İngiliz Guardian gazetesinin başyazısında, Kobani'deki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırıları nedeniyle Türkiye'ye yönelik baskının arttığı belirtilse de "Ancak Türkiye'yi endişelendiren birçok gelişme var ve herkes gibi onlar da kendi çıkarlarını gözetiyorlar" deniyor.
Yazıda ABD başta olmak üzere Batılı güçlerin Türkiye'den IŞİD'e karşı daha fazla destek talep ettiği belirtiliyor.
"Ancak Ankara Suriye'de Beşar Esad rejimi hedef alınırsa koalisyona daha fazla destek vereceğini belirtiyor. Esad rejimini devirmek ise Batılı güçlerin stratejisinde yer almıyor dahi" denen yazıda Esad rejiminin Ankara için neden bu kadar önemli olduğu şu şekilde yorumlanıyor:
"Türkiye'nin temkinli duruşu bir ölçüde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve son 10 yılda Türk dış politikasını şekillendiren Ahmet Davutoğlu’nun içine düştüğü çelişkiler ve yanlış hesaplamalara dayanıyor. Suriye, Türkiye'nin 'komşularla sıfır sorun' stratejisi mezar taşı gibi. 2011'den bu yana Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler ile bağlantılı anti-Esad Sünni İslam söylemi, Suriye'de Esad'a karşı savaşan grupların silahlandırılmasıyla somutlaşmıştı. Aynısını ABD'nin de yapmasını beklediler ancak Washington'un desteği daha mütevazi düzeyde kaldı."
2013'te Esad rejiminin kimyasal silah kullandığının ortaya çıkmasıyla Ankara'nın ABD'den askeri harekat beklediği de yazıda ifade ediliyor ve "Washington adım atmayınca Ankara bunu kaçırılmış bir fırsat olarak gördü. O yüzden de şimdi 'harekete geçin' çağrılarına temkinli yaklaşıyorlar" deniyor.
Batı'nın Suriye ve Irak planları
Türkiye'deki barış sürecinin de Kobanê'deki IŞİD saldırılarına yaklaşımı karmaşık hale getirdiği ifade edilen yazı "Türkiye Kobanê'deki PKK ile bağlantılı YPG'ye destek vermeyi kabul ederse bunun ileride aleyhine işleyebileceğini düşünüyor. Ama aynı zamanda Kobanê'ye yardım edilmemesi Türkiye'deki Kürtleri de kızdırmış durumda. Erdoğan henüz bu sorunu çözebilmiş değil" yorumuyla devam ediyor.
Yazının sonunda Türkiye'nin koalisyona tam destek vermeme konusunda neden haklı gerekçeleri olduğu şu şekilde yorumlanıyor:
"Erdoğan alacağı kararların ülkesinin çıkarlarına olmasını istiyor. Kobanê’nin felaketin eşiğinde olması bu düşüncenin duygusuz olduğu izlenimini verebilir. Ancak Erdoğan diğer bölgesel güçlerden farklı değil. Eğer büyük sonuçları olacak bir adım atmadan önce Batı'nın Suriye ve Irak'ta tam olarak ne amaçladığını bilmek istiyorsa O'nu bunun için suçlayamayız."
