Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Anneler Günü’ne özel olarak yaptığı açıklamasında Mustafa Kemal Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’a ilişkin yaptığı vurgular dikkat çekti. Akar, "Milletimizin, devletimizin kurtuluş ve kuruluşunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yetiştiren Zübeyde Hanım; köklü tarihimize değer katan büyüklerimizi yetiştiren annelerimiz ile şehit ve gazi anneleri başta olmak üzere hepimizin, bütün annelere daima en yüksek saygı ve en derin sevgiyi göstermesi, en anlamlı görevlerimiz arasında yer almaktadır" dedi. Son dönemde Atatürk’e ve annesi Zübeyde Hanım’a ilişkin yapılan hakaretlerle ilgili, Hulusi Akar’ın sessiz kalması tepkilere neden olmuştu.
Hulusi Akar’ın TSK’nın resmi internet sayfasında paylaşılan Anneler Günü açıklaması şöyle:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları ve Çok Kıymetli Annelerimiz,
Asil Türk milletinin köklü ve birleştirici değerlerinden olan aile kurumunu; sevgisi, şefkati, merhameti ve özverisi ile ayakta tutan; özüne bağlı, başarılı ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinde en önemli paya sahip olan; son derece onurlu ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren annelik vazifesini fedakârca yerine getiren saygıdeğer annelerimizin “Anneler Günü”nü, en içten duygularımla kutluyorum.
Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Bu millet, esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her devrin büyük adamlarını, bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını, daha yüksek nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.” vecizesi; değerli annelerimizin millet, toplum ve aile hayatı için taşıdığı önemi, açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Milletimizin, devletimizin kurtuluş ve kuruluşunun mimarı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü yetiştiren Zübeyde Hanım; köklü tarihimize değer katan büyüklerimizi yetiştiren annelerimiz ile şehit ve gazi anneleri başta olmak üzere hepimizin, bütün annelere daima en yüksek saygı ve en derin sevgiyi göstermesi, en anlamlı görevlerimiz arasında yer almaktadır.
Türk aile yapısının asli unsuru olan annelerimiz, yüreğinde taşıdığı evlat sevgisini kendisine yaşam kaynağı yapmış; hiçbir karşılık beklemeden ömrünü evladına adamış ve başka annelerin çocuklarına da kendi çocukları gibi şefkat göstermekten kaçınmamıştır. Yeri geldiğinde ise Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz kahramanlarından Şerife Bacı gibi, evladının üzerinden alıp cephanenin üzerine örttüğü yorganla milletin selametini, daima kendi evladının selametinden bile önce tutmuştur.