\'İSLAMOFOBİ DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR\'
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Gebze Ticaret Odası meclis toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Işık, küresel hale gelen terör nedeniyle ülkelerin dengelerinin bozulduğunu belirterek, \"Şu anda dünya tekrar savunma ve güvenlik öncelikli bir döneme girdi ve bu yaklaşımı benimsemeye başladı. Kuzey Kore\'de, Allah korusun kıvılcımın çok büyük bir yangına dönüşme riski her geçen gün artıyor. Bir çılgının yapabileceği bir hareket, dünyayı nükleer bir savaşa götürebilir. Dünyanın pek çok yerinde artık küresel hale gelen terör yüzünden, ülkelerin adeta dengeleri bozuldu. Terörün küreselleştiği, teröristlerin artık herkesi tehdit ettiği bir dönem yaşıyoruz. Özellikle Avrupa\'da ve Amerika\'da her geçen gün varlığını hissettiren ayak sesleri daha fazla duyulan ırkçılık ve İslam karşıtlığı. İslamofobi aslında hem batıyı, hem Avrupa\'yı, hem de dünyayı tehdit ediyor. En son Almanya\'daki seçimler aslında sadece bizim için değil, bütün batı dünyası için, hatta bütün dünya için çok ama çok önemli uyarıları içinde barındırıyor. İkinci Dünya Savaşı\'ndan sonra ilk defa ırkçı bir parti, aşırı sağ bir parti meclise girdi. Ne ekersiniz onu biçersiniz. Ama bugüne kadar özellikle popülizmin attığı her adım aslında, ırkçılığı İslam düşmanlığını, yabancı düşmanlığını körükledi, büyüttü\" dedi.
Almanya\'da seçimlerden sonra zorlu bir dönem başladığını belirten Bakan Işık, \"Sayın Merkel, bir hükümet kurmak için gayret edecek. Bundan önceki 2013 seçimlerine göre çok daha zor bir dönemi yaşayacak. Bir tarafta ensesinde ırkçı bir parti var. Diğer tarafta koalisyon kurulması için çok yoğun müzakere görülmesi gereken birbirinden farklı düşünen iki parti var. Ama Sayın Merkel için ve özellikle Alman siyaseti için çok daha kritik bir süreç var. Bugün artık İslam, Avrupa\'nın bir parçasıdır. Kim ne derse desin, güç devşirmesin diye ırkçı partinin söylemlerine sarılanlar aslında ırkçı partiyi güçlendirirler. Bunu seçimde gördük. Şimdi Sayın Merkel ya dirayetli davranacak, ırkçılığı cesaretlendirecek, güçlendirecek söylemler değil, aksine onlarla kararlı şekilde mücadele edecek ve bunun doğru olduğunu kendi halkına da anlatacak, onları da ikna edecek ve Avrupa da başta Almanya olmak üzere ırkçılığın yayılmasını engelleyecek birtakım tedbirler alacak, politikalar üretecek, ya da ırkçı partinin veya ırkçıların söylemlerinin esiri olacak. Tercih kendisinin. Biz ırkçılıkla yabancı düşmanlığı ile, İslamofobi ile samimi, kararlı ve bütün dünya ile işbirliği yapan bir anlayışın hakim olmasını sadece Türkiye, sadece Avrupa\'da yaşayan Müslümanlar için değil, ama aynı zamanda bütün Avrupa ve dünya için gerekli olduğunu düşünüyoruz\" diye konuştu.
Bakan Işık, Türkiye ve Almanya\'nın çok yoğun ticari ilişkileri olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
\"Bizim birinci dış ticaret ortağımız. Dolayısıyla Almanya\'daki bu zor dönemin çok güçlü bir liderlik gerektirdiğini, bu liderlik ve bu cesaret gösterilirse, ben eminim ki bu sorunun da çözülebileceğini düşünüyorum. Buna inanıyorum. Öte taraftan bölgemize gelirsek, bölgemizde zaten yeteri kadar sorun var. Bölgedeki sorunlardan dolayı adeta bölgede hiçbir ülke kafasını kaşıyacak zaman bulamıyor. Yani bölgenin gündemini, bölge kendisi belirlemiyor. Dışarıdan gündem belirleniyor ve maalesef bölge ülkeleri de o gündeme esir oluyor. Şimdi düşünün, zamanında halkın iradesini esas alan yönetim anlayışları hayata geçseydi, özellikle cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk\'ün benimsediği ve 1950 seçimleri ile çok partili hayata geçme iradesini bölgemizdeki bütün ülkeler gösterseydi. Ben inanıyorum ki bugün bölgemiz bir istikrar bölgesi olurdu. Ama kendi halkından korkan yönetimlerin iş başında olması ve özgürlük taleplerinin sürekli baskıyla, silahla şiddetle bastırmaya çalışması bölgemizi adeta yeni bir kan gölüne çevirdi.\"