TBMM’de hükümet ile muhalefet arasında yaşanan kavgaların sonucunda yasalaşan 3. Yargı Paketi ile kâğıt üzerinde kaldırılan Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) yerine Terörle Mücadele Kanunu (TMK) konsepti kabul edildi. Böylece yargıda yeni ve tartışmalı bir dönem başladı. Halen 8 ilde ÖYM varken şimdi 18 hatta 28 ilde bölgesel Terör Ağır Ceza Mahkemeleri (ACM) kurulabilecek. Soruşturmada izin sistemini daraltmak yerine asker-sivil bürokrasi yönünden genişleten paket, mevcut davaları ÖYM’lerde devam kararıyla anayasal eşitsizlik tartışmasını ateşledi. Katliamla suçlananlar dahil 12 eylül dönemi ülkücülerine af getiren ancak tutuklu milletvekillerine tahliye yolu dahi açmayan paket, basın ve ifade özgürlüğünü de şartlı tehdide bağladı, birçok cezayı arttırdı ve sadece bazı davaların ertelenmesiyle yetindi.
Adnan Keskin'in Taraf gazetesindeki haberine göre; paket, gözaltı sürelerini kısaltmak bir yana şimdi TMK kapsamına alınan katalog suçlarda sürenin iki kat uygulanmasını hüküm altına aldı. Fakat, cezası bir yılın altında olan 3 bin kişinin dışında, tutuklama koşullarını yinelese de onun yerine uygulanacak adli kontrolde üst sınırı kaldırmasıyla pek çok davada ‘hâkim takdirine bağlı’ da olsa binlerce kişiye tahliye umudu oldu.
Ne idi, ne değişti, ne oldu
TBMM’de cumartesi görüşmelerine başlanan ve dün öğlen saatlerinde tümü yasalaştırılabilen 3. Yargı Paketi’nin, özel yetkili yargı döneminden tümüyle arınmaya yetmediği görüldü. CHP ve BDP’nin kimi zaman da MHP’nin önergelerine rağmen, neredeyse geldiği gibi ve AKP’nin ÖYM önergesinde hiç değişiklik yapılmadan kabul edilen paket ile değişen ve değişmeyen önemli konu başlıkları şöyle:
8 ÖYM gitti, 28 ÖYM yolda
Halen 8 ilde görevli ÖYM’ler kâğıt üzerinde kapatılacak. Ancak onun yerine, Adalet Bakanı’nın önerisi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden fazla ili kapsayacak şekilde (eski DGM ve halen ÖYM’lerdeki gibi) belirlenecek illerde bölgesel Terör ACM’leri kurulacak. Ve esasta ÖYM yetkilerini büyük ölçüde devralan Terör ACM’lerinin sayısı da bakan-HSYK tercihine göre 18, hatta 28’e çıkabilecek. Halen ÖYM’si olmayan birçok il, terör ACM’si ile tanışacak. Paket ile ÖYM’lerin temel dayanağı olan CMK 250, 251 ve 252. maddeleri kaldırıldı. Ancak bu hükümler birkaç istisna dışında tümüyle TMK’ye taşındı ve yeni dönemde özü itibariyle uygulanacak.
Gözaltı kısalmadı: Halen gözaltı süresi tek kişi için CMK 91.maddenin 1.fıkrasına göre 24 saatti, bu süre 48 saate uzatılabiliyordu. Yeni durumda bu değişmedi. OHAL ilan edildiği takdirde, toplu suçlarda gözaltı süresi 4 günden 7 güne kadar uzatılabilirken, pakette bu hüküm yer almadı. Ancak toplu işlenen örgütsel suçlarda halen olduğu gibi gözaltı süresi yine 4 gün olarak uygulanacak. Bu suçlarda gözaltına alınan kişinin durumu hakkında savcının emriyle sadece bir yakınına haber verilmesi, gözaltında görüşün savcı kararıyla sadece 24 saat süreyle kısıtlanabilmesi kuralları yeni ACM kapsamında istisna tutulacak.
