Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Yenimahalle Görme Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen engelli bireylerin hayata uyumlarını kolaylaştırmak, engelliliğin ortaya çıkardığı psikolojik ve sosyal problemlerini çözmelerine destek olmak amacıyla kurulan merkezde kursiyerler, sosyal yaşama kazandırılıyor. Yıllar önce Irak'tan gelerek Türkiye'ye yerleşen 22 yaşındaki görme engelli Ahmet Settar, yaşadığı zorluklardan yola çıkarak dünyada 600 bin görme engelli bireyin kullandığı özel bir yazılım programı hazırladı. Settar aldığı eğitimle binlerce engelli kişinin hayatını kolaylaştırdı.
Türkiye geneline hizmet verdiklerini belirten Görme Engelliler Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Servet Karakaş, ”Merkezde bizim eğitimimiz 2 grup halinde. Temel eğitim ve mesleki eğitim. Temel eğitimde kabartma yazı, kişisel idare atölye eğitimlerimiz var, bağımsız hareket eğitimi aynı zamanda meslek eğitiminde de santral eğitimi ve bilgisayar eğitimlerini vermekteyiz. Bir yılda toplam 60 öğrenci alıyoruz. Eğitimimize 81 ildeki bütün vatandaşlarımız gelebiliyor. Bu eğitimi veren Türkiye’de 2 kuruluş var. Türkiye geneline hizmet ettiğimiz için Ankara içindeki kursiyerlerimiz gidip gelebiliyorlar ama arzu ederlerse burada yatılı olarak kalabiliyorlar. Müracaatları arkadaşlar bulundukları il Müdürlüğüne giderek yapabiliyorlar. Kuruluşumuza müracaat etmek için 15 yaş ve üstü, bir üst sınırımızda yok. Kuruluşumuzda iki tip eğitim var bir mesleki eğitim, kişisel bağımsız hareketler, kişisel idare, kabartma yazı Braille alfabeden bahsediyorum abaküs eğitimi verilmektedir. Bunun yanında atölye eğitimleri de vermekteyiz” diye konuştu.
Programı dünya çapında 600 bin kişi tarafından kullanılan Ahmet Settar, “Ben multi extra programını yaptım, 16 tane iş yapıyor ama en güzel işini söyleyeyim video mesela. Videoları rahat rahat görebilirsin, reklamsız rahat rahat görebilirsin. Sadece videoları değil, kanalları da indirebilirsin. Mesela seste çevirebiliyorsun. Türkçeden söylüyorsun, İngilizceye çeviriyor. İnşallah yeni özellikler koyacağım. Birazcık zorlandım tabi, sadece internetten arayarak yardım aldım. Kişiden değil, internetten yardım aldım. Şimdide de bu programı 600 bin kişi falan kullanıyor. Tüm dünya. Asya, Avusturalya, Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika Ben bağış bölümü koydum, Iban numarası koydum şimdiye kadar kimse bağış yapmadı. En önemli şey benim için insanların mutlu olması” şeklinde konuştu.
"Önceden çok tedirgindim bağımsız hareket etmeyi öğrendim"
Burada edindiği becerilerle tek başına yaşayabildiğini ifade eden Kursiyer Arzu Tümer, “Elazığ’dan geldim. Ben birkaç yıldır haberdardım bu eğitimin olduğundan. Sadece ailem biraz tedirgindi gönderme açısından. Ben ilk geldiğim zamanlar hiçbir şey yapamıyordum. Özellikle mutfakta çok yabancıydım. Buraya geldim, öncelikle ortam çok sıcak. Hocalarımız, çalışanlarımız bir ağabey, amca, dayı gibiler. Ben burada bıçak kullanmayı öğrendim, yemek yapmayı öğrendim şuanda tek başıma yaşıyorum. Önceden çok tedirgindim bağımsız hareket etmeyi öğrendim. Çok mutluyum. Tüm anne babalarda çocuklarını göndermelerini tavsiye ediyorum” dedi.
"Ben köyümde mutlu değildim ki yani, köyümde sürekli evdeydim"
Eğitim almak için Ankara'daki eğitim kurumuna gelen Aydoğan Mert, eğitimi almasındaki en büyük desteğin annesinden geldiğini belirterek, "Hocalarımız sayesinde. Her yere gidebiliyorum. Dişimi fırçalamadan tutun, elma soymaya kadar tırnak kesme yemek yeme ne diyebilirim ki daha yani. Çamaşır katlama, asma, yıkama arkadaşlarımın olması, benim gibi arkadaşlarımın olması mutlu ediyor en çok. Ben köyümde mutlu değildim ki yani. Köyümde sürekli evdeydim. Telefonla, sosyal medyayla vakit geçiriyordum sürekli evdeydim. Gelmeye internet aracılığıyla karar verdim. Bana kimse destek çıkmadı. Desteği sadece annem çıktı. Köydekiler diyordu ya senin ne işin var orada? ne yapacaksın, çok azdı yani bana destek çıkan en çokta annem, ellerinden öpüyorum kendisinin en çok desteği annem çıktı bana. Hedefim ilkokul diplomasını alıp, bilgisayar eğitimi için kalmak ve ilkokul, lise, üniversite diye devam etmek. Dediğim gibi anneler babalar korkmasınlar, göndersinler çocuklarını hiçbir şekilde korkmaya gerek yok” şeklinde konuştu.