Gündem

GERÇEKER DESTEK İSTEDİ ANKARA (A.A)

24 Mart 2011 19:30

-GERÇEKER DESTEK İSTEDİ ANKARA (A.A) - 24.03.2011 - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği konusunda Avrupalı meslektaşlarından destek istedi. Gerçeker, Avrupa Konseyince yürütülen Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi kapsamında Yargıtayda düzenlenen ''Yüksek Mahkemelerde Mahkeme Yönetimi ve İş Yükünün Azaltılması'' konulu konferansın kapanış konuşmasını yaptı. Türk yargısında birtakım reformlar yapıldığını, bunlardan bazılarına katıldıklarını ifade eden Gerçeker, reformlardan bazılarının halkın iradesiyle gerçekleştiğini söyledi. ''Avrupalı dostlarımıza çok büyük iş düşüyor'' diyen Gerçeker, Türkiye'nin Avrupa'ya entegre olmuş bir ülke olduğunu belirtti. Gerçeker, şöyle devam etti: ''Bu toplantılar Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda önemli katkılar sağlayacak. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bir masanın 4 ayağı vardır, o ayaklardan biri kısa olursa aksak kalıyor. Bu noktada biz de tam üye olmadığımız sürece bir tarafımız eksik kalıyor. Toplumumuzda da birtakım düşünceler oluşmaya başlıyor. Bunun kaldırılmasında da sizlerin önemli katkıları olacaktır.'' Yargıtayın sıkıntılı ve kritik bir dönemden geçtiğini, bu nedenle sempozyuma katılımın az olduğunu belirten Gerçeker, Avrupalı meslektaşlarından özür diledi.  Yargıtayda görev dağılımının tamamlanmasının ardından projeye daha fazla katkıda bulunacaklarını ifade eden Gerçeker, ''Bir kurumda sorunları çözebilmek için öncelikle sorunun ne olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Daha sonra da kurumları iyi kurmak gerekiyor. Bunun için de olanakların sağlanması şart. Sonra da stratejinizi tespit edersiniz'' dedi. Avrupa Komisyonu Ankara Proje Ofisi Başkanı Adrian Butler ise Türk hukuk sistemindeki davaların sayısının kendilerini sarstığını belirterek, ''Yüz binlerle ifade ediliyor. Tsunami etkisi gibi. Türkiye'den, bu mahkemelerden Strazburg'a gelen dosya sayısı iş yükümüzü artırıyor. Yani sizin gecikmiş iş yükünüz bizimkini de artırıyor'' diye konuştu. -CANDAN: İDARİ YARGI GELENEĞİ YIKILDI- Konferansta konuşan Danıştay Başsavcısı Turgut Candan ise ''Reform mu? Deform mu? Ya da nedir?'' başlıklı sunumunda, Yargıtay ile Danıştay'da daire ve üye sayısını artıran 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu değerlendirdi. Danıştay üyeliklerine yapılan atamaları eleştiren Candan, 6110 sayılı yasanın kabulünün ardından 51'i Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 15'i de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından olmak üzere 66 yeni üyenin atandığını, yeni üyelerden sadece ikisinin kadın olduğunu anımsattı. Candan, ''Son üye seçimlerinde idari yargı geleneği de yıkıldı. İdari yargı tarihi boyunca, Danıştay üyeliğine seçimde kıdem ve liyakat esasına bağlı kalınmıştır. Seçilenlerle, seçilme koşullarına sahip olup da seçilemeyenler arasında bir liyakat sıralaması olmadığı da bilinen bir durum. Liyakatta eşitlik halinde ise kabul gören ölçüt kıdemdir'' dedi.  Danıştay üyeliğine seçilmek için 25-30 yıl hizmeti olanlar yerine idari yargıçlıkta 13. yılını henüz doldurmuş olanların Danıştay üyeliğine seçilmesinin anlamlı olduğunu savunan Candan, bu durumun kendisinin adalet duygusunu derinden yaraladığını, meslek için adaletle ilgili beklentilerinde hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Candan, seçilen üyelerin yaşlarına ve kıdemlerine bakıldığında Danıştay'ın 20-25 yılının oluşturulduğunu öne sürdü. Kıdem farkı gözetilmeden yapılan üye seçimleri sonunda çok sayıda kıdemli ve seçilme yeterliğine sahip hakim ve savcının gelecek beklentilerinin önüne set çekildiğini, çalışma barışının bozulacağını ve üretkenliğin azalacağını savunan Candan, sonuçta yargılama kalitesinin düşeceğini, yargıdan şikayetlerin artacağını iddia etti. Candan, ''Bu denli olumsuzlukları olan düzenlemeye, açılan dava sayısını azaltıcı değil, salt mevcut iş yükünü eritici etkisine bakılarak reform denilebilir mi? 'Denilebilir' diyorsanız, diyeceğim bir şey olamaz. Yok eğer 'denilemez' diyorsanız, adını kendiniz koyunuz'' diye konuştu.