Tutukluluk 10 yıl devam: Halen, tutukluluk süresi beş yıl, darbe ve terör suçları başta eski CMK’daki katalog suçlarla ilgili tutukluluk süresi 10 yıl olarak uygulanıyordu. Yeni ACM dönemi için de bu süreler değişmedi.
Polise kollama: Yeni dönemde suçlanan kolluk görevlilerinin ifadesine başvurulacak ise tebligatın iş adresine yapılarak ev adresinin saklanması sağlanacak. Aynı şekilde, kolluğun düzenlediği tutanaklara sadece sicilin yazılmasıyla devam edilecek. İsim yine yazılmayacak.
Yeni kurulan hâkimlikler
Paketteki en önemli değişikliklerden biri de yeni hâkimlikler kurulması. Halen, gözaltı, dinleme, yakalama vb. kararlar o soruşturmanın yapıldığı mahkeme üyeleri tarafından veriliyordu. Yeni ACM’ler kapsamındaki suçlarla ilgili yürütülen soruşturmalarda ise hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları (iletişimin dinlemesi, kayda alınması, teknik izleme, arama, el koyma, yakalama, gözaltı, tutuklama) almak, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek için yeni hâkim atanacak. Bu hâkimler sadece bu işlere bakacak.
İzin sistemi genişledi
Mevcut uygulamada paket ile darbeterör başta katalog suçlarla ilgili soruşturmalarda izin sistemi daraltılmak yerine daha da genişletildi. MİT’çilere soruşturma Başbakan’ın iznine bağlıyken pakette de bu durum korundu. Ancak şimdi, öncelikle Anayasa Mahkemesi (Yüce Divan) ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişiler ile askerî mahkemelerin görev alanına giren suçlara ilişkin hükümler saklı tutulacak (Son anayasa değişikliği ile Yüce Divan’da yargılanacağı düzenlenen Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, yüksek yargı organı üyeleri ile Yargıtay’da yargılanacak olan vali, müsteşar ve genel müdürler vb).
Gerekçedeki savunma: Bu durum AKP’nin önergesinin genel gerekçesinde “...ancak TMK kapsamına giren ve fakat istisna olmak üzere sayılan suçlar dışındaki diğer suçlar, dolayısıyla soruşturma-kovuşturma yapılabilmesi ilgili mevzuat hükümlerine göre izin veya karar alınmasını gerekli kılması halinde bu kurallara göre hareket edilmesi öngörülmüştür’ diye savunuldu.
Basına şartlı tehdit
Paket hazırlanırken, düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarının talep edildiği yönde genişletilmesi yerine oto sansür tehdidi içeren kısmi iyileştirmeler ile yetinildi. Buna göre 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın yayın yoluyla ya da düşünce açıklama yöntemleriyle işlenen, adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kamu davası açılması ile kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazı ertelenecek.
Bazı cezalar arttı: Paket ile basın yayın yoluyla işlenebilecek birçok suçun da cezası artırıldı. Haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçuna bir yıldan üç yıla, bu kaydedilirse altı yıla kadar, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa edenlere, iki yıldan beş yıla, yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar, katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişiye, altı aydan iki yıla hapis cezası verilecek.
Teknik takip aynen kalıyor
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması, teknik takip ve gizli soruşturma uygulamalarına yeni dönemde de aynen devam edilecek. Hatta halen, bu yetkilerin TCK’nın 220. maddesinin “Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek ve örgütün veya amacının propagandasını yapan kişilerle ilgili uygulanamayacağına” ilişkin istisna vardı. Yargı paketi, bu istisnaların uygulanmayacağını da düzenledi.
Yoğun tempoya dayanamadılar
Yasanın kabul edilmesi Meclis’te üç güne yayılan zorlu, kavgalı, uykulu görüntülere sahne oldu. Önceki gün sabah saatlerine doğru Genel Kurul koltuklarında vekillerin büyük çoğunluğunun uykuya daldığı izlendi. Kulisler ve bahçedeki koltuklarda da çok sayıda milletvekili uyumayı seçti. Sabaha karşı Meclis bahçesini sulayan fıskiyelerin otomatik olarak devreye girmesi üzerine birçok vekil ıslanarak uykudan uyandı.