Dünya

Gerekçe Çernobil: Türk olduğunuz için kan alamıyoruz!

"Sağlık sistemine hayran kaldım"

31 Temmuz 2017 10:18

ABD’de yaşayan İbrahim Yaşasın, kan bağışı yapmak istediği kurumda formu doldurduktan sonra “Türk olduğunuz için kan alamıyoruz” yanıtını aldı. Yaşasın, başta ırkçı bir tutumla karşı karşıya olduğunu düşündü. Ancak görevli ‘Çernobil’ kazasını gerekçe gösterdi. Kurum ise ‘deli dana’ riskine karşı çıkarılan yasalara vurgu yaptı.

İbrahim-Yeşim Yaşasın çifti, Green Kart almaya hak kazanarak 5 yıl önce ABD’nin Florida Eyaleti’nde yaşamaya başladı. Türkiye’de düzenli olarak kan bağışında bulunan İbrahim Yaşasın, geçen yıl, West Palm Beach bölgesinde yol kenarında gördüğü ‘One Blood Foundation’ adlı kuruma kan bağışı yapmak istedi. Bağış öncesinde formu dolduran Yaşasın, hiç beklemediği bir yanıtla karşılaştı. Görevli, Yaşasın’a “Kusura bakmayın, Türk olduğunuz için kanınızı almıyoruz” dedi.

"Sağlık sistemine hayran kaldım"

En başta ırkçı bir tutumla karşı karşıya kaldığını düşündüğünü ve sinirlenerek kendisiyle ilgilenen görevliye “Bu bir suç ve sizi şikâyet edeceğim” dediğini aktaran Yaşasın, sonrasında yaşananları ise şu sözlerle anlatıyor:

“Bu kez, ‘Türkiye’de hangi yıllarda yaşadınız? Askerlik yaptınız mı? 1986’da size yumurta, çay, fındık gibi gıdalar yedirildi mi?’ diye sordular. Yediğimi söylediğimde de ‘Askerliğinizi yaptınız mı?’ diye sorarak, o dönem bazı fındık ve çay markalarını sordular. Onayladığımda ise ‘1986’da Çernobil patlaması dönemi yurtdışına satılan mallar geri gönderildi ve ürünler askeriyeye ve okullara dağıtılmış. Bundan dolayı Türklerin ve diğer bazı ülke vatandaşlarının kanınızı alamıyoruz’ dediler. Hayatımın şokunu yaşıyordum. Buna dair bir belge verilmedi ancak böyle bir önlem almaları beni hem sistemlerine hayran bıraktı hem de şaşırttı.”

"Çernobil bireysel uygulama olabilir"

Habertürk'ten Leyla Ünal ve Melis İnce’nin ulaştığı ‘One Blood Foundation’dan yapılan açıklamada, “ ABD Federal Sağlık Kanunları’na göre 1980-1996 yılları arasında Türkiye’nin de olduğu Avrupa ülkelerinde en az 5 ay geçiren kişilerin kan bağışını kabul edemiyoruz” denildi. Söz konusu kısıtlamalar bu süre zarfında ülkelerinde olan vatandaşları da doğal olarak kapsıyor. Açıklamada ayrıca şu cümleler yer aldı:

“Özellikle İngiltere ve Fransa vatandaşlarını reddettik bir süre. 21 ile 37 yaş aralığında bulunan Avrupa vatandaşlarının kanları Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) ve deli dana hastalığının (BSE) taşıyıcısı olma olasılığı yüzünden geri çevriliyor. Özellikle Çernobil patlamasından sonra etkilenenlerin reddedilmesi söz konusu değil. Ama kan bağışı alan kişinin bireysel bir uygulaması olabilir.”

"Türkiye'de de benzer uygulamalar var"

Türkiye’de de benzer uygulamaların bulunduğunu söyleyen Türk Kızılayı Kan Hizmetleri birim yöneticisi Dr. Metin Kalender, HABERTÜRK’e şu bilgiyi verdi: “Türkiye şu ülke vatandaşlarından kan almıyor diye bir şey söyleyemeyiz ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlendiği bazı kriterler var. Türkiye’de kan alımıyla ilgili, seçim kriterleri Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı kan ve kan ürünleri rehberinde belirtilen hususlara bağlı. Donör seçiminde donör sorgulama formu vardır. Bu form her ülkenin kendi şartlarına göre bazı değişiklikler içerir. Örneğin, bir ülkede sıtma hastalığı hâlâ varken, bir diğerinde çoktan tarihe karışmıştır. Bu nedenle sıtma hastalığı bulunan ülkeden gelen bir vatandaş, bu hastalığın görülmediği ülkede kan bağışında bulunmak isterse, bir süre için reddedilebilir. Konu, kişinin başka bir ülkenin vatandaşı olmasıyla ilgili değil, kanın güvenliğini ilgilendiren bir konudur.”