T24 - Başbakan Erdoğan'nın için 3 eylülde Diyarbakır'da yapacağı mitingde vereceği sözler BDP'nin boykot kararını yeniden gözden geçirmesini sağlayacak.
PKK’nın eylemsizlik kararı ve referandum gündemiyle toplanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) dün de görüşmelerine devam etti. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk Eşbaşkanlığı’nda toplanan kongre basına kapalı olarak gerçekleştirildi. DTK Daimi Meclisi çalışmalarını sürdürürken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak partinin il başkanlığında kameraların karşısına geçtiler. Demirtaş, boykot kararında ısrarcı olduklarını ancak hükümetin somut bir adım atması halinde, bu kararı değerlendirebileceklerini söyledi. Basın toplantısının ardından Taraf’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş boykot’un inat sonucu alınmış bir karar olmadığını siyasi bir tavır olduğunu dile getirdi.
Paketin içeriğini eleştirmiyoruz
Demirtaş, “Elbette bütün toplum kesimlerinin ve bizim de istediğimiz sivil, demokratik yeni bir anayasadır. Biz bu değişiklik paketini teknik olarak hiçbir zaman eleştirmedik. Hatta bu pakettekilerden daha ileri adımları önerdik. Ancak hükümetin BDP’nin önerilerini dikkate almaması, bizi yok sayması kabul edilemez” dedi. Paketin içeriğine dair somut önerileri olan tek partinin BDP olduğunu kaydeden Demirtaş sözlerine şöyle devam etti: “AKP, bölgede BDP’nin tabanını eriteceği iddiasında. Bunun hiçbir gerçekliği yok. Biz de parlamentoda temsil edilen güçlü bir partiyiz. Elbette ki AKP’de siyasi rakibimiz. Boykot siyasi bir tavırdır.”
Diyarbakır konuşması önemli Demirtaş referanduma kısa bir süre kala, temel talepleri olan seçim barajının düşürülmesi, Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesi, tutuklu siyasilerin bırakılması ve yeni bir anayasa taleplerinin tamamen yerine getirilmesini beklemediklerini, hükümetten bekledikleri somut adımın, bu değişiklikleri de kapsayacak yeni bir anayasa yönündeki iradelerini açıkça ortaya koymaları olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın 3 eylülde Diyarbakır’da düzenleyeceği mitingin önemli olduğunu belirten Demirtaş “Hükümet, eğer referandumda Kürtlerin ‘Evet’ oyunu istiyorsa, BDP’nin taleplerini dikkate aldığını göstermeli. Başbakan Diyabakır’daki mitinginde demokratik ve sivil bir anayasa yapılması için çalışmalara başlayacağına dair somut güvence vermeli. Bu zor bir şey değil. Ancak bu yönde güçlü bir çıkışına şahit olmadık” dedi.
Boykot diyorum sen evet anla Gazetemiz yayına hazırlanırken, DTK toplantısı devam ediyordu. Ancak Diyabakır’daki hava, kongreden BDP’nin resmî politikasına aykırı bir karar çıkmayacağı yönünde. Partiye yakın kaynaklar, kongrenin eylemsizlik sürecinin kalıcı hale dönüşmesi için devlet yetkililerinin yanı sıra, PKK’ya da çağrı yapacağını söylediler. BDP’nin güçlü bir tabana sahip olduğu Diyarbakır sokaklarında, boykot kampanyasının izlerine rastlanmıyor. Öyle ki bu yönde tek bir pankarta rastlamak bile mümkün değil. Ancak kentteki mekânlarda görüşlerini aldığımız Diyarbakırlıların büyük çoğunluğu BDP’nin boykot kararına saygı gösterdiklerini dile getiriyorlar. “Partimiz ne diyorsa o diyen” Diyabakırlılar, sandığa gitmeleri halinde ‘Evet’ oyu vereceklerini, Diyarbakır’dan tek bir ‘Hayır’ oyu bile çıkmayacağını dile getiriyorlar. Kentteki BDP’lilerde partinin boykot kararının yumuşayacağına dair güçlü bir kanaat hâkim. Diyarbakırlılar görüşlerini “Parti AKP’nin yedeğine düşmemek için farklı bir tavır geliştirdi ve boykot dedi. Ancak ‘Evet’ denilmesine de karşı çıkmıyor. Çünkü herkes referandumda Kürtlerin tercihinin ‘Evet’ olduğunu biliyor” sözleriyle açıklıyorlar.
'Diyarbakır’daki STK’lar rant peşinde' Şanlıurfa’da partisinin düzenlediği iftar yemeğine katılan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i “Hükümetin sünnetçisi” olarak ilan etmeyi önerdi. Çiçek’in, 80 yıllık Kürt sorununu getirip sünnete dayandırdığını ifade eden Demirtaş, hükümetin Kürt sorununda atacağı ilk adımın Cemil Çiçek’i susturmak olması gerektiğini söyledi.
STK’lara sert eleştiri Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile partisinin Bağlar ilçe binasında düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır’daki bazı sivil toplum örgütü temsilcilerinin bütün Diyarbakır’ın sesiymiş gibi açıklamalar yaptığını savunarak, bu açıklamaların Diyarbakır’ı temsil etmediğini öne sürdü.
BDP lideri STK temsilcileri için, “Bunların sadece kendileri değil, geçmiş nesilleri de Diyarbakır’da her zaman düşüncelerini özgürce açıklamışlardır. Şimdi ‘Bu kentin sivil toplum örgütüyüz’ deyip Diyarbakır’daki on binlerce esnaf adına ‘Evet’ açıklaması yapmak ne kadar demokratiktir. Kendi kişisel düşüncelerini açıklayabilirler, saygı duyuyoruz. Ama bütün esnaf ‘Evet’ diyormuş gibi açıklama yapmak, siyasi rant beklentisi içerisine girmek ahlaksızlıktır. Bunların hepsinin Ankara’da AKP ile görüşmeleri var. Bir kısmının milletvekili adaylığı beklentisi var. Kimin Ankara’da nelerin pazarlığını yaptığını iyi biliyoruz” dedi.
