-GÜL WULFF'A KAYSERİ'DE VİZEYİ HATIRLATTI KAYSERİ (A.A) - 20.10.2010 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin ekonomik olarak güçlenmesiyle, demokrasi ve hukuk standartlarını yükseltmesiyle daha güçlü hale geleceğini belirterek, ''Güçlü bir Türkiye, Avrupa'nın, dünyanın ve komşularının faydasınadır. Eminim, bürokratlarımız, kurumlarımız vize konusuna daha ciddi bakacak ve kolaylaştırıcı tedbirler alacaktır'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile birlikte Kayseri'de Hilton Oteli'nde düzenlenen Türk-Alman İşadamları Forumu'na katıldı. Her iki cumhurbaşkanı, forum öncesinde iki ülke işadamlarıyla basına kapalı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Gül, forumdaki konuşmasına, ''Doğduğum şehirde size 'hoşgeldiniz' demenin zevkini yaşıyorum'' diyerek başladı. Wulff'un ziyaretinin Türkiye-Almanya dostluğuna yeni bir ivme kazandırdığını dile getiren Gül, iki ülkenin tarihi derinliklere giden dostluğu bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Almanya'da yaşayan ve sayıları 3 milyonu bulan Türklerin iki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli boyutu olduğunu belirtti. Almanya'daki Türklerin zaman içinde çeşitli zorluklar yaşadığını ifade eden Gül, ülkedeki Türklerin bir yandan Müslüman Türk kimliklerini koruyarak, bir yandan da Almanya'yla entegrasyona girerek sadakatlerini en güzel biçimde gösterdiklerini söyledi. Türkiye ile Almanya arasında birçok bakımdan ortak görüş olduğunu, ekonominin de ilişkilerin önemli bir ayağını oluşturduğunu anlatan Gül, ''AB'nin en önemli lokomotif ülkesi'' olarak nitelediği Almanya'nın, AB'ye üyelik konusunda Türkiye'yi daima desteklediğini kaydetti. Türkiye'nin müzakere sürecinde en çok faslı Almanya'nın dönem başkanlığında açtığını belirten Gül, ''Zaman zaman farklı politikacılardan farklı sesler duyulsa da Almanya daima ahde vefa duygusu içinde oldu. Almanya'nın Türkiye'nin AB müzakere sürecine desteğinin devamını bekliyoruz'' diye konuştu. -TÜRKİYE'DE YATIRIMA DAVET- Konuşmasında ekonomik ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin son dönemde ekonomik ve siyasi alanda önemli reformlara imza attığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye, ekonomik olarak güçlenmesiyle, demokrasi ve hukuk standartlarını yükseltmesiyle daha güçlü olacaktır. Güçlü bir Türkiye, Avrupa'nın, dünyanın ve komşularının faydasınadır. Türk ekonomisi büyüdükçe daha çok iş yapılacaktır. Türkiye, yüzde 12 büyümese iki ülke şirketleri bundan kazançlı çıkamazdı. Türkiye, ekonomik krizde olsa alışveriş yaptığı ülkelerin de aleyhine olacaktı. Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacmi, 2008'de 30 milyar doları geçmişti. Ama Avrupa ülkeleri krizden etkilendiği için bu ülkelere dönük ihracatımız azaldı. Komşuların ve aynı bölgelerde yaşayan ülkelerin güçlü olması, hepsinin çıkarınadır. Türkiye, Avrupa Birliği'ne katılırsa AB'nin mevcut pastasından pay almayacak, önce o pastayı büyütecek, sonra pay alacak. Türkiye'de yatırım atmosferi çok iyi. Son yıllarda siyasi ve ekonomik alanda çok köklü reformlar yapıyor. Artık Türkiye'deki ekonomi standardı ve ekonomi hukuku Almanya'dan, Fransa'dan, İtalya'dan farklı değil. AB ile müzakereleri başlatabilmek için bu şarttı. Ve Türkiye, serbest piyasa ekonomisinin bütün kurallarını gerçekleştirdiği için müzakerelere başladı.'' Alman işadamlarını Türkiye'de yatırıma davet eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin