Gülseli KENARLI-Harun UYANIK/İSTANBUL,(DHA)-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “2. Bölge Kent Mağdurları\" toplantısına katıldı. Şişli\'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi\'nde düzenlenen toplantıya CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de katıldı.
Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasetçinin \'bu sorunu çözeceğim\' diye kararlı ve inançlı bir tavır takınması halinde imar sorunu çözülür. Kartal Belediyesi, var olan kanuna göre sorunu çözüyor, tapuyu dağıtıyor, Pendik Belediyesi \'Çözülmez.\' diyor. Eğer kanuna aykırı bir iş yapılmışsa zaten belediye başkanını görevden alırlardı. Diğer taraf niye çözmüyor? Yerleştiğiniz yerler rant olarak çok değerlendi. Bu arsaları size layık görmüyorlar, rantiye sınıfına layık görüyorlar. Kavga bunun üzerine yürüyen bir kavgadır. Bu insanlar orada yaşamışlar, kültürleri, komşuları orada... Bunun çözülmesi lazım. Kim çözecek bunu? Bize, bunu çözme fırsatı vermediniz. Kimse kusura bakmasın. Ağlıyorsunuz, ama sorunu çözme fırsatını vermiyorsunuz bize. Yerelde verdiğinizde çözüyoruz biz. İşte Kartal Belediyesi yaptı. Bu, bir mahallenin sorunu değil, Türkiye\'nin sorunu. Bu sorunun çözülmesi ve bunu çözecek iradeye sahip bir siyasal anlayışın iktidar olması lazım\" dedi.
“SORUNU SİYASETÇİ ÇÖZECEK\"
Kemal Kılıçdaroğlu, hayatının sorun çözme üzerine inşa edildiğini belirterek, “Ben insanların sorununu çözerken, onların kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmam. Sorunu siyasetçi çözecek. Siyasetçi çözecekse, size \'Ben bu sorunu çözeceğim.\' diyen siyasi partiyi iktidara getireceksiniz. Bu kadar basit\" şeklinde konuştu.
“ADALETSİZLİĞİN YANINDA YER ALIP, SONRA DERDİMİZ NEDEN ÇÖZÜLMÜYOR DİYORUZ?\"
Kılıçdaroğlu, imar konusunda mağdur olanların dertlerini CHP dışında dinleyen olmadığını ifade ederek, “Hepimizin oturup yeniden düşünmemiz lazım. Sorun var, ama çözüm de var. Çözecek iradeye ihtiyacımız var. O irade olmazsa olmaz. \'Mahkemeye başvurup hakkımızı arıyoruz ve kazanıyoruz.\' dedi bir arkadaşımız. Yakında hiçbir davayı kazanamayacaksınız. Yazın bir köşeye, 3 yıl içinde hiçbir davayı kazanamayacaksınız. Hangi adaletten söz ediyorsunuz? Hiçbirinizin ne can ne mal güvenliği var. Can ve mal güvenliğinin teminatı adalettir. Adalet talebi en kutsal taleptir. Birisi \'Adaletli davranacağım.\' diyor, birisinin bütün uygulamaları adaletsiz. Gidip adaletsizliğin yanında yer alıp, sonra derdimiz neden çözülmüyor diyoruz? Niye çözülsün ki sizin derdiniz? Onların böyle bir sorunu yok ki. Sarayda badem sütüyle beslenen birisi sizin derdinizi mi dinler?\" dedi.
“SEÇİN SAYIN MUHARREM İNCE\'Yİ CUMHURBAŞKANI\"
Kılıçdaroğlu, “Seçin Sayın Muharrem İnce\'yi cumhurbaşkanı, parlamentoda da millet iradesi fazla olsun, bir bakın bakayım 4 yıl içerisinde sizin sorununuz çözülüyor mu, çözülmüyor mu? 16 yıldır denediniz. Biz öyle 16 yıl, 20 yıl falan istemiyoruz, 4 yılda bu sorunların tamamı çözülür. 5 yılda da oturur keyfini yaparız. Niye çözülmesin? Siz başka bir ülkenin toprağında mı yaşıyorsunuz? Kendi ülkenizin toprağında yaşıyorsunuz. Biz kendi sorunlarımıza ön yargılarımızı kırarak ve tercihlerimizi ona göre değiştirerek çözüm bulmak zorundayız. Ön yargı ile sorun çözülmez. \'Ben bu partiye yine oy vereceğim\', ver kardeşim, sorun çözülmüyor. Ağlamayacaksın o zaman\" dedi.
“HERKES ÜRETMELİ, HERKES ALIN TERİ DÖKMELİ\"
Kılıçdaroğlu, “Rant ve rantiye sınıfı acımasızdır arkadaşlar. Niye acımasızdır? Çünkü bunlar alın teri dökmezler. Çiftçi, sanayici, esnaf, işçi alın teri döker. Rantiye sınıfının özelliği şudur; bir masa bir sandalye o kadar. Parası boldur, siyasilerle arası iyidir. İsteyene faizle para verir, istediğinde de gider araziyi kapatır. Orada güzel villalar yapar, parasını da kazanır. Rantiye budur. Biz yeniden üreten Türkiye\'yi savunuyoruz. Boşuna demiyoruz bu lafı, \'biz yeniden üreten Türkiye\'ye dönmek istiyoruz\', üretmek istiyoruz. Herkes üretmeli, herkes alın teri dökmeli. Rantın büyüklüğü sizin sorununuz çözümünde en büyük engeldir. Rantiye sınıfının iktidarla çok yakın bir bağlantısı vardır. Siz isterseniz 100 bin kişi olun ne fark eder ki. Bir kişinin iktidarla olan güçlü bağlantısı, 100 bin kişinin sorununu bir tarafa atar.\" dedi.
“ADALET İÇİN YÜRÜYENE DEĞİL, ADALETSİZLİK YAPANA DESTEK OLUYORSUNUZ\"
Kılıçdaroğlu, salonda bulunanlara seslenerek, “Adalet istiyorsanız önce 450 kilometre adalet için yürüyen adama güveneceksiniz. Adalet için yürüyene değil, adaletsizlik yapana destek oluyorsunuz. Olmaz bu. Sonra \'ben adalet istiyorum\' diyorsunuz. Niye adalet versinler ki, adaletle onların bir ilgisi yok ki. Ne ilgisi var adaletle. Devlette liyakat yok. Liyakat devlette vardır, siyasette liyakat yoktur. Çünkü devlet bakidir, liyakat üzerine inşa edilir. Devlette şef olmanız için üniversite mezunu olmanız, sınava girmeniz, kazanmanız lazım. Yoksa şef bile olamazsınız. Bakan olmak için başbakan olmak için iki şeye ihtiyaç var: İlkokul diploması ve savcılıktan iyi hal kâğıdı. Siyaset ahlaklı bir iş olmadığı sürece toplum başını dik tutamaz. Siyasetçi düzgün insan olmalıdır, ahlaklı olmalıdır. Ben sizlere ahlaklı olmayı, vatandaşın derdini çözmeyi vadediyorum\" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)