Sonbaharda başlayıp kış ayları boyunca devam eden ‘grip mevsimi’ başladı. Hızlı bulaştığı için zaman zaman salgına dönüşen grip, tedavisi genellikle önemsenmese de doğru tedavi uygulanmadığında kalıcı hastalıklara ve hatta ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Nişantaşı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özgür Karacan, özellikle 16 yaşından küçük çocuklara uygulanan grip tedavisinde aspirin kullanılmaması gerektiğini söylerken yüksek risk grubunda olan kişilerin aşının koruyuculuğundan yararlanması gerektiğine dikkat çekti.
Tüm dünyada en sık solunum yolu enfeksiyonuna neden olan grip virüsü, özellikle sonbahar ile ilkbahar arasında salgın halinde görülüyor. Sağlık Bakanlığı da Türkiye'de hâlâ influenza A (H1N1) ve influenza B virüslerinin her ikisinin de dolaşımda yer aldığına ve gribe neden olduğuna dair bir açıklama yaptı.
|
Influenza nedir?
Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı. Grip, kuzey yarım kürede yer alan her ülkede belirtilen aylar arasında toplumda çok sayıda kişiyi etkiliyor.
|
Gribe yakalanan pek çok kişi tarafından tedavisi önemsenmeyen bu hastalık, özellikle yüksek risk grubundaki kişilerde kalıcı hastalıklara ve hatta ölüme neden olabiliyor. Dr. Özgür Karacan, grip hakkında bilgi verirken tedavi süreci hakkında da önemli uyarılarda bulundu:
Hasta bireylerle ve mikroplu yüzeylerle temasa dikkat!
“Hasta bireyin etrafa saçtığı mikropların hava yolu ile kişiye bulaşmasının ardından 2-3 gün içerisinde yakınmalar başlar. Bunun dışında grip, mikroplu yüzeylere temasla (Kapı kolu, bardak, masa gibi düz yüzeylerden) önce ele, oradan burun ve göze temasla bulaşabilir.”
Çocuklarda akıntı ve bulantı daha sık görülür
“İki üç gün süren kuluçka döneminden sonra yüksek ateş, üşüme ile birlikte gelen titreme nöbetleri, yaygın ve şiddetli kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, boğaz ağrısı, burunda tıkanıklık, burun akıntısı, kuru öksürük, boyunda lenf bezi şişkinliği, gözlerde yanma, kızarma şeklinde yakınmalar başlar. Çocuklarda göz bulguları, burun akıntısı ve bulantı-kusma, yetişkinlere göre daha fazla görülür.”
Tam iyileşme iki haftayı bulabilir
“Genel olarak sağlıklı bireylerde yakınmalar en fazla iki hafta içerisinde düzelir ve tam iyileşme gözlenir. Bu kişiler için ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük kesici, balgam söktürücü gibi yakınmaları giderici tedaviler yeterli olmaktadır. Grip tablosu günler içerisinde düzelmezse, kişide nefes darlığı, dudaklarda, parmak uçlarında morarma olursa, bilinç durumu bozulursa, ateş düşmezse ve hırıltılı solunum başlarsa hemen doktora başvurulmalıdır.”
Çocuklarda aspirin kullanılmamalı
“16 yaşın altındaki çocuklarda ateşi düşürmek veya ağrıyı geçirmek amaçlı da olsa aspirin kullanılmamalıdır. Kullanılması halinde başta karaciğer ve beyin olmak üzere organlarda kalıcı hasarlar yaşanmasına neden olan Reye Sendromu gelişebilir.”
Antibiyotik gribi iyileştirmiyor
“Antibiyotik tedavisi grip hastalığında etkisizdir. Ancak hastalık düzelmezse ve farklı mikroplar grip virüsünün yol açtığı zafiyeti kullanarak sinüzit, bronşit, zatürre başka hastalıklara neden olursa bu durumda doktor kontrolünde antibiyotik tedavisine başlanabilir. Risk grubunda yer alan kişiler ile ağır hastalık durumu bulunanlarda ise virüs için geliştirilmiş olan özel ilaçlar kullanılabilir.”
Grip aşısı en az yüzde 40 koruyor
“Özellikle risk grubunda bulunan kişiler, günümüzde koruyuculuğu yüzde 40 olarak belirtilen grip aşısından yararlanabilir. Bunun yanında korunmada en önemli faktör el temizliğidir. Hasta bireyler ve hastalık mikrobu taşıyan bireylerle karşılaşıldığında eller yıkanmalıdır. Hasta bireyler, topluma açık yerlerde öksürme, hapşırma, tıksırma sırasında ağız ve burunlarını kapamalıdır. Başta kara mürver, Güney Afrika sardunyası ve C vitamini olmak üzere bazı bitkiler ve vitaminler de grip tablosunu hafifletmekte etkilidir.”
Gripte kimler risk grubunda?
- 65 yaş üstü bireyler
- Kronik akciğer, kalp ve diyabet hastaları
- Kalıcı organ hastalığı olanlar (Böbrek, karaciğer)
- Nörolojik hastalığı bulunanlar (Epilepsi, kas ve omurilik hastalıkları)
- Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar (Kanser hastaları, romatizmal hastalığı olanlar)
- Doğumu grip için riskli döneme gelen hamileler
- Yurt dışına sık seyahat edenler
- Toplum hizmetlerinde çalışan, çok sayıda insanla temasta olanlar
- 6 yaşından küçük çocuklar
