Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Araştırmaya katılanların yüzde 40.8’i borç ödemelerinde çok zorlandıklarını belirtiyor. Araştırmaya göre, her 5 sağlık çalışanından 4’ü kredi kullanıyor, çalışanların yüzde 41.7’si fazla mesaiye kalıyor. Borçlu olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanları da fazla mesai ve nöbete daha çok kalıyor.
Görev tanımı dışında çalışma
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının neredeyse yüzde 30’unun aylık hane geliri yoksulluk sınırının altında. Araştırmaya katılanlardan 69.7’lik bir kesim ise (üç çalışandan ikisi) bir görev tanımlarının bulunduğunu ancak kendilerine başka görevler de verildiğini belirtiyor.
Aşırı iş yükü
Araştırmada, katılımcıların yüzde 89.1’i çalışma hayatında fiziksel ya da ruhsal sağlıklarını etkileyen faktörlere maruz kaldıklarını dile getirirken, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma hayatında karşılaştıkları fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkileyen iki temel faktörün yüzde 66.7’lik oranla ruhsal sağlığı etkileyen zaman baskısı ve aşırı iş yükü, yüzde 66.3’lük oranla ruhsal sağlığı rahatsız/tehdit edici davranış olarak sıralanıyor.
Yarısı şiddet mağduru
Katılımcıların yüzde 55.5’i çalışma hayatı süresince en az bir kez hasta ve hasta yakınlarından şiddet gördüğünü belirtiyor. Katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 99.6), hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarının maruz bırakıldığı şiddet olaylarının son 5 yıl içerisinde arttığı düşüncesinde.
Bayram olarak kutlanmıyor
Genel Sağlık İş Başkanı Zekiye Bacaksız, 14 Mart’ı bayram olarak kutlamanın koşullarının ortadan kalktığını belirterek, özetle şunları söylüyor: “Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve emekçiden yana sağlık politikaları uygulanmalıdır.