Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA)- EDİRNE\'de diş hekimi Tekin Sayınbaş (83), 1958 yılında başladığı mesleğini 60 yıldır sürdürüyor. Sayınbaş, \"Ben yaşamak için çalışıyorum. Ben bir sanatkarım, elim, kafam ve kalbimle çalışıyorum. Eğer çalışmazsam ölürüm. Çalışmak benim hayat iksirim\" dedi.
İstanbul Üniversitesi\'nden 1958 yılında mezun olduktan sonra Karabük\'te göreve başlayan Tekin Sayınbaş, 1960 yılında Edirne\'ye gelerek kentin 3 diş hekiminden biri oldu. Sayınbaş, \"Ben 3\'üncü olarak geldiğimde \'İki dişçinin yanında üçüncü kazanamaz\' dediler. Sonra Edirne\'de sayımız 100\'ü buldu. Hepimiz ekmek yedik\" dedi.
Her mesleğin zorlukları olduğunu, bunların yanında cazibesi de bulunduğunu söyleyen Sayınbaş, \"Her mesleğin mutlaka zor tarafı vardır. Kime sorarsanız sorun vardır bu. Ama bunun yanında cazibesi de vardır. Her şeyden önemlisi sevmek ve mesleğe adapte olmaktır. İnsanın zaten meslek ve insan sevgisi olmasa gece saat 3\'te yatağından kalkıp hizmet vermez hastaya. Kapınız çalınır koşa koşa gelirsiniz. 16 senelik eğitim hayatımda bütün hocalarıma minnet borçluyum yalnız şunu da ifade edeyim ben muayenehanemi açtığımda 23 yaşındaydım. 23 yaşından 83 yaşına gelene kadar 60 sene mesleğimde çalıştım. Hayat benim için ikinci bir üniversite olmuştur. Çevremi, insanları tanıma mutluluğuna eriştim\" dedi.
Yıllardır sürdürdüğü mesleğinde insanları da iyi tanıma fırsatı bulduğunu belirten Tekin Sayınbaş, \"Mesleğimde öyle bir noktaya geldik ki, artık insanların giyimlerinden kuşamlarından hangi bölgeden geldiklerini dahi tanır hale geldim. Eskiden Edirne\'nin bazı köylerinde ferace giyilir, beyaz başörtü takılırdı. Ben tanırdım. Koltuğuma oturan kimselerin Edirne\'nin hangi yöresinden geldiğini tespit edebilir duruma geldim. Bu çok önemliydi. Bizde hipoklezi denen diş dokularının noksan gelişmesi olayı. Bir de mine renkleşmesi olayı. Bizim bölgede de bu rahatsızlıklar vardır bazı yerlerde. Hasta gelince hastanın Edirne\'nin hangi bölgesinden geldiğini bilebiliyordum\" dedi.
Mesleğe yeni başlayan genç diş hekimlerinden daha çok halkla iç içe olup temas kurmalarını isteyen Sayınbaş, Ben emekliyim ve yaşamak için çalışıyorum. Ben bedenen ve fikren çalışan birisiyim. Rahmetli hocam Feyzullah Doğruer derdi ki, işçi eliyle çalışır, usta eli ve kafasıyla çalışır, sanatkar eli kafası ve kalbiyle çalışır düsturunu bize telkin etmiştir. Ben bir sanatkarım, elim, kafam ve kalbimle çalışıyorum. Eğer çalışmazsam ölürüm. Çalışmak benim hayat iksirim\" diye konuştu.