yabancı yatırımlar için cazip hale gelmesinin altındaki en önemli sebeplerden birinin köklü hukuk reformları olduğunu kaydetti. Gül, Alman işadamlarına, ''Türkiye'ye güvenebilirsiniz, Türkiye'nin hukukuna, ekonomik kurallara güvenebilirsiniz. Bir anlaşmazlık söz konusu olur da mahkemeye giderseniz mahkemeler, Türk mü Alman mı Arap mı Yunan mı diye bakmaz. Kim haklı, kim haksız buna bakar'' diye hitap etti. Türkiye'de 4 binin üzerinde Alman şirketinin, Almanya'da ise 70 binin üzerinde Türk şirketinin faaliyet gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türk ve Alman şirketleri arasında yakın işbirliği olduğunu söyledi. Gül, ''Aslında hangisi Türk hangisi Alman şirketi karıştırıyoruz'' dedi. Makro ekonomik göstergelere bakıldığında Türkiye'nin Avrupa'nın en sanayileşmiş ülkelerinden daha düşük risk primine sahip olduğunu dile getiren Gül, Türkiye'deki yatırım ortamının müsaitliğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Gül, bazı Kayseri firmalarının Alman firmalarla ortaklık kurduğunu öğrenmekten duyduğu mutluluğu da dile getirerek, bu ortaklıkların üçüncü ülkelerde iş yapma niyetlerini görmekten de gurur duyduğunu ifade etti. Vize konusundaki sorunlara da değinen Gül, ''Sadece Türk işadamları değil Alman işadamları da vize konusunun daha rasyonel noktaya getirilmesini, engelleyici unsur olmaktan çıkarılmasını istedi. Eminim ki bürokratlarımız, kurumlarımız, vize konusuna daha ciddi bakacak ve kolaylaştırıcı tedbirler alacaktır'' diye konuştu. -WULFF'UN KONUŞMASI- Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff da İş Forumunun düzenlendiği Kayseri'nin farklı kültürleri bir araya getiren, ekonomik açıdan başarılı ve geleceği olan bir şehir olduğunu söyledi. Türkiye ile Almanya arasında uzun süredir dostane bir ilişki yaşandığını dile getiren Wulff, Türkiye'nin avantajlarının çok kolay bir şekilde görülebileceğini belirtti. Türkiye'nin olağanüstü bir alt yapıya sahip bulunduğunu belirten Wulff, merkezi konumunun da Türkiye'ye büyük avantajlar getirdiğini ifade etti. Wulff, Türk kadınının ekonomik ve sosyal yaşamdaki konumundan bahsederken de, ''Türk kadınının nitelikli ve eğitimli olduğunu görüyorum. Kadınlar vasıtasıyla ülkenizde çok şey gerçekleşiyor'' dedi. -''BÜYÜK BİR SEMPATİ VAR''- Türk ve Alman şirketlerinin iki ülkede de birçok sektörde faaliyet gösterdiğini aktaran Wulff, ''Hiçbir ülkede Almanya'daki kadar Türk yok. Ülkelerimiz arasında büyük bir sempati var. Hatta 'Türk gibi başlayıp Alman gibi bitirmek' sözü de vardır'' dedi. Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, Türkiye'nin olağanüstü hızla Avrupa standartlarına yaklaştığını vurgulayarak, ''Türkiye, olağanüstü hızla Avrupa standartlarına yaklaşıyor, birçok övgüyü hak ediyor'' diye konuştu. İki ülke arasındaki ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin de altını çizen Wulff, ''Vize, çifte vergilendirme ve serbest ticaret konularını kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Türkiye, artık Avrupa'nın sanayi tezgahı değil, üretim ülkesi'' dedi. İki ülkenin enerji alanında da işbirliği yapılabileceğini belirten Wulff, özellikle çevreye duyarlı, enerji tasarrufu ve verimliliği konusunda çalışma grubu oluşturulmasını istedi. Wulff, 5-10 yıl sonra bir evin, bir uçağın enerji bilançosuna, karbonmonoksit salınımına bakılacağına dikkati çekerek, Almanya'nın bu konuda Türkiye'ye teknoloji sunabileceğini kaydetti.
