyorum.

- Bütün tarafları diplomasiyi, diyalogu ve siyasi mekanizmaları gecikmeden ve samimiyetle harekete geçirmeye çağırıyorum.

- Aksi takdirde,  bu gidişten herkes zarar görecektir. Böyle bir gidişin  kazananı olmayacaktır.

- Olayların sonucu olan insani yaraların sarılmasına derhal eğilinmesine mağdurların ihtiyaçlarının giderilmesine de acil ihtiyaç vardır.

- Ayrıca, alıkonulan rehinelerimizin derhal serbest bırakılması beklentimizdir.

- Bu çatışmaların mağduru olan bütün halklar bizim tarihi, kültürel ve insani bağlarımız olan halklardır. Bunların arasında ayrıca soydaşımız olan Türkmen asıllı Irak ve Suriye vatandaşları ve Kırım Tatarları da, geniş çatışmalardan en büyük sıkıntıyı çekmektedirler.

- Bu mübarek ramazan ayına yakışmayacak biçimde, siyasi çekişmelerin kışkırttığı şiddet ve çatışmalara kurban giden, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu masum insanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Rehinelerimize ve ailelerine sabır diliyorum.

 

Siyasi olarak neler yapılabilir?

 

- İsrail’in Gazze’ye hava saldırılarını durdurmalı, kara harekâtı yapmaya kesinlikle tevessül etmemelidir. 2012’de ilan edilen ateşkes koşullarına dönülmeli, Filistin halkının vazgeçilmez haklarını geri verecek şekilde barış müzakerelerinin tekrar başlaması için gayret gösterilmelidir. Gazze’ye insani yardımın acilen ulaşmasına müsaade edilmelidir.

-Irak’ta yeni hükümetin en kısa sürede kurulması için bütün siyasi aktörler fedakârlık yapmalı, ulusal birliğin sağlanmasına öncelik verilmelidir. Herkesin mezhepçi ve etnik yaklaşımları bırakması gerekir. Orada da insani sorunlar had safhadadır ve çare beklemektedir.

-Suriye’de siyasi sürecin tekrar başlaması için gerekli koşullar yaratılmalıdır.  Suriyeli mülteciler meselesi de çare bekleyen bir insani trajedi halini almıştır.

- Afganistan’da Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları tartışma konusu olmaktan çıkmalı, yeni yönetim bir an önce görevine başlamalıdır.

- Bu konularda bölgesel ve küresel uzlaşıların sağlanması önem taşımaktadır. Bunun zemini de Birleşmiş Milletler, bölgesel örgütler ve komşuluk forumlarıdır